Sıradan insanların sıradan hayatlarını resmettiği eserlerin ardından katıldığı yarışma onu kralın başucuna taşımıştı. O bu şansı geri tepmedi tabii, krala onlarca tablo yaptı. Bu tablolar arasında onun magnum opus, şaheseri olan Las Meninas da vardı. Türkçe söylersek, Nedimeler idi bu eserin adı ve zihinlerde karıncalanma yaratacak detaylara sahipti.
Bir ressam, muhtemelen Velázquez, tuvalinden bir adım geriye gitmiş ve tam karşıya bakıyor. Baktığı noktada modeli var fakat diğer herkes nereye bakıyor? Ya da model karşısındaysa bu tablo neyi anlatıyor?
Gelin, sanat tarihine damga vuran bu eserde bir yolculuğa çıkalım.
Aynaya yansıyan kişiler dönemin İspanya kralı ve kraliçesi, portrelerinin yapılması için Velázquez'e modellik yapıyorlar. Yani aslında bu tablonun öznesi Velázquez 'in stüdyosundaki kraliyet ailesi.
Tablonun orijinal boyutlarında solda kalan tuvale baktığımızda Velázquez'in aslında belki de son rötuşları yapmak için bir adım geriye attığını düşünebiliriz, birazdan birkaç adım atacak ve tuvalin ardına geçerek gözlerden kaybolacak.
Yani biz tabloya bakarken ressamı da bize gözlerini dikmiş bakmaktadır zira bizleri resmetmektedir.
Peki biz gerçekten aynadan yansıyan o iki kişi miyiz? İspanya kraliyet ailesinden olmadığınızı varsayarak bu soruya hayır yanıtını verirsek bu tablodaki fazlalık aslında izleyenler olarak biziz. Bakmamamız gereken bir yere bakıyoruz.
Zaten eserde zarafeti simgeleyen karakter olarak gördüğü saygı ortada. Ayrıca bu üç odak sadece yorumlanış biçimimizle ilgili değil, ışık oyunları da odağın birden fazla olduğunu gösteriyor.
Nasıl mı? Anlatayım.
Margarita bu gölgeden münezzeh, tüm aydınlığa sahip biçimde gözümüzün içine bakar.
Ayrıca bu üç odağı bir arada gördüğümüzde aynı anda bu tablonun hem içinde hem de dışında hissedebileceğimizi görürüz. Kral ve kraliçenin açısından tablonun içindeyken gözümüzü farklı bir yere diktiğimizde bir anda tablonun dışındayız.
Kendisi kraliçenin kahyası, burada neden hareket halindeymiş gibi görünüyor diye soracak olursanız iki ayrı ihtimalden bahsedebiliriz. İlki kral ve kraliçenin emriyle stüdyoya gelmiş, onları izlemekte, ikinci ve daha yaygın yoruma göre tablonun son rötuşları yapıldığı için odadan çıkmak üzere olan kral ve kraliçeye kapıyı açmış, beklemektedir.
İşte tam da bu detayları Nedimeler'i sanat tarihinin başucuna yerleştirmişti, onlarca kez yorumlandı. Hatta Picasso, 1957'de bir saygı duruşu niteliğinde Nedimeler için birden fazla tablo yaptı. Öyle ki karakterlerin ve detayların tamamı Picasso'nun versiyonunda da boy göstermişti.
Henri Rousseau bir konuşmasında 'Resim yapan ben değilim, elimi başka biri tutuyor.' demişti. Ressamlar bile bazen şaşırırken böyle gizemli eserlerin ortaya çıkışına akıl sır erdirememek çok normal!
eywallah barış abim