Kitaplarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne bağışladığı için eleştirilen Prof. Dr. İlber Ortaylı, bugün Hürriyet'teki köşe yazısında iddialara 'ABD’deki Library of Congress’e kitap verecek halim olmadığına göre tüm halkımızın yararlanacağı Cumhurbaşkanlığı Merkez Kütüphanesi’nin İstanbul şubesine karşılık beklemeden, yurtdışından taşıdığım, 50 yıldır biriktirdiğim, birçoğu nadir kitapları bağışladım' cümleleriyle yanıt verdi.
Hürriyet'teki köşe yazısında üniversite kütüphanelerinin iyi bir durumda olmadığını belirten İlber Ortaylı, 'Birçok üniversitedeki kitap şahsi kütüphanelerle bile yarışacak durumda değil. Koruma tedbirlerinin çok iyi olmadığını Galatasaray Üniversitesi’nin lütfuyla meydana getirdiğim hukuk tarihi kitaplığının akıbeti gösteriyor. 5 bin 500 kitaptan oluşan koleksiyondan bir yangın sonrası hiçbir şey kalmamıştı.' cümlelerini kullandı.
İlerlemiş yaşından ötürü kitaplığını elinde tutmasının uygunsuz olduğunu belirten Ortaylı, 'Bazı iyi kütüphaneler ise artık kitap kabul edemiyor. Kapasiteleri dolmuş durumda. Bizzat bağış için müracaat ettiğim özel kitaplığın yetkilileri, “Önce evinize gelip kitaplarınıza bakalım” gibi gülünç bir mazeret ileri sürdüler.' ifadesini kullandı.
İlber Ortaylı, yazısının 'Devletle paylaşmaya devam' başlığı attığı son kısmında 'ABD’deki Library of Congress’e kitap verecek halim olmadığına göre tüm halkımızın yararlanacağı Cumhurbaşkanlığı Merkez Kütüphanesi’nin İstanbul şubesine hiçbir karşılık beklemeden, yurtdışından bavul bavul taşıdığım, 50 yıldır biriktirdiğim, birçoğu nadir olan kitapları bağışladım.
Bir ilavede daha bulunayım, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda ilk olarak 1977-1979 yılları arasında Ahmet Taner Kışlalı’ya danışmanlık yaptım. Memuriyet ve maaş söz konusu değil, devletle her zaman bildiğimi paylaşmaya devam edeceğim.' ifadeleri ile eleştirilere cevap verdi.
Olaya siyasi bakan sığırlar, koskoca İlber ortaylıyı eleştiriyor. Açıklaması gayet tatmin edici. Gidin magazin züppelerini eleştirin. Şu hocaya yaşarken değer verin az.
Aptallar neden sürekli siyasi bağlıyor olaya
cumhurbaskanligi, kulliyesi dahil bizlerin arkadaslar. bugun istemediginiz biri basta oturur yarin istediginiz ama yine de secilmis birileri oturur. kim olursa olsun o kutuphane hep orada duracak. bazı seyleri kisilerden bagimsiz dusunun. ha bir de danismanliga imamhatipli atansa konusursunuz (hakli olarak), en atanmasi gereken kisilerden biri atanir yine konusursunuz (şuursuzca). az sakin, bu iyi bir gelisme... keske her ise isinin ehli olabilecek kisiler getirilse.