HOŞŞŞŞ BULDUM
bu başlık, bu platform ve akacak bu süreç; çok heyecanlı benim için... uğur batı önerisini tarif ederken; cümlesini bitirmeden 'evet evet varım' diye kestim sözünü, aklımda olan ama nerede, nasıl ve hangi başlıkla yapacağımı bilmediğim bir eylemdi...
yaşamda yol aldıkça atasözlerinin, hayat okuluyla ilgili tüm dersleri, özet halinde önümüze serdiğini farkettim, yolculuğun başında olanlara kesinlikle ve büyük harflerle ATASÖZLERİNE dikkat etmelerini öneriyorum, 'kişisel gelişim' başlığı altında, artık zıvanadan çıkacak sayı ve içerikte (tabi ki istisnaları var) şeylerden kopya çekmelerine gerek kalmayacak, bu konu başka bir yazının uzun konusu olacak, şimdilik sadece özet cümlesi şu; kopya çektiğimiz bir şey içselleşemiyor.
yazsam da nasıl olsa ve bu fikirler görüntülü mü yazılı mı olsa düşünceleriyle kendimce bir sıkıntı da yaşarken doktor geldi, mutlu oldum ve hikayenin sonrasını başlatan eşiği atladım...
Niye yazmak-söylemek-paylaşmak istiyordum?
aslında yıllarca şarkı sözü ve şiir yazmak, onları seslendirmek ve videolarını yapmayı niye istiyorsam aynı sebepten, sanırım fark içerikle alakalı, tüm bu yaptığım paylaşımları; aşık olma ve aşk halinde bir ruh taşıdığım, durmaksızın anlamaya çalıştığım bir arayış ve yön bulma meselelerimle paralel yaptım, hem kendi hem başkalarının duygusal dünyalarını deşerek...
ve ben bu konuda hem çok beslendim ( ki bunun sadece otuz yılı eğlence sektörü gibi, perde önü ve arkası bambaşka işleyen bir alanda, neredeyse yaşama dair tüm kavramları bire bir yaşayıp öğrenerek) hem de müzik dünyasına adım atacak arkadaşlarımızın mail ya da dm yoluyla sorduğu sorulara toplu cevaplar vermek istiyorum.
yolculuğun teorisi için söylenecek kısım standart ama onlara da değineceğim. bazen teorinin şahane yol göstericilerinden de bahsederek, doğru adresleri göstererek, bu çok tartışmaya da açık bir alan değil zaten, ama pratik kısmı için 'HER YİĞİDİN YOĞURT YİYİŞİ FARKLIDIR' atasözünü tam da buraya bırakıyorum, ben 'İÇİMDEN ÖYLE GELİYOR' diyerek yazacağım ve bunu köşemin başlığını, içimden geldiği gibi oluşturarak sunacağım ( bunu 'imla kuralları ne işimize yarıyor' gibi merkezinden tın-tın sesler çıkan kafayla yapmadığımı, bu sayfayı okuyan zeki insanlar hemen anladı diye düşünerek çok üzerinde durmuyorum)
daha çok müzik alanında yolculuk yapmak isteyen birisine, sosyal hayatla kurduğu ilişkinin, yeteneği kadar -hatta bazen çok daha önemli- olduğu üzerine olacak...
yolcuğun kötücüllerinin adlarını belirtmeyeceğim, çekindiğimden değil gerekmeyeceğinden, çünkü onlar kendisini biricik zannediyor ama onlardan çok var, ve acıklı bir şekilde dönemsel bir varoluşları söz konusu, bu sebepten içinde durum gereği bir kötü karakter oyuncusu olsa ve onu işaret etmemiz gerekse de biz kişiyi değil olayı konuşuyor olacağız...
hoşgeldiz köşeme, ben de hoşşşş buldum...
haftaya görüşmek üzere.
*NE KADAR DA DOĞRU
vasat insan, tevazunun ne olduğunu anlayamadığından, genellikle tevazu sahibine yol yordam öğretmeye filan kalkıyor, vasatlığı gereği tevazunun zekadan doğacağını da bilmiyor tabi, yani akıl verdiği sırada, zeki olduğu için tevazusu da olanın, içinden kendisyle ilgili 'embesil bu, ama acaba niye farklı olamadı ki' diye onun için kısmen hüzünlendiğini nasıl anlasın
Sen ne anlattın birader. Sıradan bir ekşi sözlük yazarı bile derdini daha düzgün, daha anlamlı cümlelerle ve daha düzgün kelime yapısıyla anlatıyor. Başlıktaki dikkat çekme amaçlı yazım yanlışı da hiç olmamış.
oNEDİO'YA hOŞGELDİNİZ.