Televizyon seyretmek, hayatımızın büyük bir bölümünü kapsıyor. Her ne kadar 'Yoo ben hep belgesel seyrediyorum...' diyenlerin sayısı çok olsa da, herkesin büyük bir zevkle seyrettiği bazı unutulmaz programlar ve diziler var. Biz biraz eskilerle yenileri karıştırdık ama elbette liste bu kadarla sınırlı değil. Şimdi bu programlar yeniden yayınlansa oturup izlemez misiniz?
Durul Bazan ve Erkan Köse'nin bizleri gülmekten öldürdüğü bir programdı Gecekondu. Bize kalırsa Türk Televizyonlarının gelmiş geçmiş en farklı projelerinden biriydi. Özellikle doğaçlama oyunculuklar. her hafta gelen konukların o şaşkın tavrı ve elbette Erkan Köse'nin bozlakları bu programı efsaneler arasına soktu.
Türkan Şoray ve Şener Şen'in bu sıcacık aile dizisini unutmak mümkün değil. Samatya'da çekilen diziyi seyrederken neredeyse hepimiz o mahallede yaşıyorduk. Nurgül Yeşilçay ve Ozan Güven'in oyunculuk kariyerine yeni başladığı dönemlerdi o zamanlar.
Hala daha Flash TV'de tekrarları yayınlanan fenomen bir programdı. Sarı Bıyık, Kaleci Saçlı Adam, Beyaz Çorap asla unutamadığımız karakterlerden sadece bir kısmı. Kısıtlı bütçe ile neler yapılabildiğinin en büyük göstergesiydi adeta.
Hayatımıza ilk giren gece programcısıdır Yıldo. Özellikle gece kocasını uyuttuktan sonra telefonla bağlanan kadınlar, 'kafadan kopardınız beni' cümlesi ve 'Ne? Hahahaa' gülüşü resmen aklımıza kazındı. Bu cesur adamı ve programlarını gerçekten özlüyoruz.
Mükremin Çıtır'dan Feriştah Yenge'ye kadar her bir karakterine hasta olduğumuz programın eski bölümlerini bazen internetten çevirip çevirip seyrediyoruz. Şimdi yayınlansa, hiç tereddüt etmeden işi gücü bırakıp televizyonun karşısına otururuz yine.
Kenan İmirzalıoğlu'nun delikanlılık kavramını ülkeye yeniden tanıttığı diziyi unutmak ne mümkün. Sonrasında çokça gördüğümüz kötü mafya dizilerinden apayrı bir güzelliği ve duygusallığı vardı bu dizinin. Hala daha seyretmek için can atan fanları mevcut.
Mehmet Ali Erbil'in hunharca yaptığı espriler bir kesimin tepkisini çekse de birçok insan tarafından keyifle izleniyordu. Maalesef talihsiz bir kaza yaşanınca program yayından kaldırıldı.
Bob Ross, herhalde hepimize resim sanatını sevdiren bir insan olmuştur. Gözümüzün önünde yaptığı birbirinden güzel resimler ve o samimi duruşu, bizleri ekranın karşısında hipnotize ediyordu. Sanatçı 1995 yılında maalesef aramızdan ayrıldı.
Sayın Cenk Bey ve Sayın Erdem Bey'in beyinleri yakan muhabbetleri içeren programı, daha sonra radyo üzerinden de devam etti. Ancak biz onları ekranlarda görmeyi özledik.
Atilla Atalay'ın efsane karakteri Sıdıka, Hasibe Özlem Eren tarafından canlandırılmıştı. Açıkçası, okuduğumuz zaman kafamızda canlanan Sıdıka'nın neredeyse aynısını seyretmiştik. Şimdi olsa yine çılgınlar gibi seyrederiz.
Bir dizide oynayabilecek ne kadar süper isim varsa hepsi bu dizideydi. Hala daha insanların 'en sevdiğim dizi' demelerinin bir sebebi var elbette. TRT'nin en muhteşem işlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Ferhan Şensoy'un unutulmaz karakteri. Rüya ile gerçeği karıştıran İsmail'in başından geçen gerçek üstü olaylara tanık olduğumuz dizi, dönemine göre oldukça farklı bir işti. Keşke şimdi de olsa...
Televiyonların ilk reality şovlarından bir tanesi. İnsanların bazen seyrederken rahatsız olduğu ama seyretmekten de kendini alamadığı gerçek kriminal olayları anlatıyordu.
Bir dönemin çocuklarının fantastik dünyasıydı. O zaman çocuk olanlar şimdi kocaman birer yetişkin. Fakat şu yaşta bile insan Kırpık'ı, Edi ile Büdü'yü ve uzay boşluğunda dönen üçgenleri görmek istiyor.
Şevket Altuğ'nun başrolde oynadığı dizi, hepimizi ekranın başına kitliyordu. Neredeyse onlarla beraber yaşıyor, onlarla birlikte hüzünleniyorduk. Şimdi olsa yine seyretmez miyiz?
Metin Uca'nın sunumuyla birlikte ana haber bülteninden önce kaçırmadığımız yarışma programı. Hepimizin çılgınlar gibi soru cevapladığı ve finale kadar gitmeye çalıştığı zevkli bir yarışmaydı.
Murat Cemcir'i belki de ilk defa tanıdığımız dizi. Her zaman görmeye alışkın olmadığımız bir mizah başarısı vardı bu dizide. Hatta bu dizinin İşler Güçler ve Kardeş Payı'nın abisi olduğunu söylemek mümkün.
7 numara bana göre TRT'nin en iyi dizisi olmuştur ve sonra Leyla ile Mecnun ile devam ettiler.
Hamdi Alkanın reality tadında eleştirel programları, Levent Kırca'nın Olacak O Kadar'ı, Şahane Pazar... Beyaz Show'un gerçek zamanları... aslında özgür düşünceyi özledik. Kendimizi yansıtabildiğimiz programlardı. Sırf Orta doğu'da çok izleniyor diye ensest ilişkilerin yaşandığı iğrenç diziler dönemi öncesi...
Pandemi boyunca Bir Demet Tiyatro tvde yeniden yayınlanmıştı.