Yasak aşkları ve cezaevine girip çıkmalarıyla yıllardır gündemden düşmeyen Deniz Seki kimilerine göre günah keçisi, kimilerine göre ise aşkının kurbanı oldu. Yaşadıklarını hakettiğini düşünenler de çok, masumiyetine inanlar da...
Zor günlerini anlattığı kitabı 'Deniz'in Dibi' henüz piyasaya çıkmışken, Onedio ekibi olarak Deniz Seki'nin yaşamını sizler için inceledik.
İşte karşınızda kırık kalplilerin, bedel ödeyenlerin sesi: Deniz Seki!
11 yaşındayken yatılı okula gönderildi. 17 yaşına geldiğinde ise babasının baskısından kurtulmak için ilk evliliğini yaptı. Bu evlilik sadece 1,5 yıl sürdü.
Güzelliği ve yeteneği ile farkedilmesi ise çok sürmedi tabi ki!
Yıldız Tilbe imzalı şarkı uzun yıllar dilimize dolandı. Lakin Deniz Seki de, Yıldız Tilbe ile benzer bir kaderi paylaşarak aşkta aradığı mutluluğu uzun süre bulamayacaktı.
Genç, güzel ve yetenekliydi. Fakat şarkısında da dediği gibi; sahtesi dilde, gerçeği kalpte gizli olmalıydı ki, duygusal hayatındaki problemler sanatçının çöküşünü hazırlamaya başlamıştı.
Okan Bayülgen ise bu sırada Cansu Dere ile beraber olduğu için, bu olay basına pek sevimli bir şekilde yansımadı.
Uzun sürmeyen bu ilişkiden Deniz Seki kalbi kırık olarak ayrıldı.
Müzisyen arkadaşı ile aşkına ise bir engel vardı: Hüsnü Şenlendirici evli ve çocukluydu!
Hüsnü Şenlendirici karısını asla terketmedi.
Sürekli ayrılıp barıştıkları süreç boyunca Hüsnü Şenlendirici'nin eşi basına sıkça açıklamalarda bulundu. Bazen 'çocuğun hasta, paramız yok, eve dön' diye yakardı. Bazen ise 'kocam benimle, çok mutluyuz' şeklinde açıklamalar yaptı.
Aşk ilişkilerinin dışında da sıkça kavgalarıyla gündeme geliyordu. Eşinin ailesi ile ettiği kavga tüm mahalleye yayılmış ve basına yansımıştı.
Çektiği dertler müziğine zarifçe yansımasına rağmen, sanatçının ruh hali gün geçtikçe kötüye gidiyordu.
'Ağlamaya alıştırdın, ölüm bize masal gelir' diye şakıdığı dönemlerde, gerçekten büyük dertlerle boğuşuyordu.
Arkadaşları tarafından Deniz Seki'nin bu alışkanlıklara Şenlendirici'nin teşvikiyle başladığı ve asla satış yapmadığı iddia edildi. İyi paralar kazanan bir ünlünün uyuşturucu madde satacağı fikri de kimseye mantıklı gelmemişti. Fakat yargı kararını vermişti bir kere...
Rahattı tabi...
Hiçbir şey olmamış gibi...
Duygularına yenik düşerek dağıttığı hayatını kendi elleriyle toparlamaya başlamıştı. Kilo verdi, yeniden albüm çalışmalarına başladı.
Nihayet mutluluğu buldu, diyorduk ki....
Sağlık sorunlarının da olduğu dönemde yeniden hapse girmesi sevenlerini üzdü. İşleri bir türlü rast gitmeyen sanatçının üzerinde nazar mı vardı, büyü mü, yoksa yıldızı mı düşüktü... Kimse anlam veremedi!
Söylenenlere göre, hala cezaevinde yatmakta olan sanatçı, kaldığı koğuştaki kadınlarla sıkı arkadaşlıklar kurmuş, uzun sohbetler ediyorlar. Bazen arkadaşlarına mini konserler veriyor.
Vicdanıyla başbaşa kaldığını düşünüyor ve daha iyi bir insan olmaya çalıştığını söylüyor.
Masum olduğu konusunda ise ısrar ediyor.
Kadın kahraman, evli biriyle alenen ilişki yaşadığı suçlandı ama bu sebepten değil, uyuşturucuya adı karıştığı için gözden düştü. Uyuşturucunun ülkemizde, bir ünlünün batmasına yetecek en büyük sebep olduğunu bir kez daha kanıtladı. Diğer taraftan erkek kahraman; kadının iyi gününde sefasını sürdü, kötü gününde şutlayıp ardına bile bakmadı, üstelik karısını aleni aldattığı için kınanmadı bile. Üstüne üstlük daha bir ünlendi. TV programlarının, düet albümlerinin aranan adamı oldu, ailesini daha da genişletti filan. Toplumun suç, suçlu, ahlâk, ahlâklı kavramlarına bakış açısının tipik bir örneğidir bu olay.
Bayhan Popstar'a katıldığında "hapse giren kişiye ben evet diyemem topluma kötü örnek olur" diyen kadın, sürekli evli veya ilişkisi olan insanlarla aşk yaşama merakı olan bir kadın, yerini haketmeyen bir sese ve ortalama altı bir güzelliğe sahip bir şarkıcı, bir de üstüne uyuşturucu kullanmak/satmak/aracı olmak gibi topluma hakkaten kötü örnek olan bir suçluyu, kırılgan kelebek gibi göstermek de saçmalığın daniskası. Deniz Seki denen kişi yaşadıklarının hesabını veriyor. Bunlar daha önceden görülebilecek şeyler. Sen evli ve çocuklu adamla aşk yaşarsan kalbin kırılır, sen uyuşturucu kullanırsan topluma mal olmuş biri olarak tutuklanırsın, sen sevgilisi olan adamla ilişki yaşarsan senden öncekini toplum haklı bulur. Bunlar gayet basit ve ön görülebilir şeyler. 40 yaşına gelmiş kadına arkadaş kurbanı muamelesi yapmak da salaklığın daniskasıdır.
Bunların hepsinden daha ibretlik olanı Esenyurt da yakalanmıştı.Ulan millet yurt dışına çıkarken veya yurt dışında yakalanır Esenyurt ne be bacım. 40 sene önce ev aldık oradan değerlensin diye hala bekliyoruz öyle bir yer Esenyurt.