Resim ve Sinema Bir Arada! Sanatseverlere Görsel Şölen Yaşatacak Ünlü Ressamları Konu Alan 20 Film

Çoğu dahi... Çoğu deli... Onlar dünyaya isimlerini silinemez bir kalemle yazıp hepimizin akıllarına o muhteşem yetenekleriyle fırçalarını dokundurdular. İşte o büyük ressamların hayatlarını beyaz perdeye taşıyan birbirinden güzel film ve belgeselleri sizler için derledim. Şimdiden keyifli seyirler...

1. Loving Vincent (2017)

Film, Van Gogh'un 17 yaşındayken tablosunu yapmış olduğu Armand Roulin üzerinden ilerliyor. Van Gogh'un Fransa Auvers'te öldüğü haberi, eskiden yaşadığı Arles kasabasına ulaşır. Van Gogh ile yakın arkadaş olan emektar postacının oğlu Armand, babasının ısrarları sonucu taziye mektubunu van Gogh'un ağabeyi Theo'ya götürmeye razı gelir. Paris'e vardığında Theo'nun da kardeşinin ardından vefat ettiğini öğrenince mektubu verebileceği bir akraba aramaya başlar. Bu yolculukta ünlü ressamın son günlerini ve ölümünün esrarını da aydınlatmaya başlayacaktır...

2. Son Portre (2017)

Paris'e kısa bir ziyaret amacıyla gelen Amerikalı yazar James Lord (Armie Hammer) İsviçreli ressam ve heykeltıraş Alberto Giacometti'nin (Geoffrey Rush) ricasını kırmaz ve bir tablosu için poz vermeyi kabul eder. Ancak çok kısa sürmesi gereken bu iş giderek uzar. Zaman geçtikçe ve ortaya somut bir şeylerin çıkmadığını gördükçe öfkesine hakim olmakta zorlanan Lord, zamanla dahilerin kafalarının normal insanlardan biraz farklı çalıştığını yeniden anlayacaktır.

3. Danimarkalı Kız (2016)

David Ebershoff tarafından yazılan The Danish Girl adlı 2000 tarihli romandan uyarlanan film, Danimarkalı ressam Lili Elbe'nin (gerçek adı Einar Wegener) sıra dışı yaşamını beyaz perdeye taşıyor. Danimarka'da ünlü bir ressam olan Einar Wegener (Eddie Redmayne) erkek olarak dünyaya gelip Gerda Gottlieb ile bir erkek olarak evlense de kendisini kadın gibi hissetmektedir. Kendisi gibi ressam olan eşi Gerda'ya (Alicia Vikander) bir gün kadın model olarak poz verdikten sonra karşı cinsten ikinci bir kişiliğe bürünmeye başlar. Bütün bu süreç, Wegener'in tarihte bilinen ilk cinsiyet değiştirme ameliyatlarından birinin objesi olmasına dek sürecek, ikilinin hem özel, hem de profesyonel hayatlarını geri dönülemez bir şekilde değiştirecektir.

4. Renoir (2012)

'Mavi En Sıcak Renktir'in vizyon tarihinin Akademi tarafından belirlenen sınırlara uymaması sebebiyle Fransa’nın Oscar adayı olarak seçilen Renoir, resim ve sinema sanatının iki önemli ismi Pierre-Auguste Renoir ve oğlu Jean Renoir’nın yaşamlarının bir kesitine odaklanan ve ilk gösterimini Cannes’da yapmış bir Gilles Bourdos filmi. Empresyonizmin en büyük temsilcilerinden olan Renoir’nın kendi ismini taşıyan büyük oğlu Pierre’in oğlu Jacques Renoir’ın çalışmalarına dayanan senaryo üzerine kurulu film, ressamın pek çok tablosunu süsleyen Andrée’nin Renoir'ın evine gelmesiyle açılıyor.

5. Picasso'yla Yaşamak (1996)

'Zamanımı anladım ve çağdaşlarımın ahmaklığını, kibirlerini, hırslarını, sömürdüm. Bu benim itirafım, acı bir itiraf, görünebileceğinden daha acı verici. Ama en azından ve en sonunda dürüst olmak gibi değeri var.            Gerçeklik nedir?... Gerçeklik var olmaz… Gerçeklik yoktur… Gerçeklik yalandır. Hepimiz biliriz ki, sanat gerçeklik değildir.'

Pablo Picasso

Tual, renk, metal, seramikler. Bu yüzyılın önde gelen ressamı, hepsine hakimdir. Fakat, efsanevi Pablo Picasso'nun öbür tutkusu ne olacak? Zekâsı, romantizme engel mi olacak? Beyaz perdeye aktarılırken Anthony Hopkins'in başrolünde oynadığı ve beğeni toplayan bu filmde, 20. yüzyılın dehası olarak kabul edilen Picasso'nun sanatını, sanata ve dünyaya bakışını, hayatını ve aşklarını bulacaksınız.

6. Pollock (2000)

Dışavurumculuğa yeni bir boyut getiren çalışmalarıyla sanat tarihine geçen Amerikalı sanatçı Jackson Pollock'un problemlerle dolu yaşam öyküsü, filmde Pollock'u canlandıran usta oyuncu Ed Harris'in ilk yönetmenlik denemesinin konusunu oluşturuyor...

7. Goya'nın Hayaletleri (2006)

1792 İspanya… Katolik Kilisesi’nin en güçlü olduğu dönem… Goya (Stellan Skarsgrad), ülkenin en ünlü ressamıdır. Goya’nın genç ve güzel ilham perisi Ines’in (Natalie Portman) Engizisyon Mahkemesi’nin arkasındaki güçlü bir rahip tarafından, toplumsal değerlere aykırı davranış ile suçlanması büyük bir skandal yaratır. Güzel model Ines haksız yere Engizisyon mahkemesi tarafından mahkum edilip işkence görünce, Goya’nın eski dostu Rahip Lorenzo (Javier Bardem) ile olan dostluğu sınanır. Goya, Lorenzo’ya Ines’in hayatının bağışlanması için yalvarır. Fakat Lorenzo gücün peşindedir ve Engizisyon’un arkasındaki asıl güçlerin başıdır. Ines hapse atılır, işkence görür ve ölüme terk edilir. 20 yıla yakın bir süre geçer. Goya, yaratıcılığının doruğuna ulaşmıştır ama artık sağırdır ve akıl sağlığı yerinde değildir. Goya, Ines ve Lorenzo tekrar bir araya gelir ve yıllarca saklanan sırlar ortaya çıkar.

8. Big Eyes (2014)

Eşi ve kızıyla birlikte sıradan bir hayat süren Margaret Ulbrich (Amy Adams), bu hayata daha fazla dayanamayarak kızıyla birlikte San Francisco'ya kaçar. Burada hayatta kalabilmek için tek şansı, resim yeteneğini kullanarak sokaklarda yaptığı resimleri satmaktır. Bu sırada karizmatik bir başka sokak ressamı Walter Keane ile (Christoph Waltz) tanışır, kısa sürede evlenirler ve Margaret, Keane olarak anılmaya başlar. Margaret'in kızından esinlenerek yaptığı büyük gözlü çocuk resimleri büyük ilgi görmeye başlar, ancak bu başarının kaymağını Walter yemektedir. Walter, eşsiz ikna yeteneği ve insan ilişkilerindeki başarısıyla Margaret'in resimlerini kendi adıyla bir marka haline getirir. Margaret bu oyuna kızının geleceği için katlanmak durumundadır.

9. İnci Küpeli Kız (2003)

1665 yılının Hollanda'sında geçen bu filmde on yedi yaşındaki Griet (Scarlett Johansson) babası bir iş kazasında kör kalınca ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalır ve ressam Johannes Vermeer'in (Colin Firth) evinde hizmetçiliğe başlar. Griet, zamanla evli olan ressamın ilgisini çeker. Vermeer, onun yetiştirilme tarzı, eğitim düzeyi ve sosyal konumu açısından çok farklı olmasına rağmen, renkler ve ışığı algılama kabiliyetini fark ederek onu resimlerinin gizemli dünyasına çeker. Bu ortak yönlerinden dolayı aralarındaki hizmetçi-efendi ilişkisi yerini yakınlaşmaya bırakır.

10. Modigliani (2004)

Çizdiği resimlerin gözlerini boş bırakarak imzasını atan, rakiplerinin aksine resimlerinin satılmasını umursamayan ve zamanın zengin ressamlarının aksine beş parasız yaşayan, sosyetenin övgülerine rağmen onların ruhsuzluğunu yüzlerine en uygunsuz şekilde vurmaktan da geri durmayan fütursuz bir kişilik. Ve güzel gözlü Jeanne...

11. Klimt (2006)

Görüntüleriyle de müziğiyle de sinemaya özgü görkemli bir alegori. Yönetmen Raoúl Ruiz'in sıra dışı, tartışmalara konu olan ressam Klimt'e saygı duruşu niteliğindeki bu film, 19. yüzyıl sonunun özgün tarihsel zeminini büyük canlılıkla perdeye taşıyor. Olayların merkezinde devletin ressama ısmarladığı 'Alegoriler' tablosuyla oluşan büyük skandal duruyor. Biz de cinselliğe dayalı sayısız resmi 'art nouveau' biçeminin simgesi sayılan Gustav Klimt'e tanıklık ediyor, film büyücüsü Méliès'le, ressamın gizemli dansçısıyla, Franz Matsch, Egon Schiele, Carl Moll, Adolf Loos, Ludwig Wittgenstein gibi dost çevresini oluşturanlarla ve öteki çağdaşlarıyla tanışıyor ve sanatsal özgürlük adına verdiği savaşımı izliyoruz.

12. Mr. Turner (2014)

Manzara ve doğa olaylarını resmettiği yağlı boya ve sulu boya tablolarıyla tanınan, Romantizm akımının en önde gelen sanatçılarından biri olarak kabul edilen, aynı zamanda Empresyonizm akımının da öncülerinden olan İngiliz ressam J.M.W. Turner'ın hayatı ilk defa bu kadar detaylı bir biçimde beyazperdeye taşınıyor!

Yaşadığı dönemde, hayatı en çok merak edilen sanatçılardan biri olan 19. yüzyılın en sevilen ressamlarından biri olan Turner'ın yapmış olduğu seyahatleri, sanatının içeriğini, sosyal çevresini ve aşk hayatını perdeye taşıyan film; ünlü ressamın hayatının son 25 yılını konu alıyor.

Londra'da dönemin sanat dünyasını da gözler önüne seren film, Turner'ın yaşlı babası, birlikte yaşadığı hizmetçisi, metresi ve iki yetişkin kızı ile olan ilişkisini ön plana alıyor.

İngiliz Yönetmen Mike Leigh'in senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerini Timothy Spall, Roger Ashton-Griffiths ve Tom Wlaschiha paylaşıyor.

13. Gece Bekçisi (2007)

Film, 1642'yi Rembrandt van Rijn'in hayatının dönüm noktası yapan, onu varlıklı ve ünlü bir sanatçıyken gözden düşmüş yoksul birine dönüştüren, ressamı hem o yapan hem de onun mahvolmasına sebep olan 'Gece Bekçisi' tablosundaki hain suikast komplosu, meşhur Hollandalı ressam ve kadınlarını anlatıyor.

14. Frida (2002)

Film, sanat tarihinin sıra dışı insanlarından biri olan Frida Kahlo'nun hayatını anlatıyor. Frida'nın meşhur aşkı, bir kadın düşkünü olan Diego, Frida'ya 'Kendini farklı kadınlarla birlikte olmaktan alıkoyamayacağını, ama özünde sadece O'nu seveceğini' söylemiş ve Frida tarafından anlayışla karşılanmıştır. Ancak zamanla ilişkileri problemli bir hal almaya başlar.

15. Akileus ve Kaplumbağa (2008)

Machisu, anne-babasını çocuk yaşta kaybettikten sonra yetimhanede büyür. Lisede bir sanat okuluna giren Machisu, bu konuda hiç yeteneği olmamasına rağmen ünlü ve başarılı bir ressam olma hayalleri kurmaktadır. Ne var ki bu konuda bir türlü başarılı olamaz.

Sınıf arkadaşı Sachiko ile evlenen Machisu'nun bir de kızı olur. Yıllar geçtikçe ünlü bir ressam olma takıntısı giderek güçlenir ve baskınlaşır, ta ki tüm hayatını mahvedene kadar.

Filmin ismi, Zeno adlı filozofun hareket, zaman ve değişimin bir yanılsamadan başka bir şey olmadığını savunan ünlü paradoksundan alınmıştır. Film, Kitano'nun gerçeküstücü otobiyografik üçlemesinin son parçası.

16. Mutluluğa Boya Beni (2011)

Le Point dergisinin “Yılın en yaratıcı ve şiirsel Fransız filmlerinden biri” diye nitelediği Mutluluğa Boya Beni, büyükler kadar çocuklara da hitap eden bir canlandırma. Bitmemiş bir resim üzerindeki bir şato ve çiçeklerle dolu bir bahçedeyiz. Bu tabloda resmedilip renklendirilmiş Toupin’ler gücü ele geçirmiştir. Toupin’ler, çizimleri yarım kalan Pafini’leri devre dışı bırakmış ve yalnızca taslak halindeki Reuf’ları da esir almışlardır. Şimdi Ramo, Lola ve Plume düzeni yeniden sağlamak ve arkadaşlarını kurtarmak için ressamı bulmak üzere yollara düşecek, bir dolu macera yaşayacak, şatodan ve çiçekli bahçeden geçecek, hatta başka resimlere gideceklerdir.

17. Effie Gray (2014)

19. yüzyıl İngiltere'sinde geçen filmde, dönemin en ünlü sanat tarihçisi ve eleştirmenlerinden biri olan John Ruskin ile evlenen genç Euphemia 'Effie' Gray'in hikayesi ele alınıyor. Bir türlü yolunda gitmeyen evlilik zamanla hayal kırıklığı ve acıları da beraberinde getirir. Bir gün kocasının arkadaşlarından biri olan ressam John Everett'e modellik yapan Effie, ressama aşık olur ve aralarında bir ilişki başlar. En yakın arkadaşı Elizabeth Eastlake'in verdiği cesaretle kocasından ayrılmaya karar veren Effie için dönemin sert muhafazakarlığıyla yüzleşme vakti de gelmiştir. Ünlü oyuncu Emma Thompson'ın senaryosunu yazıp başrolünde yer aldığı filmin yönetmenliğini Richard Laxton üstleniyor.

18. Factory Girl (2006)

Genç, güzel ve zengin bir parti kızı 1965’te Radcliffe’ten ayrılır ve New York’a doğru yola koyulur. Andy Warhol adında genç bir sanatçı ile tanışınca ona hayatı boyunca olmak istediği aktristi olması konusunda yardım edeceğine dair söz verir. Bir biyografi niteliğindeki film sanat dünyasında, dikkat çeken Andy Warhol’a odaklanıyor. Onun stüdyo evi olan fabrikası, hayat biçimi, inişli çıkışlı ilişkileri perdeden yansırken ilgi çekici bir film olarak izliyoruz. Zaman ayrılıp, izlenmeyi hak eden bir çalışma.

19. Çöplük (2010)

2010 Berlin İnsan Hakları Ödülü, Panorama–İzleyici Ödülü, 2010 Seattle En İyi Belgesel, 2010 Sundance İzleyici Ödülü... Çekimi üç yıldan fazla süren Çöplük, tanınmış sanatçı Vik Muniz’i Brooklyn’deki evinden memleketi Brezilya Rio de Janeiro’nun dışında yer alan dünyanın en büyük çöplüğü Jardim Gramacho’ya kadar izliyor. Muniz burada renkli bir “catador” grubunun fotoğraflarını çekiyor. Catador’lar ise geri dönüşüme uygun atıkları toplayıp onlardan sanat üretiyor. Eleştirmenler Çöplük’ü “Belgesellerin Slumdog Millonaire’i, ilham verici, dokunaklı ve herkesi memnun edecek bir film” olarak tanımlıyor.

20. Little Ashes (2008)

1922'de Madrid göreneksel değerlerin, caz, Freud ve yenilikçiliğin tehlikeli etkileri arasında bir meydan okuma savaşı. Salvador Dali, büyük bir sanatçı olma tutkusuyla 18 yaşında üniversiteye girmiştir. Onun utangaçlığının ve şahlanmış göstermeciliğinin garip harmanı, üniversitede sosyal tabakadan iki kişinin dikkatini çekmiştir: Federico García Lorca ve Luis Buñuel.

Film bu üçlünün gençlik dönemlerini, dostluklarını, farklı yönden ilişkilerini ve kendi dallarında bir ressam, bir şair ve bir yönetmen olarak yükselişlerini konu almaktadır.

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
YORUMLAR
23.10.2018

ilgisini çekecek kitle maalesef çok az olsa da eline sağlık

23.10.2018

Bazılarını izleyeli çok oldu ama en son izlediklerim Danimarkalı Kız ve Big Eyes. Resim ve Müzik sanatçıları temalı biyografik ve tarihi filmler genelde güzel oluyor en azından geçmişi ve sanatçı ruhunu yansıtıyor. Güzel liste editör eline sağlık

23.10.2018

orta okulda Van Gogh'un hayatını dönem ödevi yapmıştım resim dersinden :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ