Prof. Dr. Vedat Bulut 900 Hekimin İstifa Ettiğini Açıkladı ve Ekledi: 'Kaos Yaşanabilir'

Prof. Dr. Vedat Bulut koronavirüs salgınına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Eski Ankara Tabip Odası Başkanı Bulut salgının başladığı günden bu yana 900 hekimin istifa ettiğini belirterek 'En büyük tehlike İstanbul'da. Ankara salgını yayıyor. Göğüs hastalıkları uzmanı kalmayan hastane var. Sağlık sistemi iflas edebilir' ifadesini kullandı. 

Prof. Dr. Vedat Bulut, Cumhuriyet gazetesinden Sertaç Eş'in sorularını yanıtladı. 

Gerekli önlemler alınmazsa ya da aşı ve tedavi alanlarında gelişme sağlanamazsa, büyük bir kaos yaşanabileceğini belirten Bulut'un açıklamaları şöyle 👇

  • Önümüzdeki sonbahar ve kış ayları için ne düşünüyorsunuz?

'Covid kapılacağı şüphesiyle hastaneye gidememe kaygısı yaşanıyor. Bu, ölüm oranı ve sağlık harcamalarında artışla karşımıza çıkacak. Zaten ekonomik kriz yaşanan ülkemizde sağlık bütçesi iflas edebilir. Vatandaşlarımıza sağlık hizmeti götürülmesi aksayabilir. Daha birinci dalgayı bitirmeden kışa girersek sağlık gücümüzün ötesi bir hasta sayısı olacaktır. Bu durum, hem ölüm oranlarını artırır hem de sağlık çalışanları için bir tehlike oluşturacaktır. Bilim Kurulu haziran ayına kadar 5 bin olgu öngördüğünde yüz binler sürpriz olmayacaktır demiştik, üzülerek haklı çıktık. Çünkü siyasi kararların hatalarını gördük. Aşı ve tedavide önemli gelişmeler sağlanmazsa sonbaharda 10 bin günlük, kış aylarında 20 bin günlük olgu sayısı olabilir. En iyimser tahminle olguların yüzde 3-4’lük kesimi yoğun bakım ve solunum destek ünitelerine gereksinim duyarsa, hizmetlerde tıkanma yaşanmasına bağlı ölüm oranlarını da yüzde 2.4’te tutamayabiliriz. Yüzde 5-7 aralığına çıkabilir, bu da son derece üzücü olur. Şu an Ankara zor durumda. Hastanelerde yatak yok. Şimdi en önemli tehlike İstanbul için. Tatil dönüşleri başladı, okullar açılacak. Nüfus, yoğun kentlerde sağlık hizmetleri kapasitesini aşacak. Büyük bir dalga çok sayıda vatandaşımızın yaşamını kaybetmesine yol açabilir.'

Bulut, 900 sağlık çalışanın istifa ettiğini aktardı.

  • Sağlık çalışanları ne durumda?

'Ciddiyetin toplum tarafından anlaşılmamasının nedeni hükümetin yanlış politikaları. Verileri şeffaf paylaşmadıkları ve pek çok hatalı ve anlaşılmaz politik kararlar vatandaşlarda güvensizlik yaratıyor. Basın ve akademiler baskı altında. Bu loşlukta ne sağlık çalışanları ne de vatandaşımız önlerini görüyor. Yukarıdan aşağıya bir despotizm var ve aşağıdan yukarıya bir yalanlar pramidi oluşmasına neden oluyor. 30 bin sağlık çalışanı hastalığa yakalandı. 80’in üzerinde sağlık çalışanını kaybettik, yarısı doktor. İstifalar yoğunlaştı. Birkaç hastanede istifalar nedeniyle göğüs hastalıkları uzmanı kalmadı. Radikal önlemler alınmazsa ölümler artacağı gibi, endişelere dayalı istifalar da hızlanabilir. Türkiye genelinde 900’e yakın hekim istifa etmiş durumda.'

'Betona para gömmeyi bırakıp moleküler biyoteknolojiye yatırım yapmak gerekir.'

  • Stratejik konuma gelen aşı üretimi konusunda ne yapılmalı?

Milyarlarca insanın aşılanmasını düşündüğünüzde 2 milyar dolarlık yatırım gerekir. TÜSEB kuruldu. 2018 bütçesi 56 milyon TL. Makale yazdım, değil aşı, ayakkabı bile üretemezsiniz dedim. Litvanya’nın projesini örnek verelim. Yatırım yaparak iki yıl sabrederek yüzlerce patent ve yüksek teknoloji ürünü yarattılar. Ancak sömürgecilerle mücadele etmek kolay değil. Bunu Küba’nın başardığını görüyoruz. Aşı üretimi stratejiktir ve afetlerde, savaşlarda aşı bulamayabiliriz. Türkiye, bu şansa sahip değil. Betona para gömmeyi bırakıp moleküler biyoteknolojiye yatırım yapmak gerekir. 1 gramlık malzemeyi binlerce dolara satarsınız. Ancak inşaattan başka dünyası olmayanlara bizim sözlerimiz nafiledir.

'Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü vardı. En son AKP döneminde kapatıldı.'

'Türkiye’de aşı üretmek için tesis yok. Adıyaman’da üç idealist gencin kurduğu bir veteriner aşı üretme tesisi var GMP koşulları sağlayan. Ancak onların da yüksek oranda üretim olanağı yok. Bir zamanlar Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü vardı. En son AKP döneminde kapatıldı. Al-satçılar ticari rantları nedeniyle Türkiye’de stratejik yatırımları ve üretim yerlerini sabote ettiler. Sağlık alanı bu neo-liberal yağmadan böyle nasiplendi.

Aşılarda ve aday moleküllerin belirlenmesinde, özellikle son 5-10 yılda devasa teknolojik gelişmeler yaşandı. Moleküllerin ve epitopların belirlenmesi artık birkaç hafta içerisinde gerçekleşebildi. Bu, 1980’lerde bile 1 yıla kadar uzardı. Dünyada 145 kadar çalışma var. Bunlardan 11’i Türkiye’de. 9 çalışma şu an ipi göğüslemek için öne çıktı ve 2’si son aşamada. 15 Eylül ve 1 Ekim’de Türkiye’de programları başlıyor. Türkiye’ye gelişini aralık-ocak gibi tahmin etmiştim, bir iki aylık sapmalar olabilir.”

Popüler İçerikler

151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
15.09.2020

Guzel guzel dogal secilimle yok olmasi gereken aptallar icin o kadar okumus doktorlar tabi ki istifa edecekti. Bu aptallar yuzunden millet canindan mi olsun.

15.09.2020

Salgın hastalıklar için kurulan yeri diyanete devreden zihniyet mi? yapacak yatırımı.

15.09.2020

BU ülke de hiç bir zaman işler tam yolunda gitmedi gitmez de bu millet akılamaz, tarih sürekli kendini tekrar edip duruyor bizim milletimiz işin dalgasında sürekli amk, bir sikim olmaz bu milleten.

TÜM YORUMLARI OKU (23)