Her geçen gün büyüyen, büyümesiyle de değişen İstanbul, her yaşayan için aynı koşulları ve olanakları sunmuyor.
İstanbul'un semtlerinde yaşayan kişilerin kısaca hayatlarına göz atalım.
Her geçen gün büyüyen, büyümesiyle de değişen İstanbul, her yaşayan için aynı koşulları ve olanakları sunmuyor.
İstanbul'un semtlerinde yaşayan kişilerin kısaca hayatlarına göz atalım.
Çarşı'daki mekanları, deniz ulaşımının her daim olması ve gece kulüperine yakınlığı ile eğlencenin dibine vurur bu semtin çocuğu. Üniversitelerin ve yeme-içme mekanlarının bol olması yönüyle öğrenci olmanın en keyif verdiği semtlerden birinde oturur.
Evi zaten Anadolu Yakası'ndaysa her yere uzaktır. Bu yüzden köprünün de yakınlığını baz alarak Avrupa Yakası'na geçer. Etsever biriyse eğer Kavacık’taki dönercilere sık sık gider.
Bu semtin çocuğu yeni bir ilişkiye başlamadan önce mutlaka kaygılanmıştır. Çünkü genelde kimle tanışsa ona uzak oturuyordur. Site hayatını sevmiyorsa o kadar yolu çekmek ona zulüm geliyordur.
Ataköy ve Yeşilköy gibi nezih muhitlere yakın oturan semt çocuğu hafta sonları alışveriş merkezilerine götürülerek büyütülmüştür. Alışveriş merkezine her gittiğinde buz pateni yapmayı da öğrenmiştir ki hala paten yapabileceği yerler arıyordur. Hava limanına yakın olan bir yerde yaşadığı için, buraya yolu düşen tanıdıklar mutlaka semt çocuğunun evini ziyaret etmişlerdir.
Bu semtin çocuğu daha önce İstanbul’un merkezi semtlerinden birinde oturmaktaydı. Ancak daha sonra bir nedenden dolayı burada yapılanan sitelere ve villalara taşınmıştır. Semtin çocuğu burayı her ne kadar uzak diye tanımlasa da, sakin hayata ve yeşil alanlara alışmıştır.
Bu semtin çocuğu zaten Anadolu Yakası’nın en popüler ilçesinde oturuyordur. Gezmek için araba kullanmasına gerek yoktur ki tüm eğlence mekanları yürüme mesafesindedir. Kalabalıktan sıkıldığında Moda’ya kaçar, çay içer ve manzarayı seyreder. Bağdat Caddesi’nde zaten yok yoktur ki arkadaşlarıyla sık sık burada buluşur. Çevresindeki mekanlarda o kadar çok mağaza vardır ki AVM’ye gitmesine gerek yoktur.
Bu semtin çocuğu ne Kadıköy’de oturuyordur ne de Kartal. Semtini genelde herkes bilmez, “Bostancı’dan sonra geliyo işte ya” diye tanımlar. 40 dakika Kadıköy’e yol çekmemek için Maltepe Sahili'nde takılmayı tercih eder. Adalar manzarasını çok seven semtin çocuğu için Bağdat Caddesi de güzel bir gezme alternatifidir.
Burada oturanlar genelde mutludur. Yeşilden, huzurdan ve İstanbul Boğazı’ndan bahseder devamlı. Bir şekilde Hacıosman Metro Durağı'nı kullanarak rahatça evine ulaşabilmeyi ister. Sarıyer’in kalabalıklaşmasını istemez, betonlaşmayı hiç mi hiç sevmez.
Semtin çocuğu, İstanbul’un tarih kokan sokaklarının ve her zaman kalabalık olan caddesi İstiklal’in yanı başındadır. Eğlence için başka bir yer aklına pek gelmez çünkü her şey İstiklal’de mevcuttur. Eğer olur da semt çocuğu Beyoğlu’nun kenar mahallelerinden birinde oturuyorsa, oldukça aksiyonlu komşulara da sahip olacaktır.
Semtimizin çocuğu 90’lı yıllarda buraya taşınmıştır. Günümüzün stüdyo ve 1+1 daire kavramına o daha bu yıllarda alışmıştır ki Anadolu Yakası’nda bu tiplerde ilk dairler Ataşehir civarında yapılmıştır. Eğitim düzeyi yüksek, beyaz yaka profilden komşulara sahiptir. Batı Ataşehir’in gelişmesiyle beraber bir sürü kaliteli mekan da yanı başına gelmiştir. Arabası olmayan semt çocuğu toplu ulaşımın zor olmasından da dert yanar.
Semtimizin çocuğu dar sokaklara, eski ve küçük dairelere oldukça alışmıştır. Fazlaca yaşlı komşusu olan semt çocuğu her daim onlarla ayaküstü sohbet etmeye hazırdır. Semtinin Avrupa Yakası ve iş yerlerine yakınlığı, ayrıca da ulaşım imkanlarıyla semtinden kolaylıkla uzaklaşabilir.
Semtin çocuğu İstanbul’a Anadolu’dan göç ederek gelmiştir. Semtinde bolca bulunan tavuk dönercileri ziyaret eder. İstanbul’un en yoğun nüfuslu ilçesinde yaşadığından yıllar içinde kalabalığa alışmıştır ki yaşadığı aile apartmanında da memleketten göç etmiş onlarca akrabası vardır. Aile apartmanı tabii ki de zamanında dedesi tarafından yapılmıştır.
Metroyla tüm AVM’lere ulaşır, Nişantaşı’na yürür. İş hayatına en yakın kişilerdendir bu semtin çocuğu.
Avrupa Yakası’na gitmek semtin çocuğu için adeta hayaldir ki Anadolu Yakası’ndaki çoğu yere de epey uzaktır. Sık sık Tuzla sahilindeki mekanlarda boy gösterir. Gebze, Tuzla ve Kurtköy’de iş merkezlerinin gelişmesinden dolayı semt çocuğu oldukça memnundur.
Bu semtin insanı da tıpkı Kadıköy ve Beşiktaş gibi merkezlerin kalabalığıyla yarışan, hatta onları bu konuda geçen bir semtte yaşıyordur. Yaklaşık 3 yıldır metronun açılmasını bekler. Ümraniye’nin kalabalık ve trafiğinden bunalmıştır.
Fatih: Buranın dar sokaklarına insan trafiğine alışan kişi burdan başka yere gittiğinde çok sıkılır.Çünkü yaşadığı bu semtin her köşesi onun evi gibidir.Tarih kokan bu semptte oturanlar başka bir yere gittikleri zaman geri dönerken SUR ları gördüklerinde derin bir oh çekip içten içe evde olduklarını bilirler.İyi insanlardır onları üzmeyin
Burası bağcılar welcome to cehennem 👿
O DEĞİL DE METROYU NE ZAMAN AÇACAKSINIZ AMK?