Yaşama şansı insana hiç bir bedel ödemeden verilmiş en büyük armağandır. Bu armağanı hakkıyla alabilmek, hayatın içini anlamla doldurabilmekle mümkündür. İnsanların kendilerine armağan edilen hayatlarını özgürce ve dolu dolu yaşama istekleri son derece doğal ve anlaşılır taleplerdir.
Özgür olma ihtiyacı, hatta mevcut gerçekle uyuşmasa bile güvenli bir ortamda yaşandığına inanma ihtiyacı insan türü için çok anlaşılır bir gereksinimdir. Ancak, gerçeği değerlendirme yetisini korumak da hayatta kalabilmek için bir o kadar değerli ve önemlidir. Bu bağlamda kimseyi yaftalamadan, yargılamadan ve dışlamadan anlamaya çalışmak ve
onları karşımıza değil yanımıza almaya çalışmak, felaket günlerinin insani
gerekliliklerinden biridir.
Olağan dışı bir travmanın yaşandığı zaman diliminde ortaya çıkan insan tepkilerinin geniş bir yelpaze içinde farklılık göstermesi son derece doğaldır. Farklı tepki gösterenleri linç etmek yerine doğru seçimi yapmaları yönünde gösterilen ısrarlı çaba, kendilerine değer verildiğini görmelerini sağlar. Değer verilen, dışlanmayan ve yaşadığı topluma yakınlaştırılarak aidiyet duygusu verilen her insanın herkes için yararlı olabilecek kararları ihlal etme olasılığı azalır. Yaptıkları ve yapmadıkları ile başka insanların hayatlarını etkilediğine inanan insanlarda sorumluluk duygusu artar ve kendi hayatlarına olmasa bile başkalarının hayatlarına önem vererek yaşamayı öğrenebilirler. Tüm bu çabalara rağmen bazı insanlarda hiçbir davranış değişikliği sağlanamazsa o zamanda insanlık “Biz elimizden geleni yaptık!” diyebilme fırsatını elde etmiş olur. Bizler insan onuruna yaraşır biçimde yaşayalım,insan onuruna yaraşır davranışlar sergileyelim. Sağlıkla ve birbirimizle kurduğumuz insanlık bağı içinde kalalım.
İstatistik ve risk algısı ile ilgili eksiğimiz çok. "Maske taksan da bulaşıyormuş" "Herkes dışarıda, millet işe gidiyor ben neden evde kalayım" gibi söylemler hep bundan. Bilmeyene somut örneklerle anlatmaya çalışmalıyız. Ama bir de eğitimli çomarlar var onların algısını kırmak çok daha zor. Kendi düşüncelerinin bilimin üstünde olduğuna inanılmaz güveniyorlar.