Okudukça “Ulan Acaba?...” Diye Kendinize Sormadan Edemeyeceğiniz Çekingen Kişilik Bozukluğu

Fikirleriniz ve düşünceleriniz sebebiyle çevrenizdeki insanların sizi içlerine almamalarından ya da reddedilmekten korkanlardan mısınız?

Öyleyse, bir ihtimal de olsa siz de çekingen kişilik bozukluğundan muzdarip olabilirsiniz.

Değilseniz bile gelin, bu bozukluğa sahip insanların zihinsel dünyalarına ufak bir yolculuğa çıkalım…

Öncelikle bu kişilik bozukluğunun en önemli emarelerinden birisi, bu kişilerin zannedildiği gibi asosyal olmamalarıdır.

Bu kişiler fırsat buldukça sosyal ortamlara girerler, daha doğrusu sosyal ortamlara girmekten kaçmaya çalışmaz aksine o ortamın bir parçası olmak isterler fakat ilk bekledikleri şey kabul edilmek, dışlanmamaktır.

Bu kişiler sosyal ortamlara girdiklerinde reddedilmeye karşı aşırı duyarlık gösterirler.

Ve bunun neticesinde de sosyal ortamda çekingenlik yaşarlar.

İlişki kurmaya istek duyarlar ama bir yandan da çekinirler.

lokman.cu.edu.tr

Kabullenilmeye ihtiyaçları vardır, diğer insanların yorumlarına önem verirler.

Yaşadıkları güven problemi nedeniyle sevildiğinden emin olmadıkça ilişkiye geçmezler; yakın ilişkiler kuramazlar.

lokman.cu.edu.tr

Bir hataları olduğunda eleştirileceği korkusu vardır; yeni kişilerle aynı ortamda olunca yeterli olduğu duygular yönünden dahi kendilerini diğer insanlardan aşağı görürler.

“Eğer insanlar bana yakınlaşırlarsa, gerçek beni fark ederler ve reddedilirim. Bu da dayanılmaz bir şey olur."

www.zen.com.tr

'Eğer yeni bir işe başlar ve başarılı olmazsam bu benim için korkunç bir şey olur.” gibi faydasız inançları güderler.

Kişisel ilişkilerden ve etkinliklerden kaçınırlar ve bu kişilere eşlik eden diğer sosyal fobiler de sık görülür.

Çevreden destek görürlerse efektif ve faydalı olurlar, destek yeterli değilse depresyon, anksiyete ortaya çıkabilir.

Bu kişiler, değerlendirileceği ortamlardan uzak durmayı ve kaçınmayı tercih ederler.

Girmek zorunda kaldıklarında, dikkatleri olabildiğince kendi üstlerinden uzaklaştırmaya çalışırlar, başarısızlık ve değerlendirilme korkusuyla iş ortamlarında yeni sorumluluklar almak istemezler.

Yakın ilişkilerden alacakları doyumdan ve başarının getireceği mutluluktan uzak kaldıkları için, temel duyguları anksiyete ve keder karışımıdır.

İş ortamlarında ise değerlendirilme tehlikesine bağlı olarak anksiyete yaşarlar. Anksiyete ve keder yaşamaya karşı toleransları çok düşük olduğu için, kendilerini daha etkili biçimde ifade etmekten, utangaçlıklarını yenmekten kaçınırlar.

Sürekli kendilerine dönük oldukları ve duygularını gözledikleri için, keder ve anksiyete duygularına çok duyarlıdırlar.

'Bilişsel kaçınma' stratejilerine uygun olarak, bağımlı kişiliğin tersine, beklentilerini azaltarak ve diğerleriyle yakın ilişkiye girmeyerek başarısızlıktan kurtulmaya çalışırlar.

Halbuki kendilerini aşağı gördükleri insanların aslında hiç de mükemmel varlıklar olmadıklarını görmeleri gerekir.

www.zen.com.tr

Hiç kimsenin hatasız bir hayatı olmadığını, karşısında ezildikleri insanların kendilerinden hiçbir fazlalığı olmadığı gerçeğini görmeleri gerekir.

Bunların hiçbirini mi yapamıyorsunuz?

www.zen.com.tr

Bugün karşısında çekingen davrandığınız kişiyi eğilmiş tuvaletini yaparken düşünün, tıpkı sizin yaptığınız gibi büyük tuvaletini yaparken suratını ekşittiğini, kendisini sıktığını getirin gözünüzün önüne.

Etkili oldu sanki ha, ne dersiniz?..

Popüler İçerikler

TikTok’ta "Karagül" Adıyla Açtığı Yayınlarla İnfial Yaratan Kadının Çocuklarını Devlet Korumaya Aldı!
Kızıl Goncalar Naim'in Yıllar Öncesinin Efsane Dizisinde Oynadığı Ortaya Çıktı!
İlk Buluşmada Alman Usulü Hesap Ödediği İçin Buluştuğu Kişinin Cimriliğinden Dem Vuran Kadın Tartışma Yarattı
YORUMLAR
20.05.2017

her zaman tedirgin davranır ve gergin olursun,herkes seni odasına kapanıp hiç bi iş yapmayan asosyal biri olarak görür, her ne kadar öyle olmasanızda reddedilmek sonsuza kadar yalnız kalmaktan daha çok korktuğun tek şeydir bu yüzden ilişkiye güvenemez ve sonuç olarak ilişki kuramazsınız, "ben aslında öyle sıkıcı biri değilim" diye kendini anlatmaya çalışana kadar karşıdaki sıkılır ve seninle konuşmayı keser,etkinliklerde de gene aynı şeyler olucağını düşündüğün için gitmeye yeltenmezsin bile,çok uzun zamandır başarının verdiği hazzı arkadaş ortamının eğlencesinin mutluluğunu hissetmediğinden konuşmayı neredeyse unutmuşsundur ve pek çok şeyi,her zaman kendinle baş başa olduğundan özetle bundan sıkılır bir süre sonra kendine psikolojik zararlar vermeye başlayabilirsin. sonuç olarak takıntılar başlar,anksiyete bozuklukları,dışardan çekingenlikten sonra kendinden de çekingenlik boy gösterir,evden dışarı çıkamaz, belkide sinir krizlerine bile yol açarsınız...

20.05.2017

maalesef bu benim durumum... çok bişey gibi görünmesede toplumun enn korkunç rahatsızlığı. belki herkeste bi iki durumu vardır, ama hepsinin bi insana yüklenmesi eminim bi süre sonra iyi olmayan sonuçlara götürücektir...

Çok kötü bir şey bu. Hem asosyal hem bundan korkuyorsanız daha kötüdür.

Pasif Kullanıcı
20.05.2017

bok gibi bir çözüm önerisi sunmuşsunuz

TÜM YORUMLARI OKU (35)