Manş Denizi'ni Yüzerek Geçen İlk Türk Kadını: Nesrin Olgun Arslan

Nesrin Olgun Arslan 1957'de Adana'da doğmuş. Karşılaştığı tüm zorluklara rağmen kuş uçuşu 33 kilometre olan bir denizi önüne çıkan tüm engelleri aşıp, 15 saat 47 dakika'da, yaklaşık 100.000 kulaç atarak geçmiş; hem Türkiye'nin hem de tüm kadınların gururu olmayı başarmış.

Nesrin Olgun yüzmeye 7 yaşında başlamış.

Adana'da, sulama kanalında akıntıya karşı yüzüyormuş. Başarısını da buna bağlıyor :) . 

O yıllarda yüzme yalnızca yaz mevsiminde yapılabildiğinden kış aylarında da masa tenisi oynuyormuş.

Sporla her an iç içe olan Nesrin Olgun'un hem kısa mesafe yüzmede hem de masa tenisinde birçok ödülü var. Ayrıca Tramplen Atlama'da 1976 Türkiye birincisi.

Nesrin Olgun Manş'ı yüzerek geçmeye, bir inat uğruna karar vermiş.

Gazi Üniversitesi'nde öğrenci olduğu sırada sigara içtiğini öğrenen Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Tuncay Şenyüz ona kızınca, henüz 22 yaşındayken bu maceraya atılmış.

İlk şokunu Manş'ın kıyısına antrenman için geldiğinde yaşamış.

Adana'nın 30 derecelik suyuna alışık olan Nesrin Olgun'un suya girmesiyle çıkması bir olmuş. Antrenörü durumun böyle olacağını bildiğinden onu kısa süreli antrenmanlarla yavaş yavaş suya alıştırmış.

İkinci şok ise kıyıya yaklaşık 700 metre kala gelmiş.

Yoğun antrenmanlardan sonra maraton başlamış. Uzun süre yüzdükten sonra, bir ara kıyıya bakmış. İnsanları net bir şekilde seçebiliyormuş. Tahminen yarım saat daha yüzdüğünde kıyıya ulaşmış olacağını düşünüyormuş. Bir süre ara vermeden yüzmüş. Çıktığında ise kıyının ondan tamamen uzaklaştığını görmüş.

Maalesef medcezir dönmüş.

Teknedekilere bakınca onların da panik halinde olduğunu görmüş. . Medcezir'in hızı saatte hemen hemen 4 km iken Nesrin Olgun'un hızı yaklaşık 3 km imiş. Yani Nesrin olgun 1 saat uğraşsa da 1 km geriye düşmüş olacakmış.

Güvenlik feribotu, onu almaları gerektiğini söylemiş ama o bırakmamış.

Bilincini kaybetmemek için sürekli kulaçlarını saymış. Çünkü soğuk bir süre sonra baş edilemez hale geliyormuş. Yüzücülerden bir çoğu bu durumu yaşamış. Bir kısmı kendi etrafında yüzmeye başlamış, bir kısmı geri dönüp kaçmaya çalışmış, bir kısmı da tamamen bilincini kaybederek ne yaptıklarını sormaya başlamış. Fakat o bu talihsizliğin sonunda Türkiye'ye 'Manş Denizi'ni Yüzerek Geçen İlk Türk Kadını' olarak dönmüş.

Fakat Türkiye'de kadın olmanın dez avantajlarını yaşamış. Başka bir başarısı ödüllendirilmemiş.

8 erkek yarışmacının olduğu bir yarışta tek kadın yarışmacı olarak yarışmış. Viranşehir'den Mersin Limanı'na kadar yüzülen yarışta tüm erkekleri, en yakınındakini 9 dakika farkla, geride bırakarak yarışı birincilikle bitirmiş.

Annesi, kuzeni ve antrenörüyle katıldığı ödül töreninde birincilik ödülünü beklerken, ödül onun bir gerisinden gelen yarışmacıya verilmiş. Tabii ki itiraz etmişler ama bin bir türlü bahaneyle Nesrin Olgun'un ödülü verilmemiş.

"Erkek Her Yerde Erkek. Nesrin'in Hakkı Verilmeli"

Adına kampanyalar başlatılmış. Türkiye'de Manş'tan çok bu ödülle tanınıyormuş o dönem.

Nesrin Olgun Arslan beden eğitimi öğretmenliği, yüzme antrenörlüğü, spor yöneticiliği ve tenis hocalığı yapmış.

400'den fazla öğrenci yetiştirmiş. Bir çoğu ise milli takımlarda.

Tek hedefi ise, kendi gibi cesur ve yürekli Türk kadınlarının başarılarını görebilmek.

'Yürekli Kadın olabilmek için ilk önce kendimize güvenmeliyiz. Ben bütün kadınlara bu mesajı vermeye çalıştım. Yani 'Ben yapamam' yok. Bıkmayın, usanmayın güzel bir hedef seçin kendinize. O hedef doğrultusunda bir sürü zorluk olacaktır. Dünyada herkesin sorunu bu zorluklar. Önemli olan, zorluklarla baş edebilmeyi öğrenebilmek.'

Biz de kendisini tebrik ediyor, verdiği mesajlar içinse çok teşekkür ediyoruz :)

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
17.08.2021

Saygılar

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ