Türkiye'nin kültürle esir alınmaya çalışıldığını öne süren Bilal Erdoğan, 'Türkiye'de yıllarca müzik derslerinde blok flüt çalınmasının, beden eğitimi derslerinde ritmik jimnastiğin öne çıkarılmasının sebebi basit bir şey değildir' dedi.
Türkiye'nin kültürle esir alınmaya çalışıldığını öne süren Bilal Erdoğan, 'Türkiye'de yıllarca müzik derslerinde blok flüt çalınmasının, beden eğitimi derslerinde ritmik jimnastiğin öne çıkarılmasının sebebi basit bir şey değildir' dedi.
Okçular Vakfı, İstanbul'un Okmeydanı semtinde Okçuluk Araştırmaları Enstitüsü'nün açılışını yaptı. Açılışa Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İstanbul Milletvekilleri Haydar Ali Yıldız, Nureddin Nebati ve Ravza Kavakçı Kan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap katıldı.
Dünyada hemen hemen Türklerden başka bağımsızlığını kaybetmeyen bir millet olmadığını öne süren Erdoğan, 'Bizi tutsak edemeyenler, bağımsızlığımızı elimizden alamayanlar, bizi başka şekillerde tutsak etmeye çalışmışlar. ‘Acaba ben bu milleti kafalarda, ayaklarda, yaşam tarzlarında tutsak edebilir miyim' demişler. Neden? Nasıl inanırsanız öyle yaşarsınız' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin kültürle tutsak edilmeye çalışıldığı iddiasında bulunan Erdoğan, sözleri şöyle sürdürdü:
'Müziklerinden yemeklerine, kıyafetlerine, bütün yaşam tarzlarına kadar. Türkiye'de yıllarca müzik derslerinde blok flüt çalınmasının sebebi basit bir şey değildir. Yahut da beden eğitim derslerinde ritmik jimnastiğin öne çıkarılmasının sebebi basit bir şey değildir. Buralarda bizim kendi sporlarımızın, müziklerimizin, müzik enstrümanlarımızın, kendi kültürel öğelerimizin yer alması demek bir milletin bağımsızlığının gerçek manada korunması, sahiplenilmesi demek. Onun için bu çıktığımız yolda geleneksel sporlar ve merkezinde okçuluk yolculuğunda görüyoruz ki buraya gelen çocuklarımız, burada spor yapan çocuklarımız sadece spor yapmış olmuyorlar aynı zamanda dimağlarında kültürel kodlarıyla, hafızalarıyla çok sağlıklı bir ilişki, iletişim kuruyorlar. Adeta format atılan, silinen belleği yeniden var etmiş oluyorlar.'
Flütle jimnastikle bağımsızlığımızı elimizden almaya çalıştılar dedi ve Mercedes'ine binerek uzaklaştı. Arabasında giderken Hyundai'nin imal ettiği gemilerden bir kaç tane daha almak için Apple marka telefonundan Citibank'taki müşteri temsilcisine talimat veriyordu. Onu sevenler ise işte büyük oyunu görebilen büyük lider diye arkasından hayranlıkla uzun uzun baktılar...
Üniversiteyi Abd'de okumuş,askerliğini bedelli ve 21 gün yapmış,Kapitalizmin en şaibeli kuruluşlarından Dünya bankasında staj yapmış en şaibeli insanlarından George Soros'un finansörlüğündeki Brookings Enstitüsü'nde çalışmış biri için beklenmeyecek bir bağımsızlık aşkı ve milliyetçilik.
Biri bu adama jimnastik ve atletizm olmadan yapılabilecek tek sporun satranç olduğunu, flütün de en kolay ses çıkarılan enstrüman olduğunu anlatmalı. Ama Bilal'e anlatır gibi anlatmalı. Sonuçta Bilal yani..