Mustafa Armağan Hakkında 'Atatürk'ün Hatırasına Alenen Hakaret'ten 4.5 Yıla Kadar Hapis İstemi

Genel Yayın Yönetmeni olduğu Derin Tarih Dergisi'nin mayıs sayısında kaleme aldığı 'Latife Hanım konuşursa neler olur?' başlığıyla yayınlanan yazı dizisinde Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret ettiği suçlamasıyla Mustafa Armağan'ın 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapsi istendi. 

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Ertuğrul Sarıyar tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Mustafa Armağan'ın Derin Tarih dergisinin yayın yönetmeni olduğu belirtildi. Derginin Mayıs 2017 tarihli 62. Sayısının dergi kapağı olarak “Latife Hanım'ın 91 yıldır gizlenen mektubu', 'Kemal Paşa Çakma Napolyondur' başlıkları ile Latife Hanım'ın fotoğrafının basıldığı anlatılan iddianamede, derginin 38-53 sayfa aralığında şüpheli Armağan tarafından hazırlandığı anlaşılan 'Latife Hanım konuşursa neler olur?' başlığı altında bir yazı dizisi kaleme aldığı kaydedildi. İddianamede yazı içerisinde Atatürk'e hakaret içeren ibarelerin bulunduğu gerekçesiyle İstanbul Emniyet Müdürlüğünce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na dergi örneği de gönderilerek adli yönden yasal işlemlerin yapılması talep edildiği ifade edildi.

Derginin incelendiği ve soruşturma başlatıldığı anlatılan iddianamede söz konusu derginin mayıs sayısı hakkında da savcılığın talebi üzerine hakimlik tarafından toplatılmasına, basım yayın ve dağıtımın durdurulmasına ve el konulmasına karar verildiği hatırlatıldı.

Savcılıktan Derin Tarih İçin 'Toplatma' Kararı: 'Atatürk'ün Hatırasına Alenen Hakaret'

Armağan ifadesinde, yazı dizisinde kitaptan ve gazete röportajından alıntılar yaptığını belirterek, suçlamaları reddetti.

Armağan ifadesinde şunları söyledi:

'Alıntı yaptığım Rıfat N. Bali tarafından yazılmış 'New Documents On Atatürk The Eyes Of American Diplomats' adıyla First Edition 2007 basım tarihli kitabı delil olarak sunuyorum. Ben kitaptan alıntılar yaptım. Yine daha önce Atatürk'ün özel hayatı ile ilgili yayınlanan eserlerden çıktılar sunuyorum. Büyük insanların özel hayatları daima merak konusu olmuştur. Tarihteki devlet adamlarının özel hayatlarında her zaman araştırma konusu olmuştur. Yaptığımız işin formatı gereği tarihi konularla ilgili araştırma yapıyoruz. Yazımız araştırmaya dayanmaktadır. Yazının içeriği belgeye dayanmaktadır. Yayında geçen Latife Hanım'ın mektubunun fotokopisi ya da aslı elimde yoktur. Ama haberde belirttiğimiz yabancı gazetede röportaj konusu olmuştur ve yayınlanmıştır. Ayrıca Türkiye'de çeşitli basın ve yayınlarda bu mektup defalarca gündeme gelmiştir. Atılı Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret suçlamasını kabul etmiyorum'

Armağan gelen tepkiler üzerine Twitter'da kendini böyle savunmuştu 👇

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
'Afet İnan, Atatürk'ün Manevi Evladı Değil, Çankaya'nın Nikahsız First Lady'sidir' Açıklaması Tepkilerin Odağında

Mustafa Armağan ayrıca Tvnet'deki program sonrasında kamuoyunda oluşan tepkiler ve başlatılan hukuki süreç ile ilgili yazılı bir açıklama yapmıştı.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Yargıtay kararı örnek gösterildi: "Haberin gerçek olması, haberin bilinmesinde kamu yararı bulunması ve haberde küçültücü değer yargılarının bulunmaması"

İddianamede, “Şüphelinin yazısına dayanak yaptığı Latife Hanım'ın Atatürk'e yazdığı iddia olunan mektupların aslının Türk Tarih Kurumu'nun elinde olduğu ve henüz içeriğinin kamuoyu ile paylaşılmadığı bilinmektedir. Şüpheli alınan ifadesinde mektubun aslı ya da fotokopisinin elinde olmadığını, mektup içeriğinin Rıfat N. Bali tarafından yazılmış 'New Documents On Atatürk The Eyes Of Amican Diplomats' isimli kitapta yayınlandığını 21 Şubat 1926 tarihinde basılan 'Boston Sunday Advertiser' isimli gazetede Latife Hanım ile yapılan bir röportajı esas aldığını savunmaktadır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 24 Mayıs 2006 tarihli kararında 'Ceza Hukukunda hukuka uygunluk nedenleri arasında sayılan haber verme hakkından yararlanabilmek için haberin gerçek olması, haberin bilinmesinde kamu yararı bulunması ve haberde küçültücü değer yargılarının bulunmaması gerekir. Gazetecinin bu hukuka uygunluk nedeninden yararlanabilmesi için haberi vermeden önce olayın doğru olup olmadığını araştırması gerekmektedir' ifadelerine yer verilmişti' denildi.

"Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu, ömrü savaş meydanlarında geçmiş, tüm dünyanın tartışmasız kabul ettiği büyük bir asker ve devlet adamı olan Mustafa Kemal Atatürk hakkında itibarsızlaştırmaya yönelik suç kastı ile haberin yapıldığı anlaşılmıştır"

İddianamede, 'Şüphelinin 1926 yılında yayınlanmış yabancı bir gazeteyi ve bir yazarın kitabını referans göstererek tarihi belgeye dayanmayan adeta dedikodu şeklindeki bilgileri okurlarını ve kamuoyunun dikkatini habere çekmek amacıyla büyük puntolarla verdiği Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu, ömrü savaş meydanlarında geçmiş, tüm dünyanın tartışmasız kabul ettiği büyük bir asker ve devlet adamı olan Mustafa Kemal Atatürk hakkında itibarsızlaştırmaya yönelik suç kastı ile haberin yapıldığı anlaşılmıştır' ifadelerine yer verildi.

İddianamede şüpheli Mustafa Armağan'ın 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapsi talep edildi. İddianame kabul edilirse şüpheli Armağan önümüzdeki günlerde Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

Popüler İçerikler

Premier Lig Devinden Arda Güler'e Çılgın Teklif! Bonservis İçin 50 Milyon Euro Düşünülüyor
Öğretmen Olmak İçin Şartlar Değişiyor: Öğretmenler Artık Üniversiteden Sonra Atanamayacak!
Kızılcık Şerbeti Yapımcısından Müjdat Gezen'in Olay İddiasına Sert Yanıt!
YORUMLAR
31.05.2017

Manşetten yayınlanan bir mektup ne kadar gizlidir? 1923 yılında cumhuriyeti ilan etmiş ve 1924 yılında Time Dergisine kapak olmuş Mustafa Kemal`in eşinin kaleme aldığı bir mektup New York Times, Washington Post gibi tüm dünyada tanınan ABD`nin ulusal gazeteleri yerine sadece Boston`da yayın yapan March & Events gibi yerel bir gazetede mi yayınlanır? Hadi mektup o gazeteye yollandığı için sadece orada yayınlandı diyelim peki yayınlandıktan sonra Mustafa Kemal gibi tüm dünyanın merak ettiği bir liderin eski eşinden gelen bu mektubu neden dünyada kimse sallamadı? 90 yıl boyunca her türlü bilgi ve belgeyi tarayan gerçek tarihçiler bu mektuba neden burun kıvırdı? O dönem 28 yaşında olan Latife Hanım`ın mektupta yaşının 22 ve haberde isminin Latif diye geçmesinden daha bahsetmedim bile. Ama siz gerçekler yerine inanmak istediklerinize inanabilirsiniz benim için sıkıntı yok.

31.05.2017

Direk hakaret edenler de var bir yanda, onlara ne yapmalı..

31.05.2017

ülkenin milli değerlerine özellikle ATATÜRK'E küfüe etmek moda oldu şu sıralar bi cesaret geldi göt lalelerine küfür ettiğin ADAMIN resminin basılı olduğu parayı da taşımayın siktir olun gidin başka ülkeye soysuzlar

TÜM YORUMLARI OKU (20)