Utanın! Kadınların Tacizden, Tecavüzden, Kaçırılmaktan, Alıkoyulmaktan ve Öldürülmekten Korunmak İçin Uyguladıkları Yöntemler

Hâlâ kadınlara nasıl öldürülmeyeceklerini anlatmaya çalışıyor musunuz yoksa erkeklerin öldürmemesi gerektiğini öğrendiniz mi?

Bugün yine, yeniden, her sabah olduğu gibi yine bir kadın cinayetiyle güne başladık: Birkaç gündür yakınları tarafından aranan 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in çimento dolu bir varil içindeki cansız bedenine ulaşıldı.

Vahşi cinayeti işlediğini ifadesinde anlatan katil zanlısının söyledikleri kan donduran cinstendi... 

Bugün size çok ama çok acı olan gerçekleri yüzünüze vurmaya, kadınların kendilerini korumak için uyguladıkları yöntemleri anlatmaya çalışacağız. Biz kadınlar olarak bu yöntemleri uygulamak zorunda kaldığımız için utanıyoruz, bunu kendimize yakıştıramıyoruz; umarız erkekler de biraz utanır...

Özgecan Aslan, 11 Şubat 2015 günü Suphi Altındöken'in tecavüz girişimine direndiği için bir minibüste önce defalarca bıçaklanmış, ardından demir çubukla dövülmüş, elleri kesilmiş ve yakılmıştı.

O günden sonra pek çok kadın bir minibüste, dolmuşta, otobüste, kısacası tüm toplu taşıma araçlarında en sona kalmamak için son inenle birlikte indik.

Ceren Özdemir, 4 Aralık 2019'da evinin önünde bir saldırgan tarafından göğsünden ve karnından bıçaklanarak vahşice öldürülmüş; katil zanlısı Özgür Arduç yakalanmasaydı başka kadınları da öldüreceğini söylemişti.

Ceren'den sonra evimizin önünde bile olsak kendimizi güvende hissedemediğimiz için sürekli arkamızı kontrol ederek kapıdan içeri girdik.

23 yaşındaki üniversitesi öğrencisi Şule Çet, geçen yıl çalıştığı plazanın 20. katından düşerek yaşamını yitirmişti ancak gelişen süreçte ortaya çıkan delillerle Şule'nin bir cinayete kurban gittiği ortaya çıkmıştı.

Sosyal medyadaki destek ve araştırma sayesinde çözülen olaylar zincirinin ardından hepimiz bir erkeğin evine giderken arkadaşlarımıza haber verdik.

Ankara'da intihar ederek hayatını kaybettiği iddia edilen Aleyna Çakır'ın, Ümitcan Uygun tarafından çekilen bir videoda baygın şekilde görüldüğü video sosyal medyanın gündemine oturmuştu.

Aleyna'dan sonra hepimiz intihara meyilli olmadığımızı, olur da erkek arkadaşımız tarafından katledilirsek davamıza kız kardeşlerimizin sahip çıkmasını sosyal medya hesaplarımızdan paylaştık.

Emine Bulut, dört yıl önce boşandığı eşi Fedai Baran tarafından on yaşındaki kızının gözünün önünde bıçaklanarak öldürülmüştü; son sözleri de "Ölmek istemiyorum" olmuştu.

Uzaklaşma kararı verilen ve tehditlerine devam etmesine rağmen devlet tarafından hiçbir önlem alınmayan bir eski koca... Bu cinayetin ardından devlet aklına güvenmememiz gerektiğini öğrendik ve eski kocalarımızı, sevgililerimizi gördüğümüz yerde kaçmaya, saklanmaya çalıştık.

Sosyal medyada günlerdir aranan Pınar Gültekin'in dün işkence edilerek öldürülmüş bedenine çimento dolu bir varilin içinde ulaşılmıştı; katil zanlısının ifadesinde anlattığı yöntemler hepimizin kanını dondurmuştu.

Pınar'ın ardından hepimiz isyan ettik ama kadınların bireysel silahlanmasının önünün açılması gerektiğini düşündük. Maalesef...

Ölen her kız kardeşimizin yasından sonra acı ama çok gerçek bir şekilde ölüm şekline bakarak önlem almaya çalıştık. Yasımızın ortasında, kendimizi ve çevremizi koruyabilmek için... Teknolojinin sunduğu nimetlerden faydalanıp konum takip sistemini aktifleştirdik ve taksiye bindiğimizde yakınlarımızda paylaştık; böylece adım adım nerede olduğumuzu bildiler. Çantamızda biber gazı taşıdık, saldırı anında suç olsa bile kendimizi savunduk. Gece yarısı sokağa çıktığımızda bir apartmana ya da bahçeye zorla çekmesinler diye yolun ortasından yürüdük. Issız caddelerde arkamızda biri varsa telefonla konuşuyormuş gibi yaptık ya da gerçekten bir yakınımızı arayarak boş boş konuştuk. Anahtarlığımızı elimizde muşta gibi tuttuk, sanki olabilecekmiş gibi saldırı anına hazır ettik. Bakışlarımızı kaçırdık, kaşlarımızı çattık, iş atıyor demesinler diye kafamızı öne eğdik. 

Hatta güvenlik kamerası olan yerlerde derin bir nefes aldık, olur da ölürsek katilimiz bulunur diye...

Biz tüm bunları hazırlarken Twitter'da birçok kadın kendi aldığı önlemleri paylaştı. O kadar üzücü, o kadar yaralıyıcı ki kadınlar ne söylemek istediğimizi anladılar bile. İşte o paylaşımlar...

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

#İstanbulSözleşmesiYaşatır

Bazılarının Rezil Tehdit Olarak Gördüğü Kadınların ise Şiddete Karşı Sigortamız Dediği İstanbul Sözleşmesi'nin Asıl Amacı Ne?

Popüler İçerikler

Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
22.07.2020

Ve içeriği birkaç taktik öğrenirim diye okudum

22.07.2020

Okurken abartılı gibi görünüyor ama öyle değil. Azı var, çoğu hiç yok.

22.07.2020

Ne acı bir durum. "Kadın cinayetleri" diye bir kalıp/isim/fiil çıktı ortaya. Kadınlar yaşamak için bir takım "önlemler" almak zorundalar. İnanabiliyor musunuz? Sokakta yürürken yahu..Evinde otururken..! Dilediğimiz gibi yaşayamıyoruz. Bu insan haklarına aykırı değil mi? Bu ülke nereye gidiyor? Baştakiler neden bir şey yapmıyorlar? Çıldırmamak işten değil!

TÜM YORUMLARI OKU (20)