1 Şubat 1963 Cuma gününe, Ankara'nın kalbi Ulus'a bir felaketi hatırlamak için gidiyoruz.
1 Şubat 1963 Cuma gününe, Ankara'nın kalbi Ulus'a bir felaketi hatırlamak için gidiyoruz.
Fakat göklerde bir şeyler olacaktı, Lübnan Orta Doğu Havayolları'na ait Vickers 754D tipi yolcu uçağı 15 yolcusuyla Ankara Esenboğa Havalimanı'na inişe hazırlanıyordu. Aynı anda Etimesgut'tan eğitim uçuşu için havalanan Çubuk 28 askeri uçak da eğitim uçuşunu tamamlayıp üsse dönmeye başlamıştı.
Yolcu uçağı Esenboğa'da kuleyle temasa geçip son olarak şunları söylemişti:
“Normal uçuyoruz, Ankara üzerine temas ettik ve alçalıyoruz...”
Bir sonraki iletişim ise mümkün olmadı. Viscount, tamamen tesadüf eseri o bölgede eğitim uçuşu yapan Çubuk 28'le 16.12’de çarpışarak Ulus'un göbeğine düşmeye başlamıştı.
Görgü tanıkları, o an gökyüzünün kırmızı ve siyah karışımı bir dumana büründüğünü anlatıyordu.
Eğitim uçuşu yapan askeri uçak ise Bentderesi üzerinde bir binaya çakılmıştı. Paraşütle atlamaya çalışanlar olmasına rağmen her iki uçaktan da kimse kurtulamamıştı.
Uçaktan dökülen jet yakıtı bir alev topu haline dönüşmüş, oradan geçmekte olan herkes için dehşet saçmaya başlamıştı. Olayın gerçekleştiği Hükümet Caddesi ve Bentderesi Caddesi'nde onlarca kişi yanarak yaşamını yitirmişti.
Bölgedeki hastaneler alarm vermesine rağmen kaosun önüne geçilemedi.
'Alev topu, yoldan geçenleri, önünde kaçan yayaları, ayakkabı boyacılarını yakalayıp yutmuştu. Yükselen kara duman tüm Ankara’dan görülüyordu. Kaza sonrasında çarpma ve infilakın etkisiyle gaz boruları da patlayarak alev almış, sağa sola saçılan yanmış, pembeleşmiş ve kömürleşmiş tanınmaz haldeki insan cesetlerinden etrafa yayılan ağır et kokusuyla manzaranın boyutları dehşet verici bir hal almıştı.'
Ankara'da yas ilan edilmiş, bütün eğlence yerleri, sinemalar ve tiyatrolar günlerce kapalı tutulmuştu.
Olay sonrası açılan tazminat davaları, kaza raporları ve kule kayıtları incelenmiş ve yıllar boyunca sürmüştü. Açıklanan kesin rapora göre Çubuk 28 %20, yolcu uçağı Viscount ise %80 kusurluydu.
Havacılıkta yapılan düzenlemeler, sistemler, hepsi bu gibi faciaların bir benzerini asla yaşamamak için. Umuyoruz ki yeniden yaşamayız.
Olayın haberini okumak bile başlı başına travma sebebi. Uçak kazası haberlerini duyduğumda hep aklıma gelirdi. "Allah korusun ya bir de kalabalık bir şehrin üzerine düşseydi uçak! Esas felaket o zaman olurdu." diye. Ülkemin başkentinde daha beteri yaşanmış haberim yokmuş. Yüzlerce insanın diri diri yanması, ortalığı yanık insan eti kokularının sarması ne demek!!! 😰😱
Ilk kez duyuyoruz boyle bir olayi ne acayip bir ulkeyiz
Osmanli ve cumhuriyet döneminde olan gizlenen üstü örtülmeye calisilan binlerce olaydan sadece biri. Bir de diger ucak sorunsuz iniyoruz diye kuleyle iletisime geçmesine ragmen sirf yabancilar diye onlari yuzde 80 hatali bulmuş isek 60 sene once de simdi ki gibi sahtekar bir milletmisiz demektir