Her gun kullandığımız sözcüklerin aslında hangi serüvenlerle dilimize girdiğini gördükten sonra etimolojiye hayran olmamak imkansız!
Her gun kullandığımız sözcüklerin aslında hangi serüvenlerle dilimize girdiğini gördükten sonra etimolojiye hayran olmamak imkansız!
İngilizce'de yargısız infaz anlamına gelen bu kelimenin köküne de ilerlersek ABD, Virginia'da kurulmuş ve yasa dışı mahkemelerin başını çeken William Lynch'in adına dek iniyoruz. Lynch kanunu olarak geçiyordu o zamanlar bu kavram.
Yine Arapça māwī, suya benzeyen, suyun rengi anlamına geliyor. Söyleniş olarak da yazım olarak da dilimize bu sözcükten geçmiş.
Sözcük swd kökünden türetilen sawdāˀ'nın dilimize girişiyle ortaya çıkıyor. Bu sözcük ise 'kara şey, akıl dışı arzu, tutku' anlamına geliyor. Yani sevdanın anlamı aslında olumlu ile olumsuzluğun sınırında.
Türkçe'de güvercin kelimesinin aslı olan köğerçinin kökü olan köger- göğermek, maviye dönüşmek anlamına geliyor. Böyle düşününce neredeyse anlamını hiç yitirmemiş!
Eski Türkçe cimri ve evlenmemiş dişi anlamına gelen kısır sözcüğünden türemiştir.
Türkçe'ye girişinin ardından ıtır sözcüğü bugün aktar olarak kullandığımız 'attar' sözcüğünün de kökünü oluşturuyor. Attar, ıtır satan anlamına geliyor.
Tabii önce İspanyolca'ya geçiyor, kakaodan yapılan yiyecek anlamında. Ardından Türkçe'ye geçiyor.
İtalyanca kökenli tiramisù sözcüğü bu tatlının ismini oluşturmuş. Sözcük, İtalyanca çekip götürme anlamına gelen tira sözcüğünden türemiş.
Türkçe kkeni olan çapġun, saldırı ve hızlı koşan canlı anlamına geliyor. Zaten kökteki çap fiili hızlı gidiş anlamına geliyor. Bu durumda çapkının modern Türkçe içerisinde aldığı yer şimdi anlaşılıyor.
Fransızca piquer, herhangi bir şeyden küçük bir parça almayı ifade ediyor, pique-nique ise kırda yenen ara yemek anlamına geliyor. Bu birleşimin dilimize geçişi piknik olmuş.
Damak, Eski Türkçe'de boğaz anlamına gelen tamġak sözcüğünden türemiş.
Kökeni ise hayli ilginç. İris, Gökkuşağı Tanrıçası İris'in adından dillere geçmiş.
Fransızca fleur, çiçeğin küçültme anlamına uğramış halidir. Flower olarak İngilizce’ye, flört olarak Türkçe’ye transfer olmuş flörtün güncel anlamı hoşlanılan kişiye ilk buluşmada götürülen çiçek geleneğiyle ortaya çıkmış.
Bu giysi sigara içmeyle bağlantılı biçimde doğmuş. Sigara içme anlamına gelen smoke fiilinden doğan smokin 19. yüzyılda sigara içen kişilerin düzenli olarak sigara içilen yerlere girmeden giydiği ceketti. Hatta ilk olarak adı 'smoking jacket' olarak koyulmuştu, sonra tüm dünyaya farklı amaçlarla yayıldı.
Türkçe bırakmak anlamına gelen ve sık sık kullandığımız sal- fiil kökünden türetilen sözcük kendini bırakan, kendinden vazgeçen, güncel ifadeyle kendini salan anlamına geliyor.