Bu noktada işleri ilginçleştiren bir gelişme ise olayların görgü tanıklarından bazılarının, suçu işleyen kişinin erkeğe benzediğini söylemeleri oluyor. Polis DNA sonuçlarına daha çok güvendiği için, görgü tanıklarının da yanılma ihtimallerinin yüksek olmasını hesaba katarak bu ifadeleri çok önemsemiyor.
Olay tüm Avrupa'da duyuluyor. Medya tarafından 'Yüz yılın en gizemli seri katili' ilan edilen bu kadın, beraberinde bir çok soruyu sorduruyor: 'Tek bir kadın, onlarca farklı yöntem kullanarak ve her defasında arkasında sadece DNA izi bırakmayı başararak tüm bu suçları nasıl işliyor?'
2009 yılında kadının peşine düşmesi için en iyi görevlilerden oluşan özel bir tim oluşturuluyor, ancak 3 ay sonra hiçbir ipucu bulunamayınca tim dağıtılıyor. Daha sonrasında katilin yeriyle ilgili bir bilgisi olanlara, haber vermeleri ve sonrasında katilin yakalanması durumunda 300,000 euro ödül vaat ediliyor. Yine hiçbir sonuç çıkmıyor.
ben tekbir DNA'yı kopyalayan ve hedef şaşırtmak için olay yerlerine bırakan bir suç örgütü olarak düşünmüştüm.
nefret ettim onca emek yazık salaklık işte