Sansür ve Yasaklar Her Zaman Ters Teper: Yasaklanan Şeylerin Daha Fazla Yayıldığı Streisand Etkisi

Acaba bize koyulan yasaklar neden çekici gelir? Streisand Etkisi hem yasakların hem de sansürün insanlık üzerinde kural koyucuların tahmin ettiğinin tam zıddı etki yarattığını anlatıyor ve zihnimizde kapılar açıyor.

Etkinin ortaya çıkış hikayesinde baş rollerdeki isim bir bilim insanı ya da psikolog değil, ünlü sanatçı Barbara Streisand.

Şimdilerde konserlerine hız kesmeden devam ediyor ama eskiler onu Bir Yıldız Doğuyor ve Komik Kız filmleriyle de hatırlayacaktır. Yakın dönem sanat tarihinde adı hayli geçer...

Hikayenin öteki yanında ise fotoğrafçı Kenneth Adelman var.

Onları birleştiren şey ise bundan 16 yıl önce, 2003'te Adelman Streisand'ın da evinin bulunduğu Malibu kıyılarındaki yapıların bu kıyıda yarattığı erozyon tehlikesine dikkat çekmek için bir fotoğraf projesi başlatır.

Kıyılar üzerinde bir helikopterle uçuş gerçekleştirdi ve gördüğü noktaları fotoğrafladı.

photos.vanityfair.com

Neredeyse on bin fotoğraftan bahsediyoruz, bu fotoğraflar bir web sitesinde kamuya sunulur ve tahmin edin bu fotoğrafların arasında kimin evi de vardı?

Tabii ki Barbara Streisand! Sanatçı kendi evinin de bu fotoğraflar arasında olduğunu öğrenir...

Ve bu bilgiyi herkese sunulan fotoğrafının kaldırılması yanında 50 milyon dolarlık taleple bir 'mahremiyet ihlali' davasıyla taçlandırır.

O yıllarda Facebook yahut Twitter olmasa da medyada bu konu hızlıca duyulur.

Streisand'ın belki de yüz kişinin tıklayacağı bir fotoğraf için açtığı dava şimdi milyonlarca insanın gözünü diktiği bir olaya dönüşür. Yüz kişi diyerek abartmış da olabiliriz çünkü sitenin o dönemde sunduğu verilere bakılacak olursa onun yalısının da dahil olduğu fotoğraf sadece 6 kez indirilmiş.

Rakamla 6, yazıyla altı. 

Dava sonrasında görüntülenmeler yarım milyona yaklaşır!

Yani ilgi çekmeyecek bir detaydan rahatsız olup onu gizlemeye çalışmak bir anda o detayı görünür kılmıştır.

Tıpkı bir ünlünün kendisi hakkında çıkan iddiaları doğru yanlış demeden engelletmesi yahut ülkelerin istekleri dışında üretilen içerikleri engelletmesi gibi.

Engellenen şey her zaman merak ediliyor ve ulaşması istenmeyen kitlenin kucağına düşüyor!

Düşünün, Twitter'da gezerken 'Ahmet'in Kitabı' diye bir şey duyuyorsunuz ve kitabın görüntülerinin engellendiğini öğrenip bunu aratıyorsunuz. Şayet engellenmemiş olsa dikkatinizi bile çekmeyecek bu kitaptan görüntüler bir anda sizin için günün meselesi haline geliyor, saatler boyu arayıp tarayıp buluyorsunuz. Daha da önemlisi böylesine bir eforun ardından bu görüntüyü önemsiyorsunuz.

Türkiye'de yasaklanan sitelerin ziyaretçilerinin yasak öncesine kıyasla daha fazla olduğunu biliyorsunuzdur.

Hatta bundan yıllar önce Twitter'a getirilen yasağın ardından Twitter kullanımının astronomik sayılara ulaştığı bile düşünülüyor. İşte, tüm bunlar Streisand Etkisi olarak literatüre geçiyor.

Engelleyerek bir nevi kazanç sağlamak isteyen herkes Streisand gibi büyük kayıp yaşıyor. Kendisi davayı kaybetmiş, üzerine de yüklü miktarda tazminat ödemek zorunda kalmıştı.

Çocukluktan itibaren öğrendiğimiz gibi yasaklanan şey, gizlenen bilgi her zaman ilgimizi çeker. Bu internet konusunda da böyle.

Hoşumuza gitmeyen şeyleri göz ardı etmek yerine yok etmeyi seçtiğimizde meşhur 'bir kez internete giren şey bir daha kaybolmaz' sözünden olduğu gibi asla yok edilemez hale geliyor.

Siz yasaklar ve sansür hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kaynaklar. 1, 2

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
YORUMLAR
12.10.2021

"Sansür, bir bebek eti çiğneyemiyor diye bir adama biftek yiyemeyeceğini söylemektir." Kimimiz için ağır olan sözcükler, başkaları için bir anlam ifade etmez. Sırf birileri rahatsız oluyor diye başkalarının diline müdahale etmek demokrasi ile yönetilen bir ülkede olmaması gereken bir harekettir. Sansürün her türlüsüne karşıyım. Hele sanattakine hepten karşıyım. Nefret ettiğim, iğrenç bulduğum şeyler yok mu? Var. Ama kalkıp da gerçek insanlara zararı olmayan bir şeyi sırf mide bulandırıcı olduğunu düşündüğüm için yasaklayamam, yasaklanmasına da karşı çıkarım.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ