Neden aldatırız? Mutlu çiftler neden birbirini aldatır? Aldatma tam olarak ne anlama gelir? Ve aldatma her zaman bir ilişkinin sonu mu demek? İlişki Terapisti Esther Perel'in bütün bu soruları ve daha nicelerini cevapladığı etkileyici Tedx konuşmasını, aşık olmuş, şimdiye kadar aldatılmış ya da aldatmış olan ya da, ilişkileri anlamak için sadece yeni bir perspektif kazanmak isteyen herkesin mutlaka izlemesi gerekiyor!
Bu konuşmayı derlediğimiz içeriğimize gelin birlikte göz atalım...
'Gizli bir ilişki, ki aldatmanın çekirdek yapısıdır; bir miktar ya da daha fazla duygusal bir bağ ve cinsel bir simya. Ki simya buradaki önemli kelime, çünkü buradaki erotik heyecan öyle ki sadece düşlediğin bir öpücük, gerçekte saatlerce birlikte olmak kadar güçlü ve etkileyici olabilir. Marcel Proust'un dediği gibi, 'Aşktan sorumlu olan bizim hayal gücümüzdür, diğer insan değil.'
Romantik bir idealimiz var ki, bu ideal bizi bitip tükenmez tüm ihtiyaçlarımız için tek bir ilişkiye yöneltiyor. 'En büyük aşkım, en büyük arkadaşım, en iyi ebeveyn, güvenilir sırdaşım, duygusal destekçim, zihinsel olarak eşitim olsun.' istersiniz. 'Ve ben O'yum. Seçilmiş, eşsiz, vazgeçilmezim, yerine hiçbir şey konulamazım. İşte O'yum.' diye düşünürsünüz. Ve aslında aldatma, bu düşündüklerinizin aksine, böyle olmadığınızı söyler. İşte en büyük ihanet de budur, çünkü aşkın olağanüstü hevesini paramparça eder.
Esther, birlikte çalıştığı insanların büyük çoğunluğunun hiç de kronik zampara olmadığını söylüyor. 'Bunlar genellikle düşüncelerinde gönülden tek eşli insanlar, en azından eşleri için. Ancak kendilerini değerleri ve davranışları arasında bir ikilem yaşarken buluyorlar. Bunlar aslında onlarca yıl eşlerine sadık kalmış insanlar, ancak bir gün, asla geçeceklerine inanmadıkları o çizgiyi aşıyorlar. Her şeyi kaybetme riskini göze alıyorlar. Peki ya hangi ışıltının karşılığında?'
Aldatmanın temelinde, duygusal bir bağ için, yenilik için, özgürlük için, bağımsızlık için, cinsel yoğunluk için özlem ve istek vardır. İnsanlar genellikle, kaybettikleri parçalarını yeniden bulmak için, bir dilek, trajedi ya da kaybın sonucu yitirdikleri hayat enerjilerini geri getirmek için aldatma davranışına yönelirler.
Priya mutlu bir evliliğe sahip, kocasını seven ve onu asla incitmek istemeyen bir kadın. Priya ondan ne beklenirse yapan, iyi bir eş ve iyi bir anne. Priya, Sandy Kasırgası'ndan sonra avlusundaki ağaçları temizleyen bahçıvana aşık oluyor. Bahçıvan, kamyonu ve dövmeleriyle ondan tamamen farklı biri. 47'sindeki Priya'nın sadakatsizliği de aslında hiç yaşamadığı ergenliğiyle ilgili.
Esther, dünyanın her yerinden aldatan insanların kendilerini canlı hissettiklerini söylüyor. Aldatan insanlar genellikle yakın zamanda herhangi bir kayıp yaşamış insanlar oluyor: Çok sevilen birinin ölümü gibi. Aslında ölüm ve ölümlülük, genellikle sadakatsizliğin gölgesinde yaşar, çünkü onlar bu tür sorunları oluştururlar. İnsanlar, 'Bu kadar mı? Bir 25 yıl daha böyle mi devam edeceğim?' diye düşünürler. 'O şeyi bir daha tekrar yaşamayacak mıyım?' diye kendilerine sorarlar.
'Ve belki de aldatmalar ölümlülüğü yenme çabasıdır. Ölüme bir panzehirdir. Bilinenin aksine aldatmalar, cinsellikle çok daha az, ve istekle çok daha ilgilidir. Dikkat isteği, özel hissetme isteği, önemli hissetme isteği. Ve aldatmanın en temel yapısı, sevdiğine asla ulaşamayacağın gerçeği, isteği canlı tutar.'
Arzu derinlere işler. İhanet derinlere işler. Ancak iyileştirilebilir. Aldatmalar bitmek üzere olan ilişkiler için ölümcüldür ancak diğerleri bizi yeni olasılıklara doğru sarsacaktır. Gerçek şu ki, aldatmayı yaşamış çiftlerin büyük çoğunluğu bir arada kalır. Önemli olan bir krizi olanağa çevirmek ve bunu üretken bir deneyime dönüştürmeyi başarmaktır. Eşler yaşanan aldatmanın ardından birbirlerine karşı yıllardır olmadıkları kadar dürüst ve açık sözlü olurlar. Ve cinsel olarak ilgisiz olan çiftler, birden kendilerini büyük bir arzuyla cinsel açlığın içinde bulacaklardır. Aldatma kaybetme korkusuyla ilgili isteği canlandıracak ve tamamıyla yeni çeşit bir gerçekliğe neden olacaktır.
Travmadan iyileşmenin, saldırganın yanlışını kabul ettiğimizde başladığını biliyoruz. Eşlerini aldatan çoğu insan, eşlerini incittikleri için suçluluk duygusu hissediyorlar ancak, aldatma deneyiminin kendisi için suçluluk hissetmiyorlar. Aldatılan eş için ise, özdeğer hissini oluşturacak şeyler yapmak önemli. Kendini sevmek ve yaşamda heyecan ve bir anlam aramak gibi. En önemlisi ise, aldatılan eş; aşağılayıcı detayları öğrenmek için kendini frenlemeyi bilmeli. 'Onunla nerede yattın? Benden iyi mi?' gibi kişiye acı verecek sorular sormak yerine, anlam ve güdüleri ortaya çıkaracak sorular sormak gerekir. 'Bu ilişki senin için ne anlama geliyordu? Benimle artık yapmadığın ama orada deneyimlediğin, ya da ifade ettiğin ne var?' gibi...
Bir yanlışı kabullenmek demek, illaki yapılanı onaylamak ya da o insanla yoluna devam etmek demek değildir. Her şeyden önce; içsel bir affediş, karşı taraf için değil, kişinin kendi benliğini iyileştirmek için yapması gereken bir şey. 🙏
Aldatmayı normalleştiren, süsleyen bir yazı olmuş. Herkesin yaşadığı zor anlar vardır. Bu tarz kaçış yolları insanların bu dönemde hata yapmasına sebep olur ki bir insanı yaptığı doğrular kadar hataları da tanımlar. Önemli olan zor zamanlarda başın dik durabilmektir. Kimsenin ahını almadan, sadık olmaktır. Aldatan insanlar çok acizdir.
Bayılıyorum uçan kuşa duran taşa böyle edebiyat parçalamanıza☺ Allahım affet ya Rabbim bu büyük konuşmak değil bu kendini bilmek. Kabul edemeyeceğim tek şeydir aldatma.Bu özsaygıya hakaret bu bambaşka bir şey. Dünyaya onunla mı geldin girmek için uğraşıcan bırak kendi haline. Bunu yapan babam olsa affedemem. Seni aldatan birine nasıl dönebilirsin ki sen? Sürekli bir başkasına dokunuşu nasıl aklına gelmez? Hiçbir nedenini bilmeksizin yargıda bulunmak istemiyorum ama bu affedilir bir şey değil ki. Kız veya erkek aldatılan kim olursa olsun karşısındakinde çok daha iyisini hak ettiği aşikar. Aşk dediğiniz şeye değil sadakate inandığım için böyle bu. Allah göstermesin ama lütfen aldatanı affedecek kadar aciz olmayın.
son cümlede aşırı saçmalamışsın editörcüğüm. ne kadar basit bi olay değil mi aldatılmak? niye baştan başlasın aynı şeyleri tekrar yaşamak için mi? kafayı yemişsiniz. yine bi sürü bahane. saçma sapan işler. yok birini kaybetmişmiş de bilmem ne. birazcık dürüst olun elinize ne geçiyo ki aldatınca? 5-10 dk zevk için insanları kırmaya değer mi? kullanmayın insanları. sevmiyosanız çekin gidin. sizin gibler yüzünden insanların birbirine güveni kalmıyo. böyle insanların ne kendilerine ne de karşısındaki insana saygısı yoktur. komplekslidirler, egoisttirler. kendilerine olan özgüvenlerini artrmak için aldatırlar herkes beni beğeniyo çok yakışıklı/güzelim diye düşünürler. ama aslında kendilerine gram güvenleri yoktur. pohpohlanmayı severler. başkalarına giderler çünkü doyumsuzdurlar. bi de gizliden yapıp hiç haberiniz olmadığını sanır aptallar. kuş kadar beyinleriyle sizi kandırdıklarını düşünürler. sonra instagramda milletin memesini çıplak fotolarını beğenir ne kadar seksi olduklarını söylerler. yavşamadıkları kadın kalmaz. aynı gün hiç bi şey olmamış gibi sizi sevdiğini söyler ve sizinle konuşmaya devam eder. sizden para isterler annelerinin hasta olduğu yalanını söyleyip o parayla başka kadınla sevişmek için oda tutarlar vs vs. paranızdan da olursunuz. sürekli sizi eleştirirler kendilerine bakmadan. ayrıca karaktersiz ve yüzsüzdürler. sürekli de yalan söylerler.