Sosyal medyada ‘koronavirüsten koruyucu’ özelliği olduğu iddia edilen bir ilaç ismi dolaşmaya başladı. Ancak uzmanlar vatandaşları ilaç hakkında uyararak, ilacın reçete ile satıldığını ve ölümcül yan etkilerinin olabileceğini söyledi.
Sosyal medyada ‘koronavirüsten koruyucu’ özelliği olduğu iddia edilen bir ilaç ismi dolaşmaya başladı. Ancak uzmanlar vatandaşları ilaç hakkında uyararak, ilacın reçete ile satıldığını ve ölümcül yan etkilerinin olabileceğini söyledi.
Hürriyet gazetesinden Musa Kesler'in haberine göre, Türkiye, koronavirüse karşı topyekün bir mücadele halindeyken, sosyal medya ve fısıltı gazetesi marifetiyle kamuoyunda virüse karşı koruduğu ve tedavi ettiği iddia edilen bir ilacın ismi de hızla yayıldı.
Henüz dünyada virüse karşı doğrudan etkili olduğu kanıtlanmış bir ilaç olmamasına rağmen neredeyse ‘karaborsa’ olarak nitelendirilecek şekilde vatandaşların yönlendirilmeye çalışılması uzmanlara göre hem halk sağlığını tehdit ediyor hem de bu süreçte en az virüs kadar tehlikeli olan bir bilgi kirliliğine yol açıyor.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz ilaç hakkında “Bu ilacın hastalığı önlemesi diye bir şey kesinlikle söz konusu değil. Doktorlar kime hangi ilacı ne düzeyde uygulayacaklarını en iyi şekilde biliyorlar. Vatandaşların kendi başına ilaç arayışına girmeleri ve dışarıdan tavsiye almaları doğru değil” açıklamasını yaptı.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Rahmet Güner de söz konusu ilaç hakkında vatandaşları şu şekilde uyardı:
'Her ilacın ayrı bir etkileşimi ayrı bir yan etkisi var. Özellikle yaşlıların kullandıkları ilaçlar bilinçsiz bir şekilde başka bir ilaçla birlikte kullanıldığında ölümcül etkileri olabilir.'
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova da, ilacın koronavirüse karşı etkili olup olmadığına dair bir bulgu olmadığını söyleyerek ilacı önermediğini aktardı. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel ise ilaç hakkında şu ifadeleri kullandı:
'Pandemi sonrası yapılan denemelerde bazı ilaçların viral yükü azalttığı ve hastalık bulgularını geçirdiği gözlenmiştir. Bu nedenle bu ilaçlar COVID-19 enfeksiyonu tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Ancak bugüne kadar herhangi bir ilacın virüsten koruyucu etkisinin olduğuna dair bir kanıt yoktur. Bu nedenle profilaktik (koruyucu) kullanımı önerilmemektedir.'
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da ilacın çok ağır yan etkileri olduğundan bahsederek şu açıklamayı yaptı:
'Adı geçen bir ilacın hiçbir koruyucu etkisi olmadığı gibi tedavi edici özelliği de henüz kanıtlanmış değil. Belli ki birilerinin elinde bu ilaçtan bolca var ve ‘koruyucu’ olduğu yönünde haberler yayılıyor. Bu kesinlikle doğru değil. Vatandaşlar bu şekildeki hiçbir habere, duyuma itibar etmesin. Bu oyunu oynayanlar nasılsa bulunur. Bu ilacın çok ağır yan etkileri var. İntihara kadar götürebilecek psikolojik etkiler yapabiliyor. Özellikle ‘Flavizm’ denen genetik hastalık taşıyanlar için çok tehlikeli. Sağlık Bakanlığı’nın rehberinde bir ilaç var ama o da en ağır duruma gelmiş hastalar için doktorlara tavsiye ediliyor.'
Bir bilene danışmadan ilaç gibi (ekstra önem arz eden) maddeleri kullanmanın, iyileşme umuduyla hocanın, şeyhin, şıhın evine gidip kendini üflettirip, elletmekten hiç bir farkı yok. Sana ilacın baştan sona bütün anatomisini öğren demiyor kimse, birazcık okumayı dene ve sağlığını düşünüyorsan bir hekime, bu işinde uzman insanlara danış. Ne yazık ki sorgulamaya, araştırmaya, öğrenmeye karşı alerjisi olan bir toplumuz. Saygılar.
Klorokin koruyucu değil, böyle durumlar da yanlış haber yayılımı ölümleri arttırır. Sras ve mers de kullanılan ilaçları ve klorokin de içinde olduğu kokteyl ilaçları "deniyorlar". Bazılarında hastalık süresince işe yaramış henüz o kadar. Ancak bilinen şey anti inflomatoire ilaçların kovid ı ölümcül hale getirdiği. Yani hastahaneye semptomlarla gidip, üst solunum yolu enfeksiyonu teşhisiyle yanlış ilaç verilen hastalar kötüleşiyor. Ve hala testler sikilasmadigi için bu durum devam ediyor. Yani yanlış ilaç, gereksiz ilaç kullanımı korumaz, öldürür.