Onedio’yu en az 4-5 yıldır takip ederim, her gün muhakkak bir kaç kere bakar ve içeriklerin eğlenceli ama çoğu zaman “boş” ve magazinsel olduğunu düşünürüm.. Ama bu içerik bugüne kadarki en mantıklı ve isabetli içerik olmuş.. ne yazık ki ülkemizde çok ciddi bir sınıf farkı var.. gelir adaletsizliği sayesinde de makas her geçen gün açılıyor.. bir grup insan “at gözlüğü“ takmış çevresinde olan biteni tam anlamıyla göremiyor, algılayamıyor.. bir kısmı da pollyanna gibi toz pembe görüyor hayatı ya da menfaatleri uğruna, bazı şeyleri kaybetmemek için sessiz sakin kalmayı tercih ediyor.. ama “real life” çok farklı.. hele de böyle bir global felaketle yüzleşince hayatın ne kadar değerli olduğunu ama her insanın da kendi için değerli olan bu “yaşama hakkını” korumanın o kadar da kolay olmadığını, en insancıl temel haklarına bile ulaşabilmenin ne kadar zor olduğunu anlıyoruz maalesef...
İstediğin kadar piyasacılık yap ekonomik sistemleri eşitlik ve özgürlük adı altında pazarla teknoloji geliştir yeni gezegenler keşfet ama bir virüs karşısında ilkelsin. Fiziksel dünyada ilerleme kaydedilse de gerçekte gelişmiş olunsaydı insan bilicinde daha fazla ilerleme kaydeder sınıflar arası eşitsizlik bu kadar derin olmaz bir avuç azınlık hayatlarımızı belirlemezdi, eğer her şey insan içinse gelişmişlik budur. Varolan ne varsa soyut ve somut hepsi bir düzene bir sınıfa hizmet etmekte. Nasıl düşüneceğimizden aldığımız kararlara kadar kime hizmet ettiğimiz aslında modern köleler olduğumuz çok belli çoğumuz bu durumun bilincinde yerine göre şikayetlerimiz farkındalıklarımız var ama kimse rüyadan uyanmak istemez güce tapmak benliğimize işlemiş :)) Ucu hacısabancı kardeşime dokunduğunda aynı gemideyiz çünkü günde yeterli beslenememe sonucu oluşan hastalıklardan ölen 28 bin insan dünyayı alarm seviyesine getirmez. Bir virüs her kesimi tehdit ettiği için suni olarak aynı gemideyiz.
Onedio’yu en az 4-5 yıldır takip ederim, her gün muhakkak bir kaç kere bakar ve içeriklerin eğlenceli ama çoğu zaman “boş” ve magazinsel olduğunu düşünürüm.. Ama bu içerik bugüne kadarki en mantıklı ve isabetli içerik olmuş.. ne yazık ki ülkemizde çok ciddi bir sınıf farkı var.. gelir adaletsizliği sayesinde de makas her geçen gün açılıyor.. bir grup insan “at gözlüğü“ takmış çevresinde olan biteni tam anlamıyla göremiyor, algılayamıyor.. bir kısmı da pollyanna gibi toz pembe görüyor hayatı ya da menfaatleri uğruna, bazı şeyleri kaybetmemek için sessiz sakin kalmayı tercih ediyor.. ama “real life” çok farklı.. hele de böyle bir global felaketle yüzleşince hayatın ne kadar değerli olduğunu ama her insanın da kendi için değerli olan bu “yaşama hakkını” korumanın o kadar da kolay olmadığını, en insancıl temel haklarına bile ulaşabilmenin ne kadar zor olduğunu anlıyoruz maalesef...
İstediğin kadar piyasacılık yap ekonomik sistemleri eşitlik ve özgürlük adı altında pazarla teknoloji geliştir yeni gezegenler keşfet ama bir virüs karşısında ilkelsin. Fiziksel dünyada ilerleme kaydedilse de gerçekte gelişmiş olunsaydı insan bilicinde daha fazla ilerleme kaydeder sınıflar arası eşitsizlik bu kadar derin olmaz bir avuç azınlık hayatlarımızı belirlemezdi, eğer her şey insan içinse gelişmişlik budur. Varolan ne varsa soyut ve somut hepsi bir düzene bir sınıfa hizmet etmekte. Nasıl düşüneceğimizden aldığımız kararlara kadar kime hizmet ettiğimiz aslında modern köleler olduğumuz çok belli çoğumuz bu durumun bilincinde yerine göre şikayetlerimiz farkındalıklarımız var ama kimse rüyadan uyanmak istemez güce tapmak benliğimize işlemiş :)) Ucu hacısabancı kardeşime dokunduğunda aynı gemideyiz çünkü günde yeterli beslenememe sonucu oluşan hastalıklardan ölen 28 bin insan dünyayı alarm seviyesine getirmez. Bir virüs her kesimi tehdit ettiği için suni olarak aynı gemideyiz.
zengin aylarca işe gitmeyip evinde otursa birşey olmaz.ama fakir insan 3 gün çalışmasa nasıl para yetireceğim diye kara kara düşünür.