Hasta Eşinin Yanında Olmak İçin 99 Yaşında Yağmur Çamur Demeden Kilometrelerce Yol Tepen Güzel Kalpli Adam

03.09.2018 - 16:29

Dünya üzerindeki herkesin bir ruh eşi var mıdır? Peki ‘gerçek aşk’ denilen şey er ya da geç hepimizi bir gün bulacak mı? Bu soruları şu an kime sorsanız, hemen hemen herkesten ‘hayır’ cevabını duyarsınız. Çünkü günümüzde gerçek aşk denilen şey, yalnızca dizi ve filmlerden gördüklerimiz ya da kitaplardan okuduklarımızdan ibaret. Ama bu yargıyı kıran ve aşkın varlığına inanmamızı sağlayanlar da yok değil. Hasta eşi için her gün yollara dökülen 99 yaşındaki Luther Younger onlardan biri…

Luther ve Waverlee, 55 yıldır aynı yastığa baş koyan ve bunca yıllık evliliğe rağmen aşklarından hiçbir şey kaybetmeyen bir çift…

Evlilikleri süresince her normal çift gibi iniş çıkışlar yaşasalar da Luther ve Waverlee’nin birbirlerine olan sevgileri hep galip gelen taraf olmuştu. Aşkla dolu bu evlilik, güzel bir kız çocuğuyla taçlandı ve kızları Lutheta dünyaya geldi. Ancak 2009 yılında bu mutlu aile tablosuna gölge düşüren üzücü bir haber aldılar.

Beyninde tümör tespit edilen Waverlee, tedavi için hastaneye kaldırıldı. Tabii, bu uzun ve yorucu tedavi sürecinde Luther’la birlikte aylarca hastaneden ayrılamadıkları oluyordu.

Doktorlar, Waverlee’nin en fazla 5 yıl ömrünün kaldığını ve her şeye hazırlıklı olmalarını söylemişti. Bu haberi sükunetle karşılayan çift, tedaviye devam etmeye karar verdi. Eşini bir dakika olsun yalnız bırakmayan Luther ise Waverlee’ye refakat edebilmek için koridorlarda sabahlıyor, hatta bazı günler zeminde yatıyordu.

Waverlee, birkaç hafta önce yeniden hastaneye yatmak zorunda kaldı. Luther, eşinin yanında olabilmek için yağmur çamur demeden her gün kilometrelerce yol tepmeye başladı.

Ne var bunda diyeceksiniz, ancak size Luther’ın 99 yaşında olduğunu hatırlatalım. Luther’ın bu eşsiz çabası, kısa süre içerisinde kasabada da duyulmaya başladı ve Luther'la Waverlee'nin aşkı bir anda herkesin ilgi odağı oldu. CBS News ise Luther'la bir araya gelip hikâyeyi ilk ağızdan dinleme şansını yakaladı.

Luther ile Caitlin, Luther’ın her gün teptiği yolu bu kez birlikte yürüdüler. Luther, röportaj sırasında eşinden başka hiçbir şeyden bahsetmek istemediğini söylemişti.

İnsanlar, Luther’ın bu kadar yolu neden yürüdüğünü ve neden toplu taşıma kullanmadığını merak ediyorlardı. Luther ise bu soruya, 'Beni bekleyen bir eşim var. Otobüsün gelmesini bekleyerek zaman kaybedemem.' yanıtını verdi. Bekleyerek kaybedeceği her dakika, Luther’ın Waverlee ile geçireceği zamandan çalıyordu ve yaşına yakışır davranması gerektiğini söyleyenlere inat, her gün o yolu yürümeye devam etti...

"O muhteşem bir kadın. Bana her zaman bir gün dönüşeceğimden emin olduğu kişi gibi davrandı. Bugün onun sayesinde böyleyim. Onu sevmemin en büyük nedenlerinden biri de bu…"

Bu güzel çift, bir çamaşırhanede tanışmış. Kendi evlerinde, sade bir nikahla evlenmişler ve bu güzel evliliğin meyvesi kızları Lutheta olmuş. Karısına olan bağlılığı gözlerinden okunan Luther, Waverlee'ye olan sevgisini şu sözlerle dile getiriyor:

'O çok güçlüdür. Hiçbir zaman zayıf biri olmadı. Onunla ilişkimizin kolay olduğunu söyleyemem ama ona bu kadar bağlı olmamın sebebi bu. Çünkü o hayatımda olmasaydı, bu hale gelmeyi başaramazdım.'

Waverlee'nin sağlık durumu ne yazık ki çok iyi değil. Ancak Luther'a olan sevgisi onu hayatta tutuyor. Çiftin birbirine olan bağlılığına tanık olup da hüzünlenmemek mümkün değil...

Luther, koşa koşa yanına gittiği karısına 'şekerli çayım' diye hitap ediyor. Her akşam karısını ardında bıraktığı için üzülse de, ertesi gün yine onun yanına geleceğini bilerek yanından ayrılıyor. Birbirlerine hayat üfleyen bu çifti tanıdıktan sonra, aşkın gerçekten var olduğuna inanmamak mümkün değil. Umuyoruz, bir gün herkes bu güzel duyguyu tatma şansı bulur ve tıpkı Luther'la Waverlee gibi mutlu bir ömür geçirirler. O güne dek, sakın aşkı aramaktan vazgeçmeyin!