Daha önce Kasapyan Ailesi'nin bağ evi olan mekan, ailenin Ankara'yı terk etmesiyle Bulgurluzade'lere geçer ve bu aileden de Ankara Belediyesi tarafından satın alınarak 30 Mayıs 1921'de Ata'ya hediye edilir. Ancak Paşa, bu ağaçlar arasında olan, kuzeyinde Ankara’ya hakim büyükçe bir terası bulunan, dikdörtgen planlı evin mülkiyetini TSK'ye bırakır. Ve hayatı boyunca ordusunun mülkiyetinde yaşar Gazi.
Ayrıca bu güzel bağ evi, askerlerle güreş tuttuğu, ilk kez hastalığının başladığı, aşklarından Fikriye Hanım ile güzel vakitler geçirdiği ve talihsiz bir şekilde onu kaybettiği, Latife Hanım ile evleneceği ev de olacaktır aslında Ata için...
Türk dünyasının gördüğü en büyük ve karizmatik lider Atatürktür. Tüm dünyaya kafa tutmuş ve Türklerin itibarını artırmıştır. Atatürk bu ülke için aşk hayatı olmamış cinsel hayatı olmamış çocuğu olmamış...yalnız öldü. Ve buna rağmen Türk olduğunu idiaa eden Türk görünümlü Arap dölleri Atatürke İngiliz yakıştırması yapıyor boşuna dememiler kişi kendinden bilir işi diye. Bu ülkede Shakespeare'in gerçek adının Şeyhpir olduğunu iddia eden, keşke Yunan kazansaydı diyen şarlatana üstad deniliyor. Ama bunca fedakarlık yapan adama İngiliz ajanı deniliyor. Atatürk bu ülkeye 10 gömlek fazladır. iyi ki Türk milletini zeki zannederek vefat ettin Ruhun şad olsun....
Bence kısıtlı kullanılıp müzeleștirilsin ve böylelikle halka açılsın.Zaten o yılların koșullarına göre yapılmıș ve Saray yeterince büyük zaten.