Karanlıktan Gelen ve Ürpertici Sırları Bir Türlü Çözülememiş Yeşil Tenli Çocuklar

21.12.2016 - 01:14

Altay Şengür

Onedio Üyesi

1887 yılının sıcak bir Ağustos ayı, İspanya’nın ücra bir köyü…

Mevsimlik olarak tarlalarda çalışan işçiler, uzak bir mağaradan çıkıp gelen iki çocuk bulurlar.

Biri erkek biri kız olan bu çocuklarda sıra dışı bir şey hemen fark edilir.

Çocukların ten renkleri normal değildir, yemyeşildir.

Köylüler, kısa süreli şaşkınlıklarını attıktan sonra çocuklara sorular sormaya başlarlar fakat hiçbir cevap alamazlar.

Çocuklar bırakın konuşmayı, beş gün boyunca önlerine konulan tüm yiyecekleri reddederler.

Önlerine konulan yiyeceği yememenin bedelini canıyla öder, erkek olan.

Kız çocuğu ise erkek olanın ölümünden ötürü gerekli dersi almış olacak ki, yemek yemeye ve çevresindekilerle anlaşma çabasına girer.

Yaklaşık 5 sene sonra İspanyolca’yı da sökmeye başlayan kız çocuğu, geçmiş hayatı ile ilginç şeyler anlatmaya başlar.

Erkek çocuğuyla birlikte devamlı karanlığın hüküm sürdüğü bir yerde yaşadıklarını ve orada yaşayan herkesin kendileri gibi yeşil tenli olduklarından bahseder. Nasıl geldikleri sorulduğunda ise büyük bir patlama duyduklarını, “bir şey” tarafından fırlatıldıklarını ve kendilerini mağaranın önünde bulduklarını söyler.

Bu olayın bir benzeri ise 12. yüzyılın İngilteresinde yaşanır ve İngiliz tarihçi Newburgh’lu William’ın notlarında şöyle anlatılmaktadır:

1100 yıllarında Kral Stephen zamanında (1135-54) bu küçük kasaba yakınlarında iki küçük yeşil çocuk bulunmuştur. Rahip Newburgh’lu William kayıtlarına olayı şöyle geçirmiştir:

“Hiç kimse dillerini anlamıyordu. Kasabanın yargıcı olan Sir Richard de Calne’nin evine götürüldüklerini de her iki de çaresizlik içinde ağlıyorlardı. Önlerine konulan ekmek ve diğer yiyeceklerin hiç birine dokunmadılar. Daha sonra kız çocuğunun anlattığına göre bu sırada neredeyse ölecek kadar açtılar. Biraz ileride bulunan baklaların içini açarak yediler. Bunun üzerine yanlarına yeni baklalar getirildi ve içleri verildi. Bunları büyük bir iştahla yediler. Bundan sonra başka da bir şey yemediler. Erkek çocuğu oldukça uyuşuk duruyor ve devamlı tedirgin davranıyordu, zaten bir süre sonra da ölmüştür. Kız çocuğunun sağlığı gittikçe iyileşecektir. Türlü yiyecekler yemeye başlayacak, zamanla derisi yeşil rengini kaybedecektir“.

Zaman içerisinde İngilizceyi öğrenen kıza nereden geldikleri sorulur ve cevap yine aynıdır, tüm yaşayanlarının yeşil tenli olduğu ve güneşi olmayan bir yerden.

Bazı komplo teorisyenlerine göre bu çocuklar uzaydan gelmişlerdir yahut gizli yer altı medeniyetlerden.

Pek çok farklı fikir ve iddia ortaya atılsa da yaşananları anlatan en geçerli teori, o bölgelerde bulunan arsenik yatakları ile ilgili olanıdır.

O dönemlerde yaşayan pek çok insan arseniğin nasıl işleneceği ve arsenik zehirlenmesinden nasıl korunacağı konusunda bilgisizdi.

Yeşil renkli deri, halsizlik, iştahsızlık arsenik zehirlemesinin karakteristik özelliğidir.

Arsenikten zehirlenerek akli dengesini kaybeden ve gündelik faaliyetleri kısılan pek çok insan olmuştur tarihte ve bu hikayelerde anlatılanların da zehirlenen çocuklar olduklarını düşünmek akla en yatkınıdır.