Akıl sağlımızı korumak günden güne daha da zorlaşıyor. İnsan kendi elinde olmayan şeyleri kontrol edemediği zaman kendini delirecek gibi hisseder. Bu hissi günde en az bir, en çok sonsuz kere yaşıyor olabilirsiniz. 'Nerden biliyorsun?' derseniz aynısı hem kaynımızda, hem de bizde var. O yüzden delirmemek için hep beraber şunları yapabiliriz:
Küçük bir tepe bulup çıkarsanız ne mutlu size. Yok ben bulamam derseniz salona kendinizi kapatıp da bağırabilirsiniz. Komşular falan gelirse kapıyı açmayın!
Yürümek size endorfin salgılatacağı gibi 'Napıyorum lan ben?' de derdirtmeyecek aşırı sağlıklı bir eylemdir. Masrafı yok, bi şeysi yok...
Amaç burda başarılı sonuçlar çıkartmak değil. Önemli olan kafanızdaki deli soruları bu işlerle geçiştirmek. Dümdüz bir zihin için oldukça faydalı.
Tosun Paşa da olur, Game of Thrones'da olur hiç fark etmez. En büyük merakınız 'Aha şimdi şöyle olacak' dediğiniz sahneleri yakalamak olsun.
Kendinizin varsa o da olur. Bebek sevmek, dünyanın en kuruntulu düşüncelerini kafanızdan silmek için birebir. Arada bir 'Keşke ben de bebek olsam, sadece meme emip altıma sıçsam' diye düşünüp anlamsız bir empati de yapabilirsiniz.
'Ne gerek var?' demeyin, bunlar size ürün olarak geri dönecek. Özellikle hamur mıncıklamak, insanı başka bir dünyaya götürüp dertleri unutturacak kadar büyülü bir eylemdir.
Merak etmezler, korkmayın. Altı üstü birkaç saatlik zaman dilimi. İnsan telefonunu kapatınca kendini resmen nüfus müdürlüğünden sildirmiş gibi hissediyor. Bu da böyle bir rahatlama...
Bu yöntemi hayata geçiren kişiler, hepimizin anneleri. Ne zaman bizimle ya da babamızla tartışsalar onları manyak bir temizlik operasyonunun içerisinde görürüz. Temizlik bittikten sonra pamuk gibi olmak garanti!
Toprakla uğraşan insanın delirmesi mümkün değildir diyebiliriz. Siz de eğer şanssız şehir insanlarındaysanız küçük saksılar alıp balkona minik tarlanızı kurabilirsiniz. En kötü bu olur yani!
Yazı yazmak, bilinen en iyi delirmeme yöntemlerindendir. Muhatabınız yoksa ya da laf anlamasının imkansız olduğunu düşünüyorsanız aklınıza geleni yazın gidin. Küfür etmek serbest hatta mecburi!
Belki güzel rüyalar görürsünüz de hiç olmazsa birazcık rahatlarsınız. Hem uyanınca insan kendini bir öncekinden daha iyi hisseder. Perdeyi merdeyi hep kapatın!
Demet Akalın ya da Rihanna, hiç fark etmez. Önemli olan sizin modunuzu yükseltmek ve o lanet olası delirtici şeyleri müzikle bastırmak. Ben mesela bu zamanlar için yazın diskoda çalan anlamsız şarkıları tercih ediyorum.
Çünkü hangi birini açsan, diğerinden daha çıldırtıcı şeyler var. Televizyonu sadece bilgisayarı bağlayıp film seyretmek için kullanın. Hele hele haber bültenlerini kesinlikle seyretmeyin, ölü taklidi yapın.
Aksi halde hep beraber yok olacağız...
Dersteydim beni sinirlendiren biri vardı sınıfta sürekli ama. Aldım boş bir sayfa ağzıma gelen küfürleri hakaretleri yazdım daha sonra geldi yanıma özür diledi ben şok tabi masada o kağıt kapatmaya çalışıyorum yumuşadim birazcık o özür dileyince. Daha sonra ne yazıyorsun deminden beri dedi aldı kagidi senin AMK dedi hala konuşmuyoruz...
Dokuz tanesini yapıyormuşum zaten.Yok mu başka öneri.
https://seyler.eksisozluk.com/delirmemek-icin-edinilen-basit-aliskanliklar