İstanbul, Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde para istedikleri İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) mezunu Halit Ayar'ı bıçaklayarak öldürdükleri, bir kişiyi de yaraladıkları gerekçesiyle iki sanığın tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanık Emra Yaşar, Kırklareli Açık Cezaevi'nden bir haftalık izine çıktığını, oturduğu semtteki parkta alkol alırken tesadüf eseri diğer sanık Erhan Kurdal ile karşılaştığını ileri sürdü.
Sanık Kurdal'ın hiç parası olmadığını anlatan Yaşar ifadesinde şunları söyledi:
'Saat 20.00’ye kadar parkta takıldık. Erhan, 'Bir yerlere gidelim.' diye çok ısrar etti. Erhan’ın evine uğradık. Üzerini değiştirip yanına hançer bıçağı aldı. Ben Erhan’ın saldırgan yapısını bildiğim için, bir felaket olmasını istemediğimden bıçağı ondan aldım. Çünkü daha önce Erhan’ın bir olayına şahit olmuştum. Tekrar parka gittik. Ben bu bıçağı parkın yakınındaki tekel bayisine bırakmak istedim ancak bayi sahibi kabul etmedi. Oradan bira aldık ve parkta içmeye devam ettik. Sonra İstiklal’e gittik. Benim o gün üzerimde bulunan 300-400 lira para bitmişti.'
Kurdal'ın Şişhane metro durağında duran 3 kişinin yanına gittiğini anlatan Emra Yaşar, şöyle konuştu:
'Ben, o 3 kişinin Erhan'ın arkadaşı olduğunu sandım. Konuşuyorlardı ama ne konuştuklarını duymadım. Erhan içlerinden birine tokat attı. O kişi de 'Ben babamdan bu yaşıma kadar tokat yemedim' dedi. Sonra üçü birden Erhan’a saldırdı. Erhan’ın ağzından burnundan kanlar geldiğini görünce ben de ayırmak için yanlarına gittim. İçlerinden şişman olanı bana saldırdı. Can havliyle bıçağı alıp ben de onlara saldırdım. Onlar bana vuruyordu, ben de rastgele bıçağı sallıyordum. 'Polis' diye bağırdılar. Kaçtım eve gittim. Pişmanım. Bunun savunulacak bir tarafı yok. Kimseyi gasp etmedim. Neticede bir can gitmiş. Çok alkol almıştım. Kaç bıçak darbesi vurdum hatırlamıyorum. Uyuşturucu madde kullanmıyorum.'
'Alkolün verdiği cesaretle kavga ettik'
Kimseyi gasp etmediğini ileri süren Erhan Kurdal ise kendisini şöyle savundu:
'Alkolün verdiği cesaretle diyelim, onlarla kavgaya başladık. Onlar bize vurdu biz de onlara vurduk. Arkamı döndüğümde yerde bir arkadaş yatıyordu, ölen arkadaşmış. İki tekme vurdum. Elimdeki cam şişeyi kırıp salladım ama saldırmadım. İsabet edip etmediğini bilmiyorum. Bıçaklama anını görmedim. Biz onlardan bira istedik. Yumrukla birbirimize girdik. Evet tekme attım, kendimizi korumak amaçlı saldırdık. O yüzden böyle bir olay gerçekleşti. Bıçaklandığını bilsem tekme atmazdım. Bıçaklanmış kişiye tekme atacak kadar insafsız değilim. Çok alkollüydüm. Para isteme falan da olmadı.'
Halit Ayar’ın annesi Hanife Ayar iki sanıktan da şikayetçi olduğunu belirterek, 'Oğluma o şekilde nasıl davrandılarsa… Adaletin yerine getirilmesini istiyorum. Oğlumun arkadaşlarının ifadelerine inanıyorum. Onlar 10-15 senelik arkadaşlar. Oğlumun kanının yerde kalmasını istemiyorum' diye konuştu.
Baba Mehmet Ayar da 'Bin bir zahmetle büyüttüğümüz evladımız Halit’i katleden bu katillerden şikayetçiyim. Gün yüzü göremesinler. Başka anaların, babaların canı yanmasın' dedi.
Mahkeme heyeti, her iki sanığın tutukluluk halinin devamına, katılma taleplerinin de kabulüne hükmetti.
Dosyanın, mütalaasını hazırlaması için celse arasında cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmeden heyet, önceden çağrılan bazı tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
İmha edilecek şeyleri islah etmekle vakit harcarsak güzellikleri kaybederiz.
Birde " o kadar insafsız değilim " demesi beni krize soktu.Canisin sen ne insafsızı ??
malesef oğlunuzun kanı yerde kalacak, beş on sene yatıp, cinayetleri olduğu için içeride de çıktıkları zamanda, kahramanlar gibi karşılanacaklar. birinin toprak oluşu diğerleri için itibar sebebi olacak.