Her Gün Bir Yenisi Ekleniyor! Toplumsal Olayların Ardından Travmayla Baş Etmenin 11 Yolu

Neredeyse her gün yaşadığımız kayıplar, şehit haberleri, kadın cinayetleri, çocuk istismarları, patlamalar, savaş ve diğerleri… Yaşadığımız coğrafyada her gün korkunç olaylar yaşanıyor ve bizler günlük hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz. Peki gerçekten devam edebiliyor muyuz? 

Aslında, hayır. Toplumsal olarak büyük travmalardan geçiyoruz ve geçen gideni atlatamadan bir diğerine maruz kalıyoruz. Her ne kadar çözüm olamasa da tüm bu travmalarla baş etmek için size 11 yol sunuyoruz. 

Not: Kapaktaki resim Dr. Yavishtha Kaushik’e aittir.

Her şeyden önce, farklı bakış açılarına sahip olan herkesin farklı tepkiler vereceğini unutmayın.

Siz yas tutarken, medyada ya da sosyal ortamlarınızda insanların hayatlarına devam etmelerine tepki göstermeyin. Herkesin travmayla başa çıkabilmek için farklı yöntemler denediğini aklınızdan çıkarmayın. Bu şekilde, çevrenizdekilere karşı daha toleranslı olursunuz.

Aynı şekilde, kendinizi de suçlamayın. Hayat devam ediyor ve bir şekilde olan bitene ayak uydurmak zorundayız.

1. Her ne kadar takip etmesi çok acı olsa da olabildiğince her şeyi en doğru kaynaktan edinmeye gayret edin. Kulaktan dolma bilgiler sizi her zaman kaosa sürükler.

Evet, doğru kaynağı bulmak çok zor. Oradan buradan aldığımız teyit edilmeyen bilgiler nedeniyle kendimizi hem boşlukta hissediyoruz hem de bizi daha derinden etkilemesi için yol açıyoruz. Dolayısıyla, duyduğunuz bir patlama sesi ya da keskin bir çığlığın ardından olayı güvenilir bir kaynaktan takip etmeniz kendinizi güvende hissetmenizi sağlar. Bu da yaşadığınız travmayla daha kolay başa çıkmanız için bir yoldur.

2. Sosyal medyadan olabildiğince uzak durun.

Yukarıda da söylediğimiz gibi, doğru kaynaktan haber almak travmayla başa çıkmaya yardımcı olur ancak tam tersi olan ve sosyal medyada yayılan teyitsiz bilgiler bizi kaosa sürükleyebilir. 

Geçtiğimiz haftalarda Ankara'da yaşanan ve pek çok yerden duyularak paniğe yol açan patlama sesinin kaynağını sosyal medyadan takip ederek paniğe kapılmak yerine, doğru bir kaynaktan bilgi edinmek sakin kalmamıza yardımcı olur.

3. Küçük sorumluluklar üstlenin ve kendinizi faydalı hissedebileceğiniz roller edinin.

Kötü haberler aldığımız anda beynimiz hemen kaos ışıklarını yakar. Sakin kalabilmek, ortamdaki olumsuzluğu dağıtabilmek ve birleştirici olabilmek adına küçük sorumluluklar üstlendiğimizde kabullenme sürecine daha kolay girebiliriz. Bu da sonrasında yaşayacağımız travmayı bir nebze de olsa hafifletir.

4. Bu tip zamanlarda sosyalleşmek mümkün olmasa da yalnız kalmamaya çalışın.

Güvendiğimiz insanlarla bir arada olmanın sağaltıcı bir etkisi olduğu tartışılmaz elbette. Dolayısıyla, sosyal bağları koparmadan arkadaş gruplarımızla bir araya gelmek travmayla başa çıkmada etkili yöntemlerden biridir. Ne de olsa bizi anlayan ve bize benzeyen insanlar çok da uzakta olamazlar...

5. Hem içten hem de dıştan kendinize iyi bakın ve beslenmenize özen gösterin.

Stresli zamanlarımızda ya çöp besinlerle besleniriz ya da iştahsızlık çektiğimiz için kendimizi aç bırakırız. Bu iki yol da tabii ki yanlıştır. Kendimize iyi bakmalı ve kötü zamanlar bitene kadar beslenmemize dikkat etmeliyiz.

6. Dinlenmeye, kendinizle kalmaya ve meditasyon yapmaya zaman ayırın.

Her ne kadar huzurlu hissetmek zor görünse de rahatlamak, travmayı hafifletmek için kendimize içten de bakmamız gerekir. Bunun yolu da elbette dinlenmekten ve meditasyon yapmaktan geçer. 'Ay ben yapamam' demeyin ve deneyin. Daha iyi hissedeceğinizden emin olabilirsiniz.

Meditasyondan emin değilseniz bile, en azından kısa yürüyüşlerle vücudunuzun ritmini değiştirin.

7. Sizi hissizleştirecek şeylerden, özellikle alkol ve uyuşturucudan uzak durun.

Travmayla başa çıkmak için yaptıklarımızın bize zarar vermemesi, ileride karşımıza sorun olarak çıkmaması da önemlidir. Şartlar ne olursa olsun, alkol ve uyuşturucu dostumuz değildir ve kötü günlerde durumu hiçbir zaman değiştirmez.

8. Bebeklerle, çocuklarla bir arada olmanın ve hayvanları sevmenin sağaltıcı etkisinden yararlanın.

Küçük insanlar ve hayvanlar yaydıkları pozitif enerji nedeniyle modumuzu yükseltmemize yardımcı olabillirler. Sıkıştığımız esnada verdikleri bir pati ya da attıkları bir gülücük dünyalara bedeldir sonuçta.

9. Sizi gelecekte nelerin beklediğine dair bilgi edinin, belirsizlik varsa kısa süreli planlar yapmaya çalışın.

Kargaşanın ortasında kalmak, aldığımız haberlerle yönümüzden sapmak ve kaosa sürüklenmek en büyük korkularımızdan biri haline geldi. Bu tip anlarda zihnimizi berraklaştırarak kısa süreli çözümler bulmak ve yetkililerden bilgi edinmek travmayı atlatmada başvuracağımız basit ama etkili yollardan biridir.

10. Düşüncelerinizi toparlayabilmek adına, büyük olaylar karşısında gösterdiğiniz tepkileri normal kabul edin.

En başta söylediğimiz gibi, kaosa sürükleyen büyük olaylar karşısında her birimiz farklı tepkiler gösteririz. Verdiğimiz tepkilerin panik anında ortaya çıktığını unutmayarak yolumuza devam edersek, kabullenmek de daha kolay hale gelir.

Genelleme yapmaktan ve diğer insanları kendimizle kıyaslamaktan vazgeçersek, bu süreci birlikte atlatabilir ve birbirimize yardımcı olabiliriz.

11. Profesyonel destek almaktan çekinmeyin.

Başa çıkamadığımız her sorun, her travma bizi hem hayattan soğutur hem de boşluğa iter. Yaşadığımız ve üstesinden gelemediğimiz büyük travmaların ardından aldığımız profesyonel destek hayata bağlanmamıza katkıda bulunduğu gibi, ileride karşılaşacağımız sıkıntılarda da yol gösterici olacaktır.

BONUS: Hayatınızın önceki gibi devam etmeyebileceğini, tamamen değişebileceğini kabullenin ve yeni kurduğunuz hayatta daha huzurlu olabilmek adına doğru adımlar atmaya gayret edin.

'Her şey çok güzel olacak' diyemiyoruz elbette ama bir arada kalırsak her şey daha kolay olacak, unutmayın.

Popüler İçerikler

Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
YORUMLAR
12.02.2018

keşke bunları öğrenmemiz hiç gerekli olmasaydı :(

12.02.2018

Sosyal medyadan olabildiğince uzak durun.

Her yerde birbirlerine kibir ile nefretle bakar oldu insanlar,ve bu durum bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıyor. Kimsede demiyor ki,elinizi vicdanınıza koyun! insan hata yapar kimse kusursuz değildir hata yapan birinin üstüne gitmek onu dahada ötekileştirmenin hiç bir faydası olmayacaktır bunun yerine keşke empati kurarak onun asıl sıkıntısını bulmayı deneyebilsek insan ayırmadan birbirimize sahip çıkabilseydik o zaman huzurlu bir Türkiye görebilirdik belkide ama maalesef bir daha hiç eskisi gibi olamayacağız gibi geliyor bana ,çünkü iyiyle kötüyü ayırt edemeyecek kadar körleştik,öz eleştiri yapamayacak kadar uzaklaştık kendimizden ama emin olun bu ülkede hala çok güzel insanlar var,bu insanlardan bir bk olmaz herkes çakal olmuş ben daha kimseye acımam dediğiniz gün bilin ki sizde artık onlardan birisiniz. (Not: bu bir öz eleştiridir,benim aklım başıma geldi darısı sizin başınıza...)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ