Bu yılın en büyük arkeolojik keşfi, Sakkara nekropolünün 12 metre derinlikteki üç kuyu mezarından çıktı.
Antik Mısır'ın Geç Dönem ve Ptolemaios Dönemi üst düzey yetkililerine ait mühürlü ahşap tabutlar, medyanın önünde açıldı.
Arkeologların açtığı bazı tabutlardan parlak renkli hiyeroglif resimlerle süslenmiş kefene sarılmış mumyalar çıktı.
Mısır Antik Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Veziri de 6. hanedanın bir yargıcına ait mezarda iki ahşap heykel daha bulunduğunu belirtti.
Veziri, heykellerin yargıcın aile üyelerinden herhangi birini tasvir edip etmediğini henüz bilmediklerini, ancak bir heykelin 'kralın çok saygı duyduğu' Heteb Ka adlı bir kişiyi tasvir ettiğine inanıldığını söyleyerek ekledi:
'Heykelin güzelliği... kaşlarının, bıyığının ve kirpiklerinin karmaşıklığında görülüyor. Kesinlikle güzel ve harika.'
Sakkara nekropolündeki bir başka keşfin aralık ayında veya 2021'in başlarında duyurulması bekleniyor.
Arkeologlar ayrıca mumyalar için ahşap tabut imal eden antik bir atölye bulmayı umuyor.
Arkeolojinin en iyi dostu Mısır iklimi. Geçen yıllarda Orta Anadolu'da Oymaağaç'ta MÖ 2. binyılın sonlarından kalma bir tünelde yer altı sularının basması sayesinde korunabilmiş bir tahta parçası herkesi ne kadar hayrete düşürmüştü. Kalas parçası alt tarafı. Suriye'de de Mezopotamya'da da aynı şekilde sadece taş, pişmiş kil ve metaller bulunabilir. Dokuma ve ahşap sonsuza kadar yok olur bu iklimlerde. Hititlerin binlerce metinden oluşan tahta tablet arşivleri ve daha geç dönemlerde deri ve papirüs gibi materyallerden oluşan Assur ve Pers arşivleri de bu şekilde yok olup gitmiştir mesela. Kaybolup giden bilgileri bir düşünün o arşivlerde. Ama Mısır'a baktığınızda MÖ 3. binyıla kadar bile her tür materyale ulaşmak mümkün.