Cinayet davaları yalnızca bir ülkeye özgü değildir. Dünyanın her yerinden cinayet vak'alarını sizler için Buzzfeed'den derledik.
Cinayet davaları yalnızca bir ülkeye özgü değildir. Dünyanın her yerinden cinayet vak'alarını sizler için Buzzfeed'den derledik.
1939 ve 1940 yılları arasında Cianciulli üç kadın komşusunu öldürdü ve uzuvlarını parçalara ayırdı. Kurbanlarının kalıntılarından çorba ve çay çöreği yaparak diğer komşularına dağıttı. 1970 yılında hapishanede öldü.
1936 yılı Mayıs ayında Sada Abe sevgilisini boğdu, adamın genital organını kesti ve yakalanana dek üç gün boyunca çantasında taşıdı. Abe, 'yaşadığı sürece başka kadınlar tarafından sevilebileceğini düşündüğü için onu öldürdüğünü' söyledi. Sevgilisine başka bir kadının dokunmasını kaldıramayacağını ekledi.
Şartlı tahliye olmaksızın idam cezasına çarptırılan ilk Avustralyalı kadın Katherine Knight oldu. 2000 yılında eşini bıçakladı, derisini yüzdü, pişirdi ve çocuklarını doyurmak için eşinin vücudundan kalanları tabaklara yerleştirdi. Hangi parça olduğunu da tabakların üzerindeki kartlara yazdı.
Elmer Crawford'un 1970 yılında arabayı uçurumdan atmadan önce bütün ailesini öldürdüğüne inanılıyor. Sonrasında ise ortadan kayboldu. Üç çocuğunu ve hamile eşini elektrikli sandalyede öldürdüğüne, sonrasında da arabanın arka koltuğuna yerleştirerek uçurumdan ittiğine inanılıyor. Elmer hala bulunamadı.
Overbye 1913 ile 1920 yılları arasında 25'ten fazla bebeği yakarak, suda veya başka şekillerde boğarak öldürdü. Kurbanlarından biri de kendi çocuğuydu. 42 yaşında hapishanede öldü.
1995-1996 yılları arasında bu çift altı kız çocuğuna cinsel tacizde ve işkencede bulundu. Bunlardan dört tanesini de öldürdüler. Dutroux şu an idam cezasını çekiyor, Martin ise 13 yıl hapishanede kaldıktan sonra tahliye edildi.
2012 yılında bir adamı öldürürken çektiği videoyu internete yükledi. Kayıtta buz kıracağı ile bir adamı bıçakladığı ve sonrasında adamı keserek yediği açıkça görülüyor. Adamın kesilen bazı parçalarını ülkenin farklı yerlerinde birilerine yolladı. İdam cezasına çarptırıldı.
Vikernes, Norveç'in 90'lı yıllarda metal müzik kültürünün büyük bir parçasını oluşturuyor. Satanizm ile ilişkilendirilen Vikernes, 1992 yılında kiliseleri yakmaya başladı. Bir yıl sonrasında eski bir arkadaşını 23 kez bıçaklayarak öldürdü. 15 yıllık cezasının ardından 2009 yılında tahliye edildi.
Ayrıca Las Poquianchis olarak da bilinen bu dört kız kardeş 1950-1960 yıllarında en az 91 kadını öldürdü. Kurbanlarını köle olarak tutuyorlardı ve hayat kadını olmaya zorluyorlardı. Ayrıca köle olarak tuttukları kadınlardan hamile kalanlar olursa, bu kadınların bebeklerini de öldürüyorlardı.
Peter Sutcliffe en az 13 kadını öldürdü ve en az yedi kadını da çekiçle öldürmeye çalıştı. Yapılan araştırmalara rağmen birçok cinayet işlendikten sonra polis tarafından yakalanabildi. Şu an hapiste olan Peter'ın tahliye edilmesi gibi bir durum söz konusu değil.
1998 yılında dört yaşındaki Hjalmarsson'ın katili hala bilinmiyor. Mahallenin sürekli oyun oynamak isteyen çocuğu olarak bilinen bu dört yaşındaki çocuk, ormanın derinliklerinde boğazına bir çubuk saplanmış bir şekilde bulundu. Öncelikle mahalleden iki çocuk suçlandı ama bu yıl çocukların herhangi bir suçu olmadığı ortaya çıktı.
Garavito 90'lı yıllarda 189 erkek çocuğu öldürmekten suçlandı. Farklı kılıklara girerek çocukları kendine çektiği söyleniyor. Çocuklara para vermeyi teklif ettiği de iddialar arasında yer alıyor. 835 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
17 yaşındaki Bates, 49 yaşındaki bir adamla beraber yaşıyordu. Adam 1996 yılında Bates'e dört hafta boyunca işkence etti ve sonra küvette boğarak öldürdü.
Güney Afrikalı Norman 1986 ve 1994 yılları arasında 22 kişiyi boğarak öldürdü. Bazı kurbanların yanında el yazısıyla yazılmış notlar bulundu. İdam cezasına çarptırıldı.
Raghav'ın kurbanlarından biri de kendi kız kardeşiydi. Kardeşine tecavüz etti ve öldürdü. 1960'lı yıllarda yaklaşık 40 kişiyi öldürdü. Soruşturma sonrasında akıl sağlığının yerinde olmadığı açıklandı. 1995 yılında böbrek yetmezliğinden hayatını kaybetti.
2010 yılında Belçikalı resim öğretmeni aralarında bir çiftin de bulunduğu üç kişiyi öldürdüğünü itiraf etti. Ayrıca birçok kadını öldürdüğünden şüphe ediliyor. İdam cezasına çarptırıldı.
Pandy ilk iki eşini ve çocuklarından dördünü çekiç ve tabanca kullanarak öldürdü. Cesetleri asitle eritti. 2002 yılında idam cezasına çarptırıldı.
1989 yılında üç çocuğunu bıçaklayarak öldürdü. Şeytanın bedenini ele geçirdiğini ve cinayetleri işlediği evin de lanetli olduğunu iddia etti. 30 yıllık hapis cezası hala devam ediyor.
1999 yılında gece kulübünde çalışan Fan Man-Yee üç erkek tarafından kaçırıldı ve işkenceye maruz kaldı. İşkenceler ölene kadar devam etti. Ölümüne kaçırılması mı yoksa verilen ilaçlar mı sebep oldu bilinmiyor. Ölümünden sonra kafası kesildi ve kafa tası devasa Hello Kity oyuncağının içine sokuldu.
dünya iğrenç bir yersin
Şu an idam cezasını çekiyor ne la?
#17 Aslında böyle pislik bir adamın Charles Manson'dan daha az bilinmesi çok saçma. Tecavüz, ensest ve cinayet suçlarının dışında ceset yok etme yöntemi onu daha da tehlikeli kılıyor. Agnes itiraf etmeseydi çok daha ileriye gidecekti, zira sülfürik asit/hidroflorik asit insandan geriye parça bırakmaz. Suç dünyasında görülen ilk vaka olmasa da, en ürkütücü olanlarından.