Yaptığı ve planladığı her detayı itiraf eden Nat Turner, isyan planlamaktan suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı. 11 Kasım’da asıldı. Derisi yüzüldü ve başı gövdesinden ayrıldı.
Nat Turner'ın, 'Köle karşıtlığı' üzerinden kurulan bir isyana önderlik etmesi kahramancaydı. Ancak kadın ve çocuk ayırt etmeden önüne geleni katleden bir hareketin apaçık savaş suçu olduğu kolaylıkla söylenebilir.
Olayın kölelere sempati kazandırmadığını tahmin edebilirsiniz. Yaşananlardan sonra toplumun kapıldığı histeri, yasa koyucuları daha sert önlemler almaya sevketti. Yaşanan ölümlerin faturası da toplum bilincinde yeniden kölelere kesildi. Dönemin pek çok bilgini kölelik sisteminin 'gerekli bir uygulama' olduğu konusunda hemfikir hale gelmişti.
İç savaşa ve ardından köleliği yasaklayan 13. yasa değişikliğine kadar, değişen pek bir şey olmayacaktı.