Hızla artan nüfusu, tüm olanakların toplanması ve son yıllarda yabancıların da büyük ilgi göstermesiyle İstanbul geçmişte olduğundan daha kaotik bir şehir olmaya başladı. Ekonominin en basit kuralı artan talebin fiyatları arttırması da kaçınılmaz oldu. İşte İstanbul'da kiracıysanız anlayacağınız birkaç durum.
Metropollerde kiralar yüksektir. İstanbul'da da öyle. Bir İstanbullu kiracı, gelirinin kaçta kaçını kiraya verdiğini hesaplamak istemez. Morali bozulur. Morali bozulursa enerjisi düşer. Enerjisi düşerse metrobüste yer kapamaz.
Bundan birkaç yıl önce şehrin pahalı semtleri ve mütevazi semtleri arasında kira uçurumu vardı. Ancak bu uçurum gittikçe kapandı ve mütevazi semtler bile lüks semtlerin fiyatına yaklaştı. Şehrin göbeği, iş ve okullara yakın olduğu için pahalı, şehrin dışı da sakin olduğu için pahalı hale geldi. Eskiden havaalanlarına yakın bölgeler şehre uzaklığından ötürü ucuzken şimdi havaalanına yakın diye pahalı oldu. İnanılmaz bir paradoks.
Artan kiraları hesapladığınızda mevcut evden çıkmak büyük cesaret. Siz evinizde evlilik programı izleyip çekirdek çitlerken oranın değeri her geçen gün artıyor. Bu da 'çıkar giderim' demeyi imkansız hale getiriyor.
Bu konuyu çok deşip moralinizi bozmak istemiyoruz.
İstanbullular bu konudan çok çektikleri için sohbetlerinde kira vermek de önemli bir gündemdir. Birisi lafa atlar 'Ağbi bizim bir arkadaşın arkadaşı Moda'da 1000 liraya kalıyormuş.' diye ortama fitneyi salar. Sohbetlerde ismi geçen bu kişiyi kimse tanımaz, görmemiştir ama bir efsane olarak nesilden nesle aktarılır.
'Ya madem bu kadar kira veriyorum, neden kira öder gibi ev sahibi olmayayım?' diye ani düşüncelere kapılabilirsiniz ancak bu düşünce ev fiyatlarını görene kadar sürer.
Kiraların yüksekliği ve ev almanın zorluğu bazen insanı kendi köklerini suçlamaya iter. 'B*k var sanki memlekette, şuradan iki arazi çevirememişler.' veya 'Bizimki külüstür araba parasına Kağıthane'de kocaman arsayı reddetmiş.' diyenler olarak bu grubu ikiye ayırabiliriz. Unutmayın; torunlarınız da sizden böyle bahsedecek.
Emlak sitelerinden diğer şehirlerdeki kiralara bakarsınız. Sonra da rutubetli duvarınıza bakıp hayaller kurarsınız.
Başka şehirlerde kiralar yükselir ama bu tabir büyük şehirde emlak balonudur. Siz patlar mı patlayacak mı diye beklerken balon havada süzülür gider.
Doğal olarak herkes en iyi semtte, en güzel binada, manzaralı, önü açık yerler hayal eder ama bazen gerçekler okkalı bir tokat vurur. Semt veya ev fark etmeksizin her şeyin bir sınırı vardır. Piyango çıkması ihtimalini düşündükten sonra gerçeklerle yüzleşilir.
En son bu da aklınıza gelir. Kurulu düzeni bozma pahasına zor bir karar alırsınız ancak kiraların uygun olduğu şehirlerdeki iş ilanlarının sahteleriyle beraber yarım sayfayı geçmediğini görünce kaderinize mahkum olursunuz.
yahu istanbulun %25 i anca ev sahibi diğeri kiracı.benim ev sahibi evi bana kiraladı sinopa taşındı, adamın ailesine ben bakıyorum,zoruma gidiyor.
Ev kira, semt bizim
İstanbulda kirada oturulmaz ki zaten... Evin yoksa istanbulda işin ne? Diğer şehirlerde daha ucuzken...