Her Şeyi Bir Kenara Bırakıp Şirin ve Tatlı Bir Kafe Açmak

20.12.2016 - 16:47

Hepimizin ortak hayalleridir, her şeyi geride bırakıp sahil kasabasına yerleşmek, butik bir kafe açıp kendi işimizin patronu olmak... Her ne kadar çoğumuzun bunları yapacak cesareti ve parası olmasa da bu hayalleri gerçekleştiren insanlar var.

1. Çalıştığın işte mutlu değilsindir. Ofis duvarları üstüne üstüne gelmeye başlamıştır.

2. Aldığım maaş kiraya faturalara gidiyor. Ne sinemaya ne tiyatroya vakit ayırabiliyorum zaten. Niye çalışıyorum ki ben? İşte bu niye çalışıyorum ki ben sorusunu sorduğun an zaten planlar başlıyor ve şeytan ufaktan kanına girmeye başlıyor.

3. Ne yapsam da bu buhran dolu hayattan kurtulsam diye düşünmeye başlıyorsun. Sektör mü değiştirsem ya da annemlerin köydeki evine yerleşip, organik sebze yetiştirerek doğal doğal yaşasam mı?

4. Hayatın boyunca şehirde yaşamış insansın. Köyde tavuklarla ve gübrelerle baş edemeyeceğini anlaman uzun sürmüyor. Sonra içinden bir ses “mekan mı açsam” diye bir şeyler fısıldıyor. Hemen o sesin kafasına vurup onu derinlere gömmen lazım ama sen onu dinlemeyi seçiyorsun.

5. Yavaş yavaş kafe için gereken malzemelerin fiyatına, dükkan kiralarına bakmaya başlıyorsun.

6. Fırını, ocağı falan ikinci el alırım. Zaten çok çeşit olmasına gerek yok, tost makinesiyle her şeyi yaparım. Bir de sosisli makinesi aldım mı tamamdır!

7. Eleman çalıştırmaya da gerek yok. Başlarda kendim çalışırım, arada annem gelir börek falan yapar, arkadaşlarım da dükkanın başında durur.Kazancım iyice arttığı zaman iki öğrenci alırım part time çalışırlar. Hem onların da okul harçlığı çıkar.

8. Merkezi yerlerde dükkan kiraları çok yüksek. Şöyle Sultanbeyli civarında falan, popüler olmayan bir yerde dükkan bulayım. Karaköy de eskiden popüler değildi sonuçta, belki ben bir değişimi başlatırım.

9. Bu ana kadar her şey o kadar mantıklı gelir ki sana. Çünkü yaşadığın hayattan tek çıkış yolu buymuş gibi gelir. Butik bir kafe açacağım ve tüm hayatım birden sihirli değnek değmiş gibi değişecek.

10. Tüm yakın çevren “yapma etme batarsın “ dese de kimseyi dinlemezsin ve o hayalini kurduğun butik kafeni açarsın.

11. Sadece kendi arkadaşlarım gelse, günde iki üç çay içseler, bir tost yeseler, zaten dükkanın kirası çıkıyor. Oldu bu iş diye düşünürsün.

12. Arkadaşlarınsa hesap ödemeyi bırak, evlerinde şeker kalmadığı zaman senin mekandan şeker alıp evde kullanmaya başlar.

13. En geç üç ay içinde bunun çok kötü bir fikir olduğunu anlarsın ama gurur yapmışssındır bir kere. Bu iş olacak! O İnsanın ruhunu daraltan ofislere tekrar dönmeyeceğim!

14. Altı ay sonra mekana çay alacak paran bile kalmadığında ise, gerçeği artık sen de kabullenmişsindir. Bu iş öyle butik kafe açayım, kendi işimi yapayım kafam rahat olsun diyerek olmuyormuş.

15. Çökmüş bir şekilde, üzüntüyle, kahrola kahrola açtığın mekanı kapatırsın. Aldığın eşyaları da beş kuruş para karşılığında ikinci el eşya satıcılarına satarsın. Sonra o parayla yeniden iş aramaya ve ofis dünyasına geri dönmek için çabalamaya başlarsın.

Ve acı son...

YORUMLAR

asosyal adam

21.12.2016

bence saçma bi içerik..ülkede girişimcilik oranı zaten çok düşük.illa gidip cafe açsın demiyorum tabi .batacaksa bile hayalini gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşar azçok .iyi tecrübe olur girdiği sektörde doğruyu yanlışı ayırt etmeye başlar..şu an ülke ekonomisinin en ciddi problemlerinden biridir girişimcilik..

TC Hakan Altuner

25.12.2016

aynen katılıyorum illa zincir mağaza marketler mi olunsun kişisel bireysel gelişime destek varken ..

Ayvanadam

20.12.2016

Cevap veriyorum 500 bin TL. Evet adam akıllı kazanıp güzel bir yerde işi yürütebilmeniz için gereken para bu. Yoksa gidip o koltuğunuza oturun, kalkmayın.

Ersel Çelebi

23.12.2016

Wow ekonomi masterı editör konuştu.Hayallerinden vazgeçen insanlar hayatlarından da vazgeçer

Pastırmadan Yapılankedi

24.12.2016

dostum bunlar hayal değil hayallerini uygulamak için gelisen çözüm. yoksa ofisten kurtulmak isteyip sonra yaratıcı seyler yapanlar da var.

TÜM YORUMLARI OKU (21)