Hepimiz üniversite bitirmiş olamayız ama hepimizin bir ilk okul geçmişi var. O dönemde neredeyse her sınıfta bulunan tipleri zaman zaman hatırladığınızı biliyorum. Bazılarıyla hala görüşüyor, bazılarının ise yüzünü zar zor hatırlıyoruz. Şimdi ne yaptıklarını bilmediğimiz bu arkadaşlarımız için küçük tahminler yürüttük; bakalım siz de bize katılacak mısınız?
Sınıfta bu çocuğa aşık platonik bir sürü kız vardı ama onun kafa nedense hiç öyle şeylere gitmezdi. Gayet net ve düz bir insan olan bu çocuk, şu anda büyük ihtimalle ilkokuldaki gibi düz ve normal bir hayat yaşıyor. Belliydi bunun öyle olacağı...
Bu çocuk ödev kontrolünde mutlaka ve mutlaka öğretmen tarafından uyarılıyordu çünkü bir kere bile ödev yaptığı görülmemişti. Hayta ve yaramazdı ama bir o kadar da sempatikti. Şu an kendisi serbest meslek erbabı ve iş bitirici olarak çalışıyor.
Bu arkadaşımız da disiplin ve düzen seven bir birey olduğu için arkadaşlarını öğretmene ispiyonlamak konusunda bir dakika olsun tereddüt etmezdi. Şimdi bu sistemli tarafını, daire başkanı olarak yürütüyor.
Özellikle ağzını 'darariri diro rot rot' gibi sesler çıkartarak elektro bağlama efekti vermesi ile meşhur olan bu arkadaşımız, darbuka konusunda doğuştan yetenekliydi. O gün bugündür memurluk gibi sıkıcı işlerden pek hoşlanmaz. Babasının verdiği ufak bir sermaye ile internet cafe açtı. Şimdi dükkanda YouTube seyredip, tost ve cola satıyor.
Bu evladımızın uyku ile olan problemi ta okul sıralarına dayanıyor. Hiçbir zaman sınıfa uykusunu tam alarak geldiği görülmemiştir. Genellikle uzun oturup televizyon seyretmeyi, kalan vakitlerinde de yatıp uyumayı sever. Birkaç iş hayatı girişimi olsa da asıl sevgilisi olan uyku onun peşini bırakmadığı için şu an çalışmamaktadır.
Bu kıza hepimiz içten içe gıcık olduk, teneffüslerde pek fazla onunla muhatap olmadık. Çünkü her zaman goygoy yapmak yerine dersi dinlemeyi tercih etti. Al işte, şimdi dersi dinlediği gibi öğrencilerine ders anlatıyor. Kıskandınız di mi?
Bu arkadaşımızın kendine ait hiçbir şeyi hemen hemen hiç olmaz. Parası olmadığından değil, sorumluluğu sevmediğinden. Aracılar sayesinde tüm kırtasiye ihtiyaçlarını karşılayıp okul hayatını bitirmesi ile meşhurdur. Sorumluluk sevmediği için kafasına göre takılacağı, istediği zaman dükkanı açıp istemediği zaman açmayacağı bir iş olan emlakçılığı seçti.
Ta o zamanlardan kendi cumhuriyetini kuran bu arkadaşımız, bela listesinin başında yer alıyordu. Genellikle pek kimse bulaşmaz ama başı dara düşen de onu arkasına almadan edemezdi. Orta okuldan sonra başlayan Hacı Murat sevdası, onu geleceğin galericisi yaptı. Her türlü ikinci el araç ondan sorulur.
Bu çocuk resmen sınıfın neşesi ve espri kaynağıydı. Özellikle büyük bir cesaretle öğretmenleri trollemesi herkes tarafından hayranlıkla karşılanır, genelde öğretmen tarafından da hep sevilip hep kızılırdı. Şu an 'Yenge ben de evde bundan kullanıyorum' diyerek buzdolabı, çamaşır makinesi ve küçük ev aletleri satıyor.
Her sınıfın mutlaka böyle güzel bir kızı vardır. Derslerdeki başarısı ortalamadır ama güzellik konusunda kendisinin de farkında olmadığı bir özelliği vardır. İlerleyen zamanlarda bu yeteneğini fark ettiği için kuaför, manikür, pedikür hatta botoks işlemleri yapan bir dükkan açtı.
Bu çocuk, okul yönetimi tarafından neden o kadar sevildiğini bir türlü anlamaz ama durumdan da şikayet etmezdi. Dersleri genellikle ehh işte seviyesindedir. Teneffüste maç yaparken 'Adamın gol diyo!' diyen kişi de tam olarak budur. Şu an babasından kaptığı bilgiler sayesinde ufak bir müteahhit oldu ama bir Ali Ağaoğlu değil tabii.
Öğretmen bir soru sorduğu zaman herkesin 'Nasıl olsa Oğuz kalkıp çözer ya amaaan' diye geniş geniş takıldığı tipler vardır ya, işte bu Oğuz o! Ne zaman bir soru sorulsa cevap verdiği yetmezmiş gibi tahtada problemin çözümünü de gösterirdi. O günden bugüne hiçbir şey değişmedi. Oğuz şu an karma karışık bilgisayar dünyasının başarılı mühendislerinden biri.
Bu çocuğun en sevdiği ders müzik, en bayıldığı enstrüman blok flüt. En az darbuka çalan arkadaşı kadar yetenekli ama derslerini de ihmal etmeyen orta sınıf bir ailenin çocuğu. 'Oğlum, şarkıcı mı olacan başımıza?' lafı yüzünden müzik öğretmeni oldu ama aldığı maaş yetmediği için düğünlerde piyanist şantör olarak da çalışıyor.
her türlü şeye ağlayanı unutmuşsunuz:) (ben)
"Saçları bütün kızlar tarafından beğenilen ama çok da çalışkan olmayan güzel kız (Güzellik Salonu İşletmecisi)" ooo çok yaratıcı.
Oldukça önyargılı bir yaklaşım olmuş. Her çocuk istediği her şey olabilir. Önemli olan ona inanmanız.