2. Simeon, babası 3. Boris'in ani ölümü sonrasında 1943'te 6 yaşında Çar olarak tahta çıktı ama hükümdarlığı 3 yıl sürdü. 1946'da çarlığın kaldırılmasıyla annesiyle birlikte ülkeden ayrıldı.
1996 yılında 50 yıl aradan sonra ülkesine döndü ve 2. Simeon Ulusal Hareketi ile siyasete atıldı. Sonrasında, 2001-2005 yılları arasında Başbakanlık yaptı.
Kraliçe Christina, 6 yaşında tahta çıkmasına rağmen 18 yaşına kadar resmen kraliçe olmadı. Bu sürede bir erkek çocuğu gibi eğitim gördü ve keskin zekasıyla insanların takdirini kazandı.
Hükümdarlığının 10. senesi olan 1654'te tahttan indirildi ve Roma'ya yerleşti. Burada dinini değiştirerek Katolik olan Christina 1689'da öldü.
Avcı Mehmed olarak da anılan 4. Mehmed 39 yıllık saltanatıyla Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra en uzun süre tahtta kalan padişahtır.
1899-1982 yılları arasında tüm ömrü boyunca Svaziland Kralı olan 2. Sobhuza aynı zamanda ülkesinin İngiltere'ye karşı kazandığı bağımsızlık kazanmasını sağladı. Tahminlere göre en az 70 eşi ve 100 çocuğu olduğu düşünülüyor.
Toro Krallığı, Uganda'da sembolik olarak olarak yeniden oluşturulmuş beş krallıktan biri. Kralın yetkileri sadece kültürel alanlarla sınırlı.
14 yıl Moskova Büyük Prensi ve 37 yıl da Rus Çarı unvanlarıyla hüküm sürdü.
1909-1925 yılları arasında tahtta kalan Ahmed Şah Kaçar, Rıza Han'ın darbesiyle önce sürgüne gönderildi sonra da kraliyet elinden alındı ve 1930'da Fransa'da sebebi bilinmeyen bir nedenden ötürü vefat etti.
M.Ö. 1332-M.Ö 1323 yılları arasında tahtta kalan Tutankhamun'un 1922'de keşfedilen mezarı tarihin en önemli arkeolojik başarılarından biri olarak kabul ediliyor.
Evlendikten 1 yıl sonra Fransa Kralı'nın ölmesiyle ülkesine dönen Kraliçe Mary 1567'ye kadar İskoçya Kraliçesi olmaya devam etti.
Ayrıca, İskoçya'nın son katolik hükümdarıdır.
Qing hanedanının son imparatoru olarak sadece 3 yıl tahtta kalabildi. İmparatorluğu sona erdiren 1911 devriminden sonra Japonya'ya gitti.
1934-1945 yılları arasında Büyük Mançurya İmparatoru oldu. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra 1950'de savaş suçlusu olarak Çin'e iade edildi.
1959'da affedilen Puyi 1965'te ölene kadar normal bir vatandaş gibi yaşadı.
476 yılında Romulus Augustus'un tahttan indirilişi Orta Çağın başlangıcı kabul edilmektedir.
9 aylıkken çıktığı tahtta yaklaşık 40 sene kalmıştır.
28 Kasım 1962'de 82 yaşındayken Hollanda'da öldü. 1948'de tahtı devretmemiş olsaydı 72 yıllık hüküm süresiyle Avrupa'nın ikinci en uzun saltanatına sahip olacaktı.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Puyi ile ilgili bi film vardı, üzücüydü milletin elinde oyuncak olmuştu yavrucak
Avcı Mehmed'in en büyük şanssızlığı babasının Deli İbrahim olmasıdır. "Enkaz devraldık" goygoyu onun için ortaya çıkarılmıştır adeta zira devraldığı devlette mali tablo kötüdür, dahası kasaya gelir sağlamak için kadılık ve daha nice memurluklar parayla satılır olmuştu. Bana kalırsa günümüzde dahi çözemediğimiz torpil, yolsuzluk ve rüşvet gibi liyakat problemleri Sultan İbrahim döneminden kalma kötü, iğrenç ve mide bulandırıcı bir mirastır. 4. Mehmed de kötü bir yönetici değildir aslında (ne de olsa işi ehline, Köprülülere bırakmıştır) ama ne derler bilirsiniz: "Delinin biri kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz". Biz de 1640'ta atılan taşı yüzyıllardır çıkaramıyoruz.
Svaziland kadar gelenekleri ve krallık uygulamaları berbat olan bir ülke daha var mıdır, sanmıyorum. Gerçekten her şeyiyle dünyanın b*k çukuru.