Son 2 yıldır arası açılan fikir ayrılıklarının sonunda araştırmacılar, 10. yüzyıldan kalan bir Viking savaşçı mezarında bulunan bir iskeleti tekrar inceledi ve bu sefer kesin bir sonuca varılabildi: o da şu ki kalıntılar kesinlikle bir kadına ait. Haberin devamı için IFLScience kaynaklı haberimize bekliyoruz.
Bütün silahları, etkileyici giysileri ve iki atıyla birlikte gömülen savaşçının 2017 yılına kadar bir erkek olduğuna inanılmış olsa da yapılan bir DNA çalışması aslında savaşçının biyolojik olarak bir kadın olduğunu ortaya çıkardı. Dünya çapında büyük ilgi toplayan bu gelişme herkes tarafından hoş karşılanmadı. Birçok eleştirmen silahların kadının kocasına ait olabileceğini, mezarın iki kişiye ait olduğunu ama birinin kalıntılarının yok olduğunu, hatta araştırmacıların yanlış iskeleti incelediğini bile ileri sürdü. Kimisi de Viking zamanında bir kadının savaşçı olabileceğini düşünmenin saflık olduğunu ifade etti. Viking zamanında kalan hikayelerde kadın savaşçılardan söz edildiğine göre acaba araştırmacılar kendilerini bu hikayelere çok mu kaptırdılar?
DNA analizlerinin doğru olduğunu savunan bilim insanları, özellikle yanlış iskeleti inceldiklerine dair yapılan yorumlara karşılık verdi. Yazıda mezarda kesinlikle tek bir iskelet bulunduğunu ve kemikleri karıştırmanın her biri özenle kataloglandığı için imkansız olduğunu ifade ettiler.
Eleştirmenlerimiz tarafından sevinçle karşılanan ve saklama kutusundan çıkan fazladan bir bacak kemiğinin müzedeki başka bir kutudan karıştığı üzerindeki etiket sayesinde kolayca anlaşıldı. (En başta kemikleri etiketleyip kataloglamalarının sebebi de bu ihtimaldi zaten.)
Yine de bu kişinin biyolojik cinsiyeti bulunmuş olsa bile toplumsal cinsiyetinin ne olduğuna dair ner bir fikir henüz yok. Öte yandan, kalıntıların bir kadına ait olması da bir savaşçı olduğuyla ilgili süre gelen çıkarımları çürütmek için yeterli değil. Cinsiyetle ilgili algılar herkes tarafından kabul edilen, evrensel fikirler değil ve kültürler arasında bile çok büyük farklılıklar görülebilir. Bu nedenle, cinsiyet rolleri ve cinsiyet kimliği ile ilgili modern fikirlerimizin tamamen farklı bir kültüre ait olan bu antik kalıntılar için de geçerli olabileceğini düşünmemeliyiz. Belki de cinsiyetle ilgili bizimkiler kadar katı fikirleri yoktu.
Tabii ki bu konudaki ihtimaller çok geniş bir yelpaze üzerinde yer alıyor. Bu ihtimalleri ancak geçmişteki insanlara uygulamanın sorun yaratacağı kesin olan güncel bir terminolojiyle ele alabiliyoruz. Haklı olup olmadığımızı bize zaman gösterecektir. Arkeoloji biliminin daha fazla kadın Viking savaşçısını gün yüzüne çıkarması oldukça muhtemel. Bu eski bulguları tekrar ele almakla ya da yeni keşifler sayesinde olabilir.
Ya bi kere iskelete bakın ağzı açık siz hiç ağzı kapalı kadın gördünüz mü?
torvi de olabilir