Tramvay Dilemması: Beş İnsanı Kurtarmak İçin Bir İnsanı Öldürür müydünüz?

Zihninizde bir olay örgüsünü simüle etmenizi isteyeceğiz sizden, hem de hemen, şu an…

Bir tramvay yolunun yakınlarındasınız. Derken uzaktan, hızla size doğru yaklaşan ve kontrolden çıkmış bir tramvayın sesini duyuyorsunuz. 

O anda görüyorsunuz ki tramvay yolunun üzerinde ellerinde aletler olan ve tramvayın geldiğini görmeyen, göremeyecek olan beş işçi. 

İşçilere seslenmek isteseniz dahi artık çok geç, işçiler toparlanıp kalkana kadar tramvay onları çoktan ezip geçmiş olacak. 

Birden rayların devamındaki makası kontrol eden kaldıracın hemen yanınızda olduğunu fark ediyorsunuz. 

Ancak, yan taraftaki bu rayın aşağısında, diğer rayın üzerindeki beş işçi kadar habersiz, yalnız bir işçi bulunuyor. 

Ne yapardınız? 

Kolu çekip, beş kişinin hayatını kurtarmak için tramvayı o tek kişinin üzerine yönlendirir miydiniz?

Hangi şıkkı işaretlediniz?

Eğer çoğu insan gibiyseniz, müdahalede bir an bile tereddüt etmezsiniz. 

Bir kişinin ölmesi beş kişinin ölmesinden iyidir ne de olsa, değil mi?

Gelin, şimdi olay örgüsünü birazcık değiştirelim!

Bu sefer tramvay yolunun üzerindeki üst geçittesiniz. Tramvay yine beş kişinin üzerine doğru ilerliyor. Yanınızda bu trajik duruma sizinle birlikte şahit olan şişman bir adam var. 

Biliyorsunuz ki adamı köprüden iterseniz o iri cüssesiyle yolu tamamen tıkayacak ve beş kişinin hayatı kurtulacak. 

Bu durumda kararınız ne olurdu?

İri cüsseli adamı iter misiniz raylara?

Hangi şıkkı işaretlediniz?

Eğer çoğu insan gibiyseniz, masum bir insanı öldürmek fikri sizin de tüylerinizi diken diken edecektir. 

Olay örgüsü bir önceki ile çok az bir değişiklik göstermesine rağmen, az önce pek çoğunuz tek kişinin ölmesini göze almıştı ve beş kişiyi kurtarmıştı.

Fakat bu sefer neden yine tek bir kişinin ölmesini göze alamadınız, beş kişinin hayatını kurtarmak için?

İkilemin Bilişsel Süreci

Felsefeci Philippa Foot ve Jarvis Thompson’un ortaya attığı “Tramvay İkilemi” sonuçlar açısından aynı olsa da duygular işin içine girdiğinde insanoğlunun nasıl farklı karar verdiğini gösteren etkili bir örnektir. 

Bu sorulara muhatap olan birçok kişi, birinci senaryonun sonundaki soruya olumlu yanıt verirken, ikinci senaryodakine olumsuz cevap veriyor. 

Peki bu durum, ahlaki sezilerimizin her zaman güvenilir, mantıklı ve tutarlı olmadığı anlamına mı geliyor? 

Belki karar alma sürecimizdeki ahlaki yapıyı etkileyen, bilmediğimiz başka etmenler mi var?

Felsefi Faydacılık

Eğer yukarıdaki bütün ikilemler aynı sonuca sahipse, fakat çoğu insan sadece makası çekmeye istekliyse ve şişman adamı aşağı atmaya veya sağlıklı hastayı öldürmeye istekli değilse, Foot, burada öldürmek ve ölmesine izin vermek arasında bir ayrım bulunduğu iddia etmişti. Birinci durum etkin iken, ikinci durum pasiftir. İlk tramvay ikileminde, kaldıracı çeken kişi, beş işçinin hayatını kurtarıyor ve bir insanın ölmesine izin veriyor. Sonuçta, kaldıracı çekmek, yandaki rayda bulunan kişiye doğrudan zarar vermez. Fakat üst geçit senaryosunda, şişman adamı raya itmek, kasıtlı öldürme eylemidir.

Hemen belirtelim, azınlıkta kalsalar da “beş kişinin hayatını kurtaracak şekilde davranır ve adamı köprüden iterdim” diyerek faydacı yaklaşımı elden bırakmayanlar her zaman oluyor. Faydacılık, en fazla faydayı sağlayan seçeneği seçtiğimizde doğru hareket etmiş olacağımızı savunan felsefi bir akım. Yine de birçoğumuz için ikinci durumda faydacı davranmak ahlaki değil. Sonuçlar açısından her iki durum da aynı, ancak birçok felsefeciye göre iyi bir amaç için de olsa kötülük yapılamaz.

Beyindeki Aktif Bölgeler

Sinirbilimciler tarafından yapılan araştırmalar, insanlar tramvay ikileminin ilk iki değişkenini düşündüğü zaman hangi beyin bölgelerinin etkin hale geldiğini araştırdı.

İlk örneğin bizim mantıksal, akılcı zihnimizi etkin hale getirdiğini ve bu nedenle eğer kaldıracı çekmeye karar verdiysek, bunun sebebinin daha çok sayıda hayat kurtarmaya niyetlenmemiz olduğunu belirlediler.

Ancak, kenarda duran kişiyi itmeyi düşündüğümüz zaman, duygusal mantığımız devreye giriyor ve bu yüzden beş kişiyi kurtarmak için bir kişiyi öldürmek konusunda farklı hissediyoruz.

Bu aşamada duygularımız bizi doğru eyleme mi yönlendiriyor? Beş kişiyi kurtarmak için olsa bile, bir kişiyi kurban etmekten kaçınmalı mıyız?

Popüler İçerikler

Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
YORUMLAR
08.07.2016

Kolu çektim ama şişkoyu itmedim. Ama itmeme sebebim bir kişiye beş kişi durumu değil. Hiçbir şişkonun kontrolden çıkmış bir tramvayı durduramayacağını düşünmem. İtersin beş kişi yerine altı kişi ölür. Kaldı ki tramvayı durdurabilecek kadar şişko ise muhtemelen onu aşağı itemem. Hatta belki o tutar atar beni. Neme lazım...

08.07.2016

editör senin yazını paylaşmalı

08.07.2016

Eğer kolu çevirirsen katil olursun, çevirmezsen duyarsız. Ki duyarsız olmayı tercih ederim.

08.07.2016

Bu bana şunu hatırlattı. Temel arabasıyla pazar yerine girip on kişiyi ezdiği için hakim karşısına çıkar. Hakim "niye yaptın?" diye sorar. Temel "Yokuş aşağı iniyordum ki aracımın freni patladı. Bir tarafta pazar yeri, diğer tarafta da bir çocuk vardı. Pazar yerine girsem bir sürü insan ölecekti. Ben de bari sadece çocuk ölsün diye düşündüm" der. Hakim kızar "O zaman pazar yerine niye daldın be adam!". Temel "Vallahi hakim bey" der "Her şey çocuğun pazar yerine doğru koşmasıyla başladı..."

TÜM YORUMLARI OKU (72)