Artırılmış gerçeklik sayesinde askerlere her türlü lojistik bilgiyi gözlerindeki lensler sayesinde iletebilmek mesela mümkün olacaktır. Nitekim beyin bilimci David Eagleman’ın VEST teknolojisi ile drone uçuran askerlerin zihinlerine, dronların hız ve yükseklik gibi bilgileri yerleştirildi.
Ya da duyu değişimi ve duyu ekleme teknolojileri sayesinde savaşçılarınız giydikleri bir yelek sayesinde her birinin bütün savaş alanına bir komuta odasının hakimiyetine sahip olacaklar. Duyu ekleme ile bedenimizin evrimleşmediği birçok duyu (INFRA RED IŞIK GİBİ) insanların sıradan bir duyusuna dönüştürüldü bile.
Robotik dış iskeletler sayesinde terminatörlere dönüşmeleri an meselesi. Yine birçok şirket şu an koşmayı hızlandıran ve taşınabilir yükü artıran askeri dış iskeletler yaptı bile.
Akıllı protezler ile insandan çok öte bir hız ve güce sahip olmaları mümkün görünüyor. Dünyanın en gelişmiş akıllı protez firmasının sahibi Hugh Herr’in kendi iki bacağı yok ve protezleri ile dünya dağ tırmanma rekorlarını kırarak bu firmayı kurdu bile.
Beyin makine ara yüzü ile savaş alanındaki bütün robotik araç-silah-kamera ile zihinlerinin bir bütün olması gibi. Miguel Nicolesis’in ekibi ABD’deki bir maymunun bu teknoloji ile Japonya’daki bir robot avatarı kullandı bile. AVATAR filmi resmen gerçek oldu aslında. Bu durumda savaşçının nerede başlayıp nerede bittiğini anlamak mümkün olmayacaktır.
Şöyle düşünün bir de: Elimizde bir Yiğit-2023 olsun. 50 yaşında ancak beden yaşı hep 25 kalıyor. Asla hasta olmuyor. 5 saatlik uyku ile her sabah tüm hücreleri yenilenmiş olarak uyanıyor. Grip olmuyor kanser olmuyor. Hiçbir bağımlılığı yok. Hastalığı yok. Yaraları çok çabuk iyileşiyor. Karanlıkta bir kedi gibi görebiliyor. Bir kurt gibi düşmanı kokusundan takip edebiliyor. Asla paniklemiyor. Ölüm korkusu alınmış bir savaşçıdan söz ediyoruz.
Üstüne giydiği kumaş bioteknoloji ile üretilmiş bir zırh aslında. Proteinden yapılmış ve hamam böceklerinin dış iskelet örüntüsü örnek alınmış. Üstünden tank geçse ezilmiyor. Sırt çantasındaki tek kullanımlık iğneler ile her türlü biyolojik ve kimyasal saldırıya karşı bağışık.
Gözünde taşıdığı lensler ile sıradan görüşü bir bilgisayar oyununun ekranına sahiptir. Kendi nabzını, savaş alanı hakkındaki bilgileri ve güncel briefing bilgilerini kendi bakış açısında görüyor. Kaskı sayesinde, zihni tüm diğer savaşçılar ve savaş alanındaki robotik araçlar-silahlar ve drone kameraları ile bir bütün. Yani tek bir savaşçı bir birliğin tamamı: diğer askerler, robotlar, kumada odası, internet ile bağlantıda. Yani tek kişilik bir ordudan söz ediyoruz. Bugünkü hiç bir ordunun yenemeyeceği tek kişilik bir bilim orkestrasıdır bu.
Bunlar her ne kadar günümüzden çok uzun zaman sonra yaşanacak veya yaşanıp yaşanmayacağı belirsiz olsa da güzel bir yazı olmuş. Teşekkürler