Hayatınızda, alarm kurmadığınız hâlde her gece aynı saatte uyandığınız bir dönem oldu mu? Bunu yaşadığınızda belki çok ciddiye almadınız, belki tesadüf deyip geçtiniz ancak, aslında bu dönemler hayatınızla ilgili son derece önemli noktalara işaret ediyor olabilir!
Çinliler bu süreçleri bedenlerimizin gün boyunca değişen enerji akışına göre belirliyor; tüm organlarımızın, duygularımızın ve bilişsel becerilerimizin zirve noktalarını belirleyen farklı saatler olduğunu düşünüyorlar. Ve eğer günün belirli bir saatinde vücut enerjiniz bir engelle karşılaşırsa, bunun bedensel bir tepkiye neden olduğunu, örneğin gece için konuşursak uykudan uyanmamıza sebep olduğunu iddia ediyorlar.
Sabah saat 9:00-11:00 arasında enerjimiz dalakta yoğunlaşıyor. Bu zaman aralığı çalışmak ve aktif olmak için ideal aralık olarak görülüyor.
Öğlen 11:00-13:00 arasında enerjimiz kalpte yoğunlaşıyor ve beslenmemiz ve sosyalleşmemiz gereken bir zaman olarak değerlendiriliyor.
Öğleden sonra 13:00-15:00 saatleri arası enerjimiz ince bağırsağa akıyor ve bu süreç problemlerimizi çözmek ve işlerimizi düzenlemek için ideal olarak görülüyor.
Akşam üzeri 15:00-17:00 saatleri arası enerjimiz mesanede yoğunlaşıyor ve bu süreç, çalışmak ve hafif bitki çayları içmek için ideal olarak görülüyor.
Akşam 17:00-19:00 saatleri arası enerjimiz böbreklerde yoğunlaşıyor ve bu zaman aralığı akşam yemeği yemek ve beden enerjimizi yenilemek için uygun zaman olarak nitelendiriliyor.
Akşam 19:00-21:00 saatleri arası perikardın (kalp zarı) zamanı olarak görülüyor ve sosyalleşmek, flört etmek ve eğlenmek için ideal olarak değerlendiriliyor.
Aşkam 21:00-23:00 saatleri arası enerji şakaklarımıza akıyor ve bu zaman aralığının sessiz ve sakinleşmek, kitap okumak için uygun bir zaman olduğu düşünülüyor.
Gece 23:00-01:00 arası beden enerjimiz safra kesesinde yoğunlaşıyor ve bu süreci en ideal geçirme yolunun uyumak ve yenilenmek olduğu iddia ediliyor.
Gece 01:00-03:00 arası enerjimiz karaciğere akıyor ve bu aralık derin uyku ve rüya ile ilişkilendiriliyor.
Gece 03:00-05:00 aralığında enerjimiz akciğerlerimizde yoğunlaşıyor ve uyku sırasında bedenin toksinlerden arınma süreci olarak görülüyor.
Sabah 05:00-07:00 aralığı kalın bağırsakla özdeşleştiriliyor ve bu sürecin uyanmak, yürüyüş yapmak ve bol bol su içmek için ideal olduğu düşünülüyor.
Ve sabah 07:00-09:00 aralığı beden enerjimiz midede yoğunlaşır. Bu zaman aralığı vitamin ve protein yüklü sağlıklı bir kahvaltı yapmak ve hafif fiziksel aktiviteler gerçekleştirmek için ideal olarak nitelendiriliyor.
Akşam 21:00- 23:00 saatleri arasında uykuya geçmekte güçlük çekmek aşırı seviyede stres ve kaygıya işaret etmektedir. Bu sebeple bu zaman aralığında rahatlamaya çalışmak, problemleri düşünme işini yarına bırakmak kişiye fayda sağlayacak, sağlıklı bir gece uykusuna geçmesini mümkün kılacaktır. Bu süreçte meditasyon yapmak ya da sizi rahatlatan her ne varsa onu yapmak büyük öneme sahip.
Bunlardan bir tanesi, karaciğerin toksinleri atma göreviyle uğraşırken çok fazla efor sarf etmesidir. Eğer durum buysa, gün içinde alınan besinlere dikkat etmek ve sağlıklı beslenmeye önem vermek gerekir. İkinci sebep ise duygusal güçlükler ve hayal kırıklıkları olabilmektedir. Eğer durum buysa da günlük hayatınızda kendinizi kabul etmek, sevmek ve hem kendinizi hem de başkalarını bağışlayabilmek sorunlarınızı çözebilir.
Enerji meridyeninin akciğerlere geçtiği bu zaman aralığında uyanmanın üzüntü ile ilişkilendirilmesi, kişinin nefes egzersizleri, meditasyon gibi aktivitelere başvurarak rahatlaması ve kendini hayatın neşesine bırakması gerektiğine dair önemli bir göstergedir.
Geleneksel Çin tıbbı tarafından uyanmak için en sağlıklı zaman aralığı olarak gösterilen bu saatler, kimi zaman bastırılmış negatif duygulara da işaret edebilmektedir. Eğer bu zaman aralığında her sabah kendiliğinizden uyanıyorsanız her iki ihtimâli de göz önünde bulundurmakta fayda var.
Geceleri hangi zaman aralığında uyanıyor olursanız olun, bu zamanları asla yeni kararlar almak ya da planlar yapmak için kullanmayın. Çünkü bu kısa süreli uyanıklık durumlarında beynimizin karar alma sürecinden sorumlu olan prefrontal korteksimiz uyanık hâlde değildir. Bu da uykumuzun bölünmesi durumunda yoğun ve radikal düşüncelerden uzak durmamız, kararlar almamamız gerektiğini göstermektedir!
yaklaşık 4 aydan beri gece saatlerinde derin nefes almaya çalışırken zorlanarak uyanıyorum ve bu esnada bilincim açık ama hareket gücümün olmadığını farkediyorum elimi kafama zorla götürüp suratımı tırnaklayıp hareket sağlamak istiyorum ama bunu bilinç olarak yaptım zannediyorum fakat kendime geldiğimde ya elim kafamın altında oluyor ya karnımın üstünde oluyor aslında yapmak istediğimi yapmadığımı uyandığımda farkediyorum[bu bazende eşimi uyandırdım zannediyorum ama kendimime geldiğimde aslının olmadığını farkediyorum.30 yaşındayım gün içinde aşırı derecede unutkanlık yaşıyorum sizce sebebi ne olabilir.şuan aynı şeyleri yaşadığım için araştırmak istedim bana YARDIMCI olabilecek biri var mı
Geceleri hiç uyumuyorum, bayılana kadar bekleyip kendimi meşgul edip gündüzleri uyuyup gece kalkıyorum. Bu durum neyle ilgili ? :D