Eğer bir yerde cinsel güç ve libidodan bahsediliyorsa, konu mutlaka afrodizyaka gelecektir.Şimdi gelin, adını Yunan tanrıçası Afrodit’ten alan -ki o Afrodit, ölümlü ya da ölümsüz fark etmeden herkesin aklını başından alır- bu düz duvara tırmandırıcı şeyler bütünü hakkında konuşalım.Farklı başlıklar, farklı etkiler ve hatta farklı yorumlar mevcut. Bir kişiye son derece tesirli olan bir dış etken, bir başkasına dokunmayabiliyor. Bu yüzden bu gibi dışsal afrodizyakların çoğunlukla bir çeşit plasebo etkisine sahip olduğu düşünülüyor.Testesteron, Bremelanotit, Melotan, Krosin gibi hormonlar ve bileşenler yapısal olarak libidoyu arttırıcı işlevler yüklenmiş durumdalar. Her biri farklı yöntemlerle beynin belirli bölgelerine etkide bulunarak libidoyu yukarıya çekiyor.Heyecanlandı...Bunların afrodizyak olduğu söylenebilir. Hatta fındığın bir dönem sırf bu işleviyle her türlü medyada günler boyunca pazarlandığını unutmayın.Burada da midye, acı biber, avokado, çikolata, muz, kahve, karpuz, arugula, zeytinyağı gibi gıdalar yer almış. Her birinin farklı dayanakları ve araştırma sonuçları mevcut tabii.Acı biber endorfin salgılatıyor, avokado E vitamini deposu ve enerjinizi arşa gönderiyor, çikolata dayıyor dopamini…“Bizim bir arkadaşın dayısı söylemiş, dana billuru makineye çeviriyormuş insanı. Ben de bir belgeselde gördüm, gergedan boynuzu da bir acayip yapıyormuş” gibi muhabbetler işte...Kendimizi iyi hissetmemiz, enerji dolu olmamız, güzel ve değer verdiğimiz şeyleri hatırlatmamız gibi farklı etmenler hararet yapmanıza sebep olabiliyor.Yine de hayvanları rahat bırakmaya çalışın.
İnternetten kadınlara karşı afrodizyak etkili parfüm almıştım ama kadınlardan çok erkekler bakmıştı amk.
'Yine de hayvanları rahat bırakmaya çalışın' diyor editör yinede ne demek hepten rahat bırakılsa kötümü olur.
80 lerin sonu 90 ların başında önce först klas, arkasından kapitol bir de müteakiben blek mecik parfümleri çıktıydı. Sürüp sürüp çıkardık gari... hayaller tüm kızları çekmekti... boş tabi :)