Anayasa'nın 13. maddesi, yurttaşların temel hak ve özgürlüklerinin ancak 'kanunla' sınırlanabileceğini öngörüyor. Umumi Hıfzısıhha Yasası ile İl İdare Yasası, bazı salgın hastalıklar veya zorunlu hallerde idareye karantina, seyahat sınırlaması gibi önlem alma yetkisi veriyor.
Anayasa Hukuku Profesörü CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu'na göre, gerek Hıfzısıhha Yasası, gerekse İl İdaresi Yasası'nda idareye kimi kısıtlayıcı önlemler alma yetkisi verilmesine karşın, temel hak sınırlamasında yasallık koşulunu sağlayacak şekilde bir 'sokağa çıkma yasağı' öngörmüyor. Kaboğlu, her ne kadar 'salgın hastalık' halinde 'olağanüstü hal' de bir yöntem olarak öngörülmüşse de, çözümün 'olağan hukuk düzeni' içinde kalınarak aranması gerektiği görüşünde:
'Burada asıl olan Covid-19 felaketini yasal düzenlemeler yoluyla aşmak için TBMM'yi işlevsel kılmaktır. Bunu yaparken, Anayasa hükümleri, elden geldiğince sosyal devlet gerekleri doğrultusunda yorumlanmalıdır.
'İlkin, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu değişikliği pratik olması bakımından düşünülebilir: Bu çerçevede, OHAL ilan edilmeden olağan hukuk düzeninde salgın hastalık halinde -sokağa çıkma yasağı dahil- alınabilecek önlemlere ilişkin görev/yetki/sorumluluklar belirlenebilir. Kuşkusuz, sağlığa şiddete karşı mücadele yasa önerisi de bu çerçevede gündeme getirilmelidir.
'Sonra, salgın hastalığı aşmak amacıyla insan, mal ve hizmet dolaşımına ilişkin kayıtlayıcı önlemlerden zarar görenlerin sosyal ve iktisadi güvenceleri, sadece 'Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler' bölümünün (md.41-65) Devlet için öngördüğü yükümlülükler değil, madde 2 (sosyal devlet) ve madde 5 ( Devletin insan haklarını koruma ve geliştirme görevleri) doğrultusunda, madde 173'e ( Devletin esnaf ve sanatkarları destekleme ve koruma görevleri) kadar uzanan Anayasa'nın amir hükümleri ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereği yasa ile acil bir şekilde düzenlenmelidir.
Yasal düzenlemenin üçüncü ayağı ise, sağlık hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi ve denetlenmesi amacıyla, - genel sağlık sigortasını da kapsamına alacak şekilde Anayasa madde 56 çerçevesinde norm koyma işlemi olmalıdır.'
Zamanında yapılan har vurup harman savurmalardan dolayı hazinede para kalmadı. 1 aylık sokağa çıkma yasağına ekonomi buhar olup ülke haritadan silinir. Ohal diye sızlanmak faydasız. Dediklerimizle hiçbir şey değişmiyor zira
Paralarımız vergilerimiz gereksiz lükslere, diyanete, yandaşa peşkeş çekildi. Para kalmadı. İşler zaten boktan. Yarın öbür gün faturalar ertelense de "hadı normale döndük" dendiğinde geçmiş faturaları ödeyecek para yine kalmayacak. Devlet neden var? Halkını korumak ve kollamak için. Kaldı ki zaten devletle tek ilişkim vergi dairesi ve sgk. İkisine de bol fahiş para ödemek zorundayım. Ama bu şartlar altında direk göt altına gittim. Hiç bir şeyi ödeyemez hale gelmek üzereyim.
KASA TAM TAKIR KURU BAKIR