Günümüzde sık sık karşımıza çıkan vampir konulu film ve kitapların kökenini hiç merak ettiniz mi? Üstelik bu mitin başlangıcı çok uzaklara değil, hemen yanı başımıza, Balkanların Eflak kentine dayanıyor. Zalimliği ile ün salmış 'Kazıklı Voyvoda' olarak bilinen 3. Vlad'ın, işkenceler ile öldürdüğü kurbanlarının kanını içtiği söylentisi ile onun bir vampir olduğu düşünülmüş ve bu düşünce günümüze kadar gelmiştir. İşte Fatih Sultan Mehmet'in öldürdüğü zalim Voyvoda'nın korkunç hikayesi.
Modern Romanya'da Vlad'ın zalim izleniminden dolayı 'Dracul' sözcüğü 'şeytan' olarak çevrilmektedir.
Bu iyi ilişkiler daha sonradan Osmanlı'nın ona Eflak Beyliğini vermesinde önemli rol oynayacaktı.
Erdel Beyi János Hunyadi, 1456'da Belgrad Şehrini Osmanlı kuşatmasına karşı savunmaya giderken, Vlad'ın komutasına güney Erdel'in savunmasını sağlamak için bir ordu verdi.
Voyvoda, Osmanlıların Eflak ve Boğdan beylerine verdikleri unvandı.
1456'dan 1462'ye kadar bu görevi yapan Vlad'ın, 'Kazıklı Voyvoda' unvanı da bu dönem içinde yaptığı zalimliklerden ötürü kendisine verildi.
Zalimlikte sınır tanımayan Voyvoda, bu işkenceleri festival havasında yapıyordu.
Vlad, yenilginin ardından kaçtı ancak terk ettiği topraklardaki kuyuları zehirledi, ekinleri yaktı, tüm hayvanları bile öldürttü. Hapishanelerdeki mahkumları, cüzamlı ve vebalıları saldı ve Türkler'in arasına karışmaya teşvik etti.
1476 yılında kuzeni Stefan Cel Mare (Büyük Stefan) ile birlikte Eflak'a döndü ve voyvoda ilan edildi.
Vlad'ın bir vampir olduğu rivayeti Almanya, Macaristan ve Rusya'da yayıldı. Buna rağmen Romen halkı onu bir kahraman olarak görmeye devam etti.
İşte zalim Voyvoda'nın günümüzdeki 'vampir' kavramını ortaya çıkartan, insanın hayret edeceği zulümlere sahne olan hikayesi böyle.
Ne pis vicdansız herifmiş
insan gerçekten hayret ediyor...
ne pis herifmiş olm ya