'Bu tasarımlarımızı monochrome üzerine Pop Art ile tümleme olarak tanımlıyoruz. Bir süre bu çizgide devam etmeyi planlıyorduk ki, Tarık Akan'ın kaybı ile başlamış olduğumuz dört resmi derhal bitirip, kalan dört resme hiç başlamadan Kuşadası Belediyesi tarafından yapılan ve Tarık Akan Parkı olarak adlandırılan parkın önünde bulunan trafoya Tarık Akan'ı resmetmeye koyulduk. Tarık Akan duvar resimleri bitti. Ancak şimdi yeni büyük bir proje üzerinde çalışıyoruz. Kısa bir süreliğine Yeşilçam çalışmalarımıza ara veriyoruz. Bu projeden sonra çalışmalarımız devam edecek pek çok yerde. Yeşilçam bizim için gerçekten ayrı bir yere sahip. O yüzden daha çok Yeşilçam çalışması görebilirsiniz sokaklarda.
Daha yolun başındayız. Çalışmalarımızın nelerden, hangi akımlardan ne şekilde etkileneceğini zamana ve ilhama bırakmayı seçtik. Bu işi bu kadar heyecanlı kılan da bu. Sokakta yaşatmak istediğimiz düşsel bir kurgu var ve bu renklere kendini doğadan koparıp griye hapsetmiş bir canlı türü olduğumuz için, her insanın ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Şu an üzerinde çalıştığımız proje ile bu hayalimizi gerçekleştirmeyi umuyoruz.'
Hayalimdeki Türkiye. Medeniyet bu işte. Niye sokağımızı boyuyorsun diyen yok, hayvanları taşlayan döven yok, elinizin hamuruyla evde oturun diyen yok. Üstüne bir de nostalji var, sanat var, ikram var. İçim açıldı yeminle.
Ya onlar boyarken yanlarina gelen cocuklar, ikram veren mahale sakini, kopekler kediler felan... Manzara cok hos degil mi? Huzur dolu.
Çok güzel ya. Keşke her belediye de boş boş duran duvarlar için böyle sanatçılara fırsat verse, sokaklar ne güzel olur.