'Slovenya'nın Güzelliğinin Sembolü' Olarak Bilinen, Göz Alıcı Bir Peri Masal Diyarı: Bled

Bir hayal âlemine gitmek ister misiniz? Ya bütün dertleri, bütün tasa ve yorgunlukları bir kenara koymak? Öyleyse sizi en canlı, en göz alıcı hayallerden daha güzel ama dünya gözü ile görebileceğiniz bir masal diyarına götüreceğim: Bled!

"Slovenya'nın güzelliğinin sembolü" olarak bilinen Bled, Avusturya sınırına yakın bir yerde konumlanmış durumda. Slovenya'nın başkenti Ljubljana'ya ise 55-60 km'lik bir uzaklığa sahip.

Bled'in verimli toprakları, adanın sığınak niteliğindeki koruyucu özelliği ve tepeler ve buraya inşa edilen kale Bled'i tarihsel olarak cazip kılan özellikler olmuştur.

Bled'deki ilk insan izleri, Taş Devrine kadar uzanmaktadır. Demir çağında ise, Alp bölgelerinde demir madenciliği başladığında yerleşim de buna paralel olarak artış gösterdi. 

Bölgede, Demir Çağı'ndan (M.Ö. 800-600) kalıntılar ile daha mütevazı düzeyde olmakla beraber Kelt ve Roma buluntularına da rastlanmış durumda. 

Bled daha sonra iki dalga hâlinde gelen Slavlar tarafından Slavlaştırıldı denebilir.

Bled bölgesine yönelik Slav yerleşiminin ilk dalgası 7. yüzyılda, sonraki ise 9. ve 10. yüzyıllarda gerçekleşmiştir.

Mezarlarda bulunan süs eşyaları gibi ikinci yerleşim dalgasında, yarım aylar, daire taşları, yuvarlak broşlar ve demir bıçaklar şeklinde emaye kaplanmış ve oyulmuş küpeler bulunur. Bu eserler, Bled'in 10. yüzyıla kadar tarihsel gelişimini göstermektedir. 

Eski Slav devletinin yıkılmasından sonra, Bled çevresi önce Frenklerin (Charlemagne 782), daha sonra ise Almanların egemenliği altına girdi. 

1004 yılında İmparator Henrik II, Sava ırmağı arasındaki arazileri bölmüş, ardından 1011 yılında ise Bled Kalesi' piskoposluğa hediye edilmiş. Orijinal tapunun fotokopisini kalenin koleksiyonunda görmek mümkün. 

Bu eylem, Bled tarihinde büyük bir dönüm noktası oldu. Kalenin bekçileri ise piskopos adına feodal otoriteyi koruyan şövalyeler idi.

19. yüzyılın başında bir süre Napolyon önderliğinde tekrar Fransız egemenliğine giren Bled, 1838 yılında Avusturya İmparatoru'nun eline geçti.

19. yüzyılın ikinci yarısında Bled önemli ölçüde değişti. 1858'de Viktor Ruard bir demir tüccarına satılarak özel mülkiyet hâline geldi. Bu tüccar da kaleyi, göl ve kullanılabilir toprakları çevrelerinde tuttu ve geri kalanını bir özel şirkete sattı. 

Akabinde birçok kez el değiştiren Bled, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Alman askerî ve sivil karargahlarını barındırmak için kullanıldı ve en sonunda, 1960'da yılında yerleşim yeri statüsü elde etti.

Bled'in tarihini bitirip güzelliklerine gelecek olursak, gölde tekne turlarına katılmanız ve muhteşem güzelliği su yolu ile keşfetmeniz de mümkün. Pletna adı verilen geleneksel ahşap teknelerle sıklıkla karşılaşacaksınız.

Görmeden dönmenizin mümkün olmadığı, 1000 yılı aşkın bir tarihe sahip olan Bled Kalesi ise zamanla büyütülüp genişletildiği için ilk inşa edildiği döneme kıyasla farklı bir yapıya sahip.

Bled'deki en önemli mimari eserlerden biri de meşhur kilisesi. Bu kilise yeni evli çiftlerin uğrak noktasıymış. İnanışa göre erkek, eşini kilisenin merdivenlerinde kucağında taşırsa güzel bir evlilikleri olurmuş.

Bu sebeple bugün bile Bled balayı için çiftlerin sıklıkla geldikleri noktalardan biri.

Bled meşhur gölü ve tarihî yapılarının yanı sıra, gölü çevreleyen yemyeşil tepelere de sahip ki, bu durum manzarayı daha da harika kılıyor gördüğünüz üzere.

Şu anda orada olmalıyım hissi size de uğradı mı?

Bled'in jeolojik yapısı ortaya âdeta bir sanat eseri çıkartmış durumda. Bled'e giderseniz yapabileceklerinizden biri de bu enfes geçitlerden arasında dolaşmak...

Tabii ki, Bled'in muhteşem platolarında doğa yürüyüşleri de yapabilirsiniz.

Triglav Ulusal Park'ı da Bled bölgesinde gidebileceğiz yerlerden biri.

Tün bunlar yeterli değilmiş gibi, Bled çevresinde ziyaret edebileceğiniz 300 metre uzunluğunda Babji zob mağarasını da ziyaret edebilirsiniz.

Bled, kışın ise gerçek bir masal diyarına dönüşüyor.

Büyülenmemek elde mi? 😍

Hakikaten bir peri masalından çıkmışcasına güzel...

Kısacası tüm güzellikleriyle Bled müthiş bir kaçış noktası!

Allahaısmarladık! ✈️

Popüler İçerikler

Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
YORUMLAR
09.06.2017

Burda mutsuz olamazsın bak.

21.06.2017

Gidin gezin buralardaki mezar soyuculara kazıklanacağınıza aynı paraya yurt dışında insan gibi muamele görebileceğiniz tatiller yapabilirsiniz.

10.06.2017

HANGİ ACENTA İLE GİDİYORUZ EDİTÖR. BÖYLE REKLAMLARDA ŞİRKETİN TELEFON NUMARASINIDA YAZIN....

10.06.2017

Reklam olsa zaten adı olurdu. Sadece benim kaç tane seyahat içeriğim var. İçeriği eleştirebilirsiniz ama bu asılsız reklam iddiaları hoş olmuyor. Sevgiler...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ