Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı'nı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) kararına uyarak 22 Temmuz 1974'te sona erdirdi. Yine BM Güvenlik Konseyi'nin kararına göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere bir araya gelerek Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmelere başladı.
25 Temmuz 1974'te toplanan I. Cenevre Konferansı, 30 Temmuz’da imzalanan anlaşmayla son buldu. Taraflar, Kıbrıs Cumhuriyeti'nde Türk ve Rum olmak üzere iki özerk idarenin olduğunu kabul ettiler. Garantör devletlerle Türk ve Rum toplumlarının temsilcilerinin katılacağı ikinci bir konferansın yapılmasına karar verildi.
II. Cenevre Konferansı'na kadar Rum ve Yunan askerlerin Türklerin bulunduğu bölgeden çekilmeleri gerekiyordu. Ancak çekilmedikleri gibi saldırılarını da sürdürdüler. Bu olayların gölgesinde toplanan II. Cenevre Konferansı 8 Ağustos 1974'te başladı. Görüşmelerden bir sonuç çıkmayacağına kanaat getiren Türk yetkililer, harekatın yeniden başlamasına karar verdi. Dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş, derhal Ankara'yı aradı. Güneş'in telefonda karşı tarafa söylediği sözler tarihe yazıldı: 'Ayşe tatile çıksın.'
Aziz şehitlerimizin ruhları şâd olsun.
Malum hükümetin propagandaları genelde CEHAPE ve Ekmek, Karne, Tüp Sırası muhabbeti üzerine kuruludur. Ama 1 kez bile neden o yaptırımlara maruz kaldık da o sıralara girdik diye söylemezler. ABD'nin adaya girmeyeceksiniz dayatmalarına karşın GERÇEK MİLLİYETÇİLİK örneği göstererek adaya asker indirip sonrasında ambargoya maruz kaldığımızı söylemezler. Lafta alçak düşman al sana bombe kafasıyla sürekli portakal bıçaklayıp, kola dökenlere selam olsun.
Amiral, - Derhal çıkarma yapmalıyız. Erbakan, - Donanmamız bu işe uygun mu ? Amiral, - Ben Karadenizliyim, siz onayı verin gerekirse TAKA'larla yaparım ama yine de o çıkarmayı yaparım. Çok değil bir insan ömrü kadar yakın tarihte hala kurtuluş savaşı veriyorduk. Allah hepsinin mekanını Cennet eylesin (BOZKURT gazetesinede BAĞIMSIZLIK başlığı çok yakışmış)