Hayvan Hakları Konusundaki Durumumuz Ortada, Peki Diğer Dünya Ülkeleri Ne Alemde?

Türkiye'deki sevimli dostlarımızın üzerinde kara bulutların gezdiği şu günlerde, diğer ülkelerin koruması altında olan sevimli dostlarımızın durumuna hep beraber bir göz atalım, onları da örnek alalım istedik...

Sizin de bildiğiniz üzere artık dünyanın her yerinde hayvanları koruyan ve onları seven insanlar var.

Bu insanların verdikleri mücadelelerin ne kadarının gerçek bir başarıya dönüştüğü ise meçhul çünkü neredeyse hiçbir devlet bu konuda tam takır işleyen ve kusursuz denilebilecek çalışmalar yapmıyor. Oysaki hayvanları korumak istesek bu hiç de zor olmazdı.

Hal buyken bizde size A'dan başlayarak harflerle derecelendirilmiş Hayvan Haklarını Koruma altına alan ve almayan ülkeleri bir görelim istedik...

1. İngiltere

İngiltere birçok konuda olduğu gibi hayvan hakları söz konusu olduğunda da kendini epey öne taşımış bir ülke. Ülkemizde olduğu gibi her sokağa, her alışveriş merkezine bir petshop açmak onlarda neredeyse imkansız. Önce bu hayvana nasıl bakıyorsunuz, kaç kere doğum yaptırıyorsunuz her şey yasada var, planlı, programlı. Bu sayede de her yere hayvan satan petshoplar açmak mümkün olmayan bir hale getirilmiş. Darısı başımıza... İşkence ve benzeri türlü durumlar için de ağır para cezaları, bizi tatmin etmese bile 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezaları mevcut. 

En azından mevcut, başka ne desek bilemedik.

Bu kanunların var olmasının sebebi ise hayvanların 'hissedebilen varlıklar' olarak kabul edilmesi. Ancak son zamanlarda İngiliz Parlamentosunun hayvanları bu başlık altından çıkartarak, gerilemeye yönelik politikalar izlediği söyleniyor. Şimdilik notu A olsa da ileride ne olacağı meçhul...

2. İsviçre

Belki de söz konusu hayvan hakları olduğunda en iyi düzenlemeleri yapmış olan ülke, İsviçre.

Bir kere köpek sahiplenmek istediğinizde bile daha önce evcil hayvan bakmamış biriyseniz, bununla alakalı bir sertifika almış olmalısınız. Kendi başına doğada sosyal yaşam sürebilen hayvanların, ki buna verebileceğimiz en iyi örneğin balık olduğunu söyleyebiliriz, tek başına beslenmesi yasak. Hapis cezaları ise İngiltere'ye oranla daha yüksek ve üç yıla kadar çıkabiliyor. Umuyoruz ki, yasalarını hayvanlar için A seviyesine getirmiş bir ülke daha caydırıcı cezaları da gündemine getirecektir.

3. Hollanda

Hollanda ise Hayvan Hakları konusunda B notunu almış ülkeler arasında. Hayvana yapılan işkence durumunda 6 aya kadar hapis cezası istenebiliyor. Tabii bu artık son evre... Öncelerinde işkence veya tecavüz durumlarında para cezalarına ya da kamu hizmeti gibi cezalara çarptırılıyorlar. 

Dipnot olarak, Almanya'nın da Hollanda'dan çok da farklı olmadığını, görünürde sokaklarının, bizim ülkemizde olduğu gibi, hayvan kaynamıyor oluşundan dolayı iyi dursa da, ne yazık ki hayvanlara verilen özen karakolda para cezasının ödenmesi üzerine son buluyor...

4. Fransa

Fransa ise bu konuda yapılan yasalarının iyileştirmesini oldukça yakın zamanda yapmaya başlamış.

Hayvanlar eşya olmaktan henüz 2015 yılında çıkarak, 'Hissedebilen Canlı Varlık' kategorisine girebilmiş. Hala bu konuda birtakım yasa tasarıları ile uğraştıkları, 'yunus' gibi hayvanların eğlence parklarında eğitilip, eğlendirmek amacıyla üretilmesinin yasaklanmasıyla da gözler önüne seriliyor ancak yeterli mi? Elbette hayır, çünkü gelişim için hala çabalanıyor da olsa bu konuda hayvanların uğradığı zulüm son bulmuş değil. Fransa, 'Hayvan Hakları' söz konusu olduğunda C alarak İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerin de gerisinde kalıyor.

5. Rusya

Ne yazık ki Rusya'da durum içler acısı desek, yalan söylemiş olmayız. Size A ülkelerinden, B ve C ülkelerinden az biraz bahsettik. Türkiye'nin E grubunda olduğu bu tabloda Rusya F grubunda, gerisini sizin hayal gücünüze bırakıyoruz...

Hayvanlar için herhangi bir yasa olmadığı gibi onlara işkence etmek ve tecavüz gibi olaylara devletin duyarsız olması nedeniyle dünyanın her yerindeki hayvan severleri kızdıran bir ülke olduğunu söylemek mümkün. Özellikle de şu sıralar Dünya Kupası 2018 maçlarının oynandığı Rusya'nın 11 şehrinde devlet sokakları temizlemek(!) amacıyla kedi ve köpekleri ansızın toplatarak imha etmeye başlamış. Yanlış duymadınız, imha! Üstelik bu hayvanlar yerli halkın baktığı, aşılı, kısır ve tasmalı köpekler. Halimize şükür mü etsek lanet mi, doğrusu kafalar karışık...

Peki ya biz?

Tam olarak Türkiye'nin durumuna geçmeden önce hatırlatma mahiyetinde olan ve 1978 yılında UNESCO tarafından ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesini bir hatırlayalım.

  • Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.

  • Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan , öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez.Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır.

  • Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.

  • Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.

  • Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.

  • İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.

  • Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.

  • Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.

  • Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.

  • Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.

  • Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.

  • Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.

  • Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaklanmalıdır.

  • Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükumet düzeyinde temsil olunmalıdır.Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.

Durum buyken, bir de Türkiye'nin hayvanlar için neler yaptığına bakalım...

Öncelikle Hayvan Hakları belli bir kanun altında düzenlendiği gibi bu kanunun oldukça yetersiz olmasını, hayvanların 'Hissedebilen Varlık' yerine sadece sahipli hayvanların 'mal' diye geçmesinden ve sahipsizlerin ise hiçe sayılmasından görebiliyoruz. Hissedebilen varlık olarak sayılmadıkları sürece de yasada Hayvan Haklarına yönelik hapis cezası düzenlemelerinin yapılmayacağını hatırlatalım. Peki caydırıcı yönelikte suçlar var mı? Hayır. Eğer zanlı işlediği kabahatin(!) para cezasını öderse üzerindeki suçlamalardan oldukça kolay bir şekilde kurtulabiliyor.

Kısaca bunca insanın tek arzusu hayvanların artık insanlar ile beraber yaşarken, uyuduğu yer kaldırım bile olsa mutlu olduklarını bilmemiz.

Yanından geçen, sapkın bir sapık dahi o yavru kediye, o yavru köpeğe işkence etmek istediğinde soğuk terler akıtarak buna cesaret edememesi, cesaret ettiyse bile koruyamayıp kaybettiğimiz o yavrucakların ruhları mesut bir şekilde bu dünyadan göçmeleri.

Çok şey istiyoruz gibi durabilir ancak biz sadece insan olmanın gerektirdikleri şeyleri yerine getirmek için canı gönülden çabalayan bireyleriz.

Dipnot: Bu sıcak günlerde kapınızın önündeki dostlarımıza bir kap su vermeyi unutmayın lütfen..

Popüler İçerikler

Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
YORUMLAR
22.06.2018

dünya nüfusunun hızla artması, eğitim de yetersiz kalması, kanunların işlememesi vs. bir sürü bahanelerle tecavüzler, işkenceler yani her türlü mezalim maalesef bitmeyecek, her zaman dediğim sözü tekrarlayacağım: TÜM ÜLKELERİ YANİ DÜNYAYI KADINLAR YÖNETMELİ.

25.04.2019

KURBAN OLDUĞUM YARADAN BİLE SİZE BU HAKKI VERMEDİYSE BİR BİLDİĞİ VARDIR ALLAH MUHAFAZA KADINLARA KALIRSA DÜNYA İKİ GÜNDE KIYAMET DEMEKTİR.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ