Her Gün 1200 Trene ve Aşkını Ölümsüzleştirmek İsteyen Yüzlerce Çifte Ev Sahipliği Yapan Köprü: Hohenzollernbrücke

Hohenzollernbrücke; Türkçe okunuşuyla Hohıntsollernbrükı, Türkçe mealiyle Hohenzollern Köprüsü.

Hohenzollern Köprüsü, Almanya’nın Köln şehrinde meşhur Dom Kilisesi’nin arkasında yer alıyor.

Dom'dan köprüye yürüyerek karşı tarafa geçtiğinizde hem köprüyü hem ihtişamlı Dom Kilisesi'ni hem de Ren Nehri'ni aynı anda seyredebilirsiniz.

Ren Nehri üzerinde konumlanan köprü ilk yapıldığı zamanlarda demir yolu ve kara yolu ulaşımı için kullanılıyor. Ancak 1945 yılından sonra demir yolu köprüsü ve yaya geçidi olarak kullanılmaya başlanıyor.

Hohenzollern Köprüsü, Köln Hbf ve Köln Messe/Deutz istasyonlarını birleştirdiği için ülke çapında en çok kullanılan demir yolu köprüsü olma işlevini taşıyor.

Hohenzollernbrücke, 1907 ile 1911 yılları arasında Dom Köprüsü’nün trafik artışı sebebiyle kapasitesini aşması sonucu inşa ediliyor.

II. Dünya Savaşı esnasında ağır hasar görmeyerek dönemin en önemli köprülerinden biri olarak anılıyor.

Hohenzollernbrücke, 6 Mart 1945 tarihinde Alman Savunma Kuvvetleri tarafından patlatılmış ve büyük hasar görmüş.

Patlamanın sebebi Köln’ün batı kıyısının müttefik kuvvetler tarafından işgal edilmesiymiş. Savaşın bitmesiyle yeniden yapılandırılan köprünün tamiri 8 Mayıs 1945 tarihine kadar sürmüş ve bu tarihten sonra tekrar yaya geçişine açılmış.

Köln’ün önemli bir parçası olarak kabul edilen Hohenzollernbrücke 409 metre uzunluğunda ve günde 1200’den fazla tren geçişini sağlıyor. Bu köprü aynı zamanda aşıkların da uğrak noktası olarak biliniyor.

Köprünün aşıklar için önemi üzerinde yer alan asma kilitler!

Demir köprünün yayalar için ayrılan kısmının iki yanında korkuluklar bulunuyor. Korkulukların demir yoluna bakan kısmının üstünde binlerce asma kilit yer alıyor. Nehre bakan korkuluk ise manzarayı kapatmamak için boş bırakılıyor.

Yıllar önce bir çiftin “sonsuz aşk” temennisiyle kilit asmasıyla başlayan asma kilit geleneği yıllar içerisinde ise artarak devam etmiş.

Geleneğin başladığı yıllarda asma kilitlerin köprüye ağırlık yapacağı düşünülerek belediye tarafından asılan kilitler toplanmış. Ancak köprüye olan ilginin fazla olması sebebiyle kilitlerin asılmasına müsaade edilmiş.

Köprüyü ziyaret eden çiftler, ölümsüz bir aşka sahip olma inancıyla üzerinde isimlerinin yazdığı kilidi köprüye asıyor. Sonrasında ise kilidin anahtarını Ren Nehri sularına atıyorlar. İnanca göre anahtar bulunup kilit açılmadığı müddetçe aşk devam ediyor.

Kilidin anahtarını Ren Nehri'nin derinliklerindeki binlerce anahtar arasından bulmak oldukça zor olsa gerek. 😊

Popüler İçerikler

Icardi ve Wanda Nara'yı Ahlaksız Bulan Batuhan Karadeniz'e Eski Sevgilisinden Bomba Tesirli Karşılık
Araları Kötüydü: Survivor'a Giden Demet Akalın, Aleyna Kalaycıoğlu Hakkında Konuştu!
Yeşilçam'ın Güzellik Abidesi Oyuncuları Genç Halleriyle Günümüzde Yaşasaydı Nasıl Görünürlerdi?
YORUMLAR
05.04.2020

Param olsa bende giderdim böyle yerlere. Dönem para dönemi. Kimse artık aşka bakmıyor. Aşk mı para mı deseler, para cevabını verirler. Ha aşk diyen varsa ya zengindir ya da fetişi vardır. Hele ki Türkiye'de paran yoksa aşk bile yaşayamazsın. Doğruları konuşalım. Hiç kimse fakir bir insanla evlenmez. Parayı da geçtim. Artık insanlar sadece güzelliğe bakıyor. Yakışıklı erkek güzel kızlara, güzel kızlar da yakışıklı erkeğe... Bu yüzden bu hayatta ya güzel/yakışıklı olacaksın ya da zengin olacaksın. Gerisi hikaye.

05.04.2020

insanlar cidden koyun sürüsü ve kemdilerini inandıracak batıl inanç peşindeler biri yaptı mı aaaa hemen biz de yapmalıyız ayrıca o anahtardaki civa bakır vs nehrin ekosistemini yok eder kirletir aşkınızı da bunlara bağladıysanız ayrılın daha iyi

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ