Küresel çapta dev bir felaket yaklaştığında veya gerçekleştiğinde milyarderlerin öylece durup bekleyeceğini düşünüyorsanız hayli yanılıyorsunuz; nitekim kendileri için düşünülmüş pek çok fikir, inşa edilmiş pek çok yapı var. İşte onlardan 10 tanesi:
Küresel çapta dev bir felaket yaklaştığında veya gerçekleştiğinde milyarderlerin öylece durup bekleyeceğini düşünüyorsanız hayli yanılıyorsunuz; nitekim kendileri için düşünülmüş pek çok fikir, inşa edilmiş pek çok yapı var. İşte onlardan 10 tanesi:
Bir felaketten korunurken en önemli şeylerden biri de güvenlik. Milyarderler bu amaçla şifreli kilitler, retina ya da parmak izi taramasıyla açılabilen kapılar, ses tanıma sistemleri ve kızılötesi kameralardan faydalanıyorlar.
Çek Cumhuriyeti'nde bir dağın oyulmasıyla içine inşa edilen Oppidum adlı yapı da tüm bu teknolojilerle birlikte otomatik savunma teknolojisine de sahip. Oppidum'un web sitesine bile özel bir kodunuz olmadan giriş yapamıyorsunuz, buyurun kendiniz görün (buradan).
Tüm bu teknolojilere sahipsiniz, ama duvarlarınız zayıfsa pek korunma altında sayılmazsınız. Dolayısıyla sağlam ve son derece kalın duvarlar inşa etmek gerekiyor.
ABD’nin Kansas eyaletinde yer altına inşa edilen görseldeki ‘The Survival Condo‘ (Hayatta Kalma Dairesi) da yaklaşık 3 metre kalınlığındaki duvarlarıyla, tam üzerine düşecek bir nükleer bombadan bile korunabilecek şekilde inşa edilmiş.
Felaketten kurtulmakla da iş bitmiyor. Sonrasında dünyayı yeniden yaşanabilir bir yer hale getirmek gerek.
Bu amaçla da Norveç’e bağlı Svalbard Adaları’nda kurulan Küresel Tohum Kasası, 800 bin farklı bitkinin tohumunu barındırıyor. Ayrıca Küresel Genom Kasası da DNA’nızı ücretsiz olarak depolama hizmeti sunuyor.
Tabii dünyayı yaşanabilir bir yere dönüştürmeden önce, felaketin etkilerinin devam etme ihtimaline karşı insanların bulundukları sığınaklardan 5-10 sene dışarı çıkmaması gerekebilir.
Bunu düşünen Survival Condo projesi de, kişi başına 5 yıllık yiyeceğin yanı sıra hidroponik ve akuakültür sistemleriyle meyve ve sebze üretimine imkan veriyor.
Bu lüks mağaraların ihtiyaç duyduğu enerjinin sağlanması için de tam otonom enerji kaynaklarına ihtiyaç var.
ABD’nin Indiana eyaletinde yer alan Vivos, 80 kişi kapasitesine sahip tesisine enerji sağlayabilecek bir jeneratöre ve jeneratör için gereken bir yıllık yakıta sahip. Survival Condo projesi ise enerji ihtiyacını güneş panelleri ve rüzgar santrali ile karşılıyor. Ancak sığınağın dışında, yani yer yüzünde yer alan bu yapıların felaket durumunda kullanılmaz hale gelmesi ihtimaller dahilinde.
Almanya’daki Vivos Europa One, helikopterden zırhlı güvenlik araçlarına kadar pek çok farklı aracı bünyesinde bulunduruyor. Tesis tam olarak hangi modelleri barındırdığını açıklamasa da, halihazırda piyasada bu amaca uygun bazı modeller bulunuyor. Örneğin The Conquest Knight XV adlı araç buna güzel bir örnek. Bu araç lüks ve güvenliği bir arada barındırıyor. Biyoyakıtla çalışan araçta sirenler, balistik camlar, oksijen hayatta kalma kiti, gece görüş kameraları ve televizyon bulunuyor.
Otonom enerji üretimiyle bile bu tip yapıların enerjiyi mümkün olduğunca az tüketmesi gerekiyor. 10 ve daha fazla yıl boyunca dayanabilen LED ışıklar ve televizyonlar da bu nedenle bir hayli önem sahibi. Europa One, LED sistemleriyle şıklığı ve verimliliği bir arada barındırıyor.
Tüm bunları yaparken asıl önemli meseleyi unutmak olmaz tabii ki: Sağlık. Bu nedenle sığınaklarda bir tıbbi bölümün yer alması hayli önemli.
Oppidum’un bunun için tam donanımlı bir tesisi ve depolanmış ilaçları bulunuyor. Tabii felaketten kurtulan bir doktor bulamadığınız sürece, bunların çok da önemi yok...
Su belki de en önemli şeylerden biri. Dolayısıyla uzun süreli sığınılacak her tesisin bir su arıtma sistemine ihtiyacı var; özellikle de doğal su kaynaklarının radyoaktif atıklarla kirlenmiş olması ihtimaline karşı.
Europa One, derin su kuyuları bulunan bir su arıtma tesisine sahip. Survival Condo ise 283 bin litre su ve ek olarak bir arıtma tesisi barındırıyor.
Milyarderlerden bahsediyorsak, lüks konusunda da bir çalışma yapmadan geçmek olmaz. Nitekim son derece lüks sığınaklarda milyarderlerin rahatlayarak dünyanın sonunun geldiğini unutmalarını sağlayacak imkanlar bulunması gerekiyor. Bu amaçla barınaklarda yüzme havuzları, hayvan parkları, video oyunları, egzersiz alanları, film salonları, barlar ve şarap mahzenleri bulunabiliyor.
Özetle, olan yine biz garibanlara olacak diyebiliriz :)
hayır bunu niye insanlara duyurdu şimdi bunlar ne güzel gizli kalcaksı fakir piçler ölünce dünyaya zenginler olarak dönücektik bu ne ya fakir bi insanın bildiği bişeyemi giricem ben şimdi amk
Yansın geceler pelinsu eceler .
Profosyenel yanciyim,götün götün yanaşırım.