Bir Hülya Avşar Sohbeti programının bu haftaki konuğu İrem Derici'ydi. Hülya Avşar sordu, İrem Derici cevapladı. Biz de sizler için bu sohbetin önemli noktalarını ele aldık. Gelin bakalım neler sorulmuş, ne cevaplar verilmiş, neler konuşulmuş?
Bir Hülya Avşar Sohbeti programının bu haftaki konuğu İrem Derici'ydi. Hülya Avşar sordu, İrem Derici cevapladı. Biz de sizler için bu sohbetin önemli noktalarını ele aldık. Gelin bakalım neler sorulmuş, ne cevaplar verilmiş, neler konuşulmuş?
'Durum bende şöyle gelişiyor aslında; ya çok seviyorlar aşk derecesinde, ya da nefret ediyorlar, ortası yok. Babam bana bu yola çıkarken de demişti: 'Ya aşık olsunlar sana ya da nefret etsinler senden. Nefret çok büyük bir duygudur, dünya sınırları nefretten çizilir. Nefretten insanlar birbirini öldürür. Arası olmasın. Çünkü starlığa giden bir yol değil o ara. Mesela Hülya Avşar. Aşıktır herkes ama bir o kadar da nefret eden insanlar var ondan. Dünya starlarından biri olmak istiyorsan bunun arasından birini kabul etme. Aşk ya da nefret!''
'Bende de böyle gelişiyor.'
'Hep bana babadan torpilli İrem derlerdi. Son dönemlerde pek yok yanımda. Çok fazla kafa kafaya vurmaya başladık. Bu işte benim patronum o fikir olarak. Bütün şarkıları o seçti bugüne kadar. Ben de 'bırak artık 30 yaşına girdim ben de seçmek istiyorum artık' dedim. Şarkı satın alıyorum, dinletiyorum, 'Çok kötü, tutmaz, bunda ekmek yok!' diyor. E var, tuttu işte şarkılar. Durum böyle olunca baba-kız ilişkisini unuttuk. Küstük 1 ay konuşmadık. Dayanamadım ben geçenlerde. Bir arkadaşım Avrupa'ya gitmiş babasıyla. İrem dedim, bir annen bir de baban var. Mesaj attım. 'Eşek kızını affet, beni biliyorsun çeneme böyle geliyorlar. Seni kıracağıma kafamı kırarım. Ne olur affet. Beni kabul edersen pazar günü yanına gelmek istiyorum.' diye. Verdiği cevap: 'Pazar günü 12'den sonra müsaitim eşekoğlu eşek (babası dahil)'
'5 yaşındaydım. Hiçbir mantık beklenilemez o yaştaki çocuktan. Baba aşığı bi kızdım. Anneme ve babama da o dönemden ergenliğime kadar olan süreçte çok büyük haksızlıklar yapmışım. Başka bir evde başka bir çocuğa babalık yapması üzmüştü. Neden güzel bir aile olamadık diye üzülmüştüm. Türk filmlerindeki mutlu aile tablosunu yaşayamadığımız için hep kızıyordum onlara. 'Ulan anlaşsaydınız ne vardı? Neydi dünyadan alıp veremediğiniz?' diyordum ama sonradan anladım. İnsan sevmediği biriyle ömür geçiremez ki. İnsanlar bazı şeyleri yitirebiliyor. Yitip bittikten sonra da kendi boynunu bir çocuk için kesemez kimse. Anneme hep baskı yaptım 'Sakın evlenme!' diye. Kadın şimdi 61 yaşına geldi ve yalnız. Şimdi çok pişmanım. Bencillik yaptım.'
'Yıkık dökük hayatlar işte. İnsan aldığı nefesi en güzel haliyle almalı. Annemi çok yordum. Çok problemli bir çocuktum ben. 'Seni doğuracağıma 11 erkek doğurup takım kursaydım keşke' der hep. Üniversitede kendime gelebildim.'
'Bu konuda bir şey diyeceğim. Dün bir yere gittik, dansözler vardı. Kıvrak oldukları için seviyorum onları. Geldi birisi 'Siz çok güzelsiniz ama çok zayıfladınız' dedi. 'Kız sen kaç kilosun?' dedim, '50 kiloyum' dedim. E, ben de 50 kiloyum! Fotoğraflara bakıyorum, kollarım kürdan gibi. Göğüs ameliyatı olduğum için sporu 3 ay bırakmak zorunda kaldım, kaslar gitti. Bacaklarım hala Beyonce gibi, kollar gitti.'
'Hiç sağlıklı zayıflamadım. Ama kardeşiniz Helin Hanım'ın dediği gibi hiç ilaç kullanmadım. Vallahi yolacaktım sarı saçlarını ilacı bıraksın dediğinde. 1,5 yıldır aç geziyorum ben. Baktım sonra insanlar çok üstüme geliyor, bu anoreksiya nedir bi araştırayım dedim. Birkaç maddesi bende var. Örneğin sürekli gün içerisinde kiloyu düşünmek, zayıflamasına rağmen hala tane tane seçerek yemek, yüksek kalorili besinleri elinle itmek. Diğer şeyleri bende yok. Ben kendime ilk kez 30 yaşımda aşığım.'
'Enkaz kurtardım ama 3 ameliyat oldum ben. İlki rezaletti. İkinci O Ses Türkiye'ye katıldığım dönemki burnumdu. Arada böyle gizli saklı yaptırdığım 3. var bi de. Enkaz devralmış son yapan doktor. 'Bir daha bu burnu kimse açmasın, baya açık büfe takılırsın, kimse kapatamaz' dedi.
'Çirkindim ama, şu an değilim. Çok güzelliği taşıyamam zaten. Bir maganda yanım var, erkek gibiyim biraz. Hep böyleydim ancak bu sene bir şeyi fark ettim. Sürekli kendimle dalga geçmemin, kendime olan güvenimle alakası yokmuş. Hiç güvenmiyormuşum kendime. 3 burun, 1 göğüs ameliyatı, botokslar, dişlerimi yaptırdım... Takıkmışım yıllardır güzelliğe. Hasretini çekiyormuşum. Eskiden babama gidip 'hadi bir burun parası ver' diyemezdim. Şimdi kazanıyorum, kendi paramla yaptırıyorum her şeyi.'
'Devam ediyor, hatta daha da beteri! On katına çıktı bu. Evde her yerde yazılar var. Kan ağlıyor menajerimle asistanım. Çok detaycı oldum. Daha iyi şarkılar bulmam lazım diye düşünüyorum hep. Bu seneki Altın Kelebek Ödülleri'ni açıp, gururla kendimi izliyorum, çalışkanlığımı övüyorum. Dans derslerine başladım, spora gidiyorum. Kendime vakit ayırmayı unutmuşum. Sürekli kitap okuyan, sinemada bütün yenilikleri takip eden bir insandım. 1 sene öncesine kadar böyleydim, şimdi öyle değil!'
'Çözümünü de buldum, artık uyumuyorum!'
'Ben bu hayata tek başıma geldim. Hiçbir şey benim işimden ve sağlığımdan önemli değil ve benim albümüm yeni çıkmıştı. Koşmak lazım durmadan.'
'Hiçbir şeyi planlamıyorum. Çok güzel, gözümden sakındığım 1 sene geçiriyorum, bir beraberliğim var.'
'Evet biraz pintiyim. Veriyorsun bir sahne elbisesine 5 bin TL, dolapta asılı kalıyor öyle. Bir başka yerde giysen hemen gazetede gündem oluyorsun, ikinci kez de giyemiyorsun. Ben de bazı kıyafetlerimin orasını burasını değiştirip giyiyorum bazen. Bir de benim bir yardımcım var Kuştepe'de yaşıyor. Onların mahalle düğünleri oluyor sürekli. Ben de verdim ona, dağıttı herkese. Geçenlerde bir fotoğraf gönderdiler, baktım herkes İrem Derici.'
'Yeni biriktirmeye başladım. 4 senedir güzel paralar kazandım. Ama yedim. Gezdim, elim açıktır yardım da ettim. Deli gibi şarkı aldım. Daha piyasaya çıkmamış 27 şarkım var. En çok şarkıya ve aranjeye gidiyor. Bir albüm yaptım 1 milyon TL harcadım 11 şarkı için. Bir klip çekiyorsun 100 bin TL. Manyakça coştum. Devler ligi böyle. Bir tişörte 4 lira veririm ama şarkı konusunda hassasım. Bir de yurt dışı gezmesine çok param gidiyor. Çünkü çok seviyorum.'
'Karşılıklı her şey. Yorucu olduğum kadar besleyici de olabiliyorum. Ama karşı tarafın da beni beslemesi lazım. Hep heyecanlı olmamız lazım. Çok büyük özen gerekli. Çok basit yıkıp yakmak, kırıp dökmek.'
'Pırlanta gibi. Çok ince, çok düşünceli, hiç kimseyi kırmayan, yardım etmekten inanılmaz mutlu olan, mükemmel biri.'
'Ben de inatçı, dediğim dedik, hırsından saçlarını yolan biriyim. Geliyor, 16 yaşındaki kız geçiveriyor işte. Çok çalışmak lazım yapacak bir şey yok.'
'Tapıyorum ona, çok tatlı biri. Benim korkumda herkese yer var. Kıskanıyorum ulan! Aleyna'yı da kıskanıyorum, Derya Uluğ'u da kıskanıyorum, Simge'yi de kıskanıyorum, Merve Özbey'i de kıskanıyorum, Ece Seçkin'i de kıskanıyorum! Yeni neslin hepsini kıskanıyorum! Çünkü ben yeni nesil olmaktan çıkmaya başladım. 30 yaş sendromu yaşıyorum galiba. Onların yanında harp görmüş kadın oldum.'
'Aleyna Tilki'nin 15-16 yaşında sektöre girme cesaretini inanılmaz kıskanıyorum.'
'Asla kısıtlamıyorum. O da müzisyen. Çok güzel bir sesi var, kendi bestelerini yapıyor. Bir tane çok istediğim bir şarkısı var ama vermiyor. Onu kıskanmam, Aleyna'yı kıskanmaya devam edebilirim.'
'Çok büyük küserdim, 3 yıl kendime gelemezdim. Ben orada sesime güvendiğim için en az 2 kişiyi döndürebilirim diye düşünüyordum. Siz de son dakika döndünüz. Zaten git gide bitiyordum orada. Korkunçtu! Gel zaman git zaman bana dönmeyen Mustafa Sandal ile yan yana jürilik yaptık.'
'Şubat'ta yaptım, 4 şarkıya klip çektik. Biri tutmadı, diğerleri tuttu. CD satışı yok bir şey yok. Bir daha albüm yapmam. Tek şarkı çıkar geç, mis gibi. Önümüzdeki günlerde 'Tektaş' diye bir şarkı geliyor, tam düğün sezona özel. Bu sefer kına eğlencesi olacak. Arap melodileri var, herkesi coşturacak.'
'Önce alışveriş yapacağım, ardından eve gidip Lider'e yemek yapacağım. Menüm hazır. Bir de plak alacağım, farklılık. Arkadaşlarımız gelecek sonra.'
'Çaktırmam ama evcimen birisiyim ben.'
'Uyumayı sevmiyorum. Kaçta yatarsam yatayım, sabah 6'da uyanıyorum. İşim yoksa bile kendime iş çıkartırım. Tek başıma sinemaya giderim. Lider'le cam boyamadır, ip bağlamadır çeşitli atölyelere gidiyoruz. Maksat boş durmamak. Bu hafta yemek kursuna gideceğiz mesela.'
'Asla boş duramıyorum, her saat benim için değerli.'
Harbi bir kız ben seviyorum onu :)
bu kız çok hırslı, o hırsından istiyorum. Allahım birazcık bu karakterden ver bana!
Türkiye'nin taçsız kraliçesi Hülya Avşar'ın eski haberlerini öğrenmek isyenler aşağıdaki linkten ulaşabilirler... https://www.tozlumagazin.com/?s=H%C3%BClya+Av%C5%9Far