Hepimizin çevresinde illa ki Halkla İlişkiler okumuş birileri vardır. Eğer biz de bu durumdan muzdarip olduysak biliriz ki Halkla İlişkiler okuyanın halinden Halkla İlişkiler okuyan anlar...
Hepimizin çevresinde illa ki Halkla İlişkiler okumuş birileri vardır. Eğer biz de bu durumdan muzdarip olduysak biliriz ki Halkla İlişkiler okuyanın halinden Halkla İlişkiler okuyan anlar...
Genelde bundan yakınıp durursunuz ama bunu seçtiğinizde annenize babanıza anlatmakta siz bile zorluk çekmişsinizdir.
İş ilanı gördünüz, başvurdunuz. Buraya kadar her şey güzel. Görüşmek üzere başvurduğunuz yere gittiniz. “Telefonlara bakacan, bana bi de gelenlere arada çay getirecen evrakları toparlayacan” diyen bir patronla karşılaşmasaydınız bi de... Üstelik bunu anlattığınızda çevreden yükselen “Ebru sen bunun için okumadın mı zaten ya, halkla ilişkiler sekreterlik işte.” söylemleri de sizi yer bitirir.
Reklamla alakalı değildir, pazarlamayla alakalı değildir, medyayla uzaktan yakından alakası yoktur. Tek tek ayırmaya çalıştığımızda hiçbiriyle alakası kalmaz ama gelin görün ki, hepsiyle bir bağlantısı vardır.
Çünkü mezun olduktan sonra bilirsiniz ki, herkes bu serbest pazar arayışına girmiştir. İş bulursanız o bile sizin için mucizedir.
Üniversite döneminde türlü türlü sertifika programlarına katılırsınız, iyi bir ortalamayla mezun olursunuz. Hatta erasmus, work&travel gibi programlara bile katılırsınız. Ama iş başvurusunda sizle aynı anda başvuran patronun dıdısının dıdısı işe alınmıştır. Hayatın acı gerçeği torpille işte o zaman tanışırsınız.
Hadi kötü şeylerden bahsetmeyi bırakıp biraz da iyi şeylere bakalım. Bu bölümü okuyanlar bilir ki, hangi ortamda hangi durumda olursanız olun iletişim açısından hiçbir zaman sıkıntı çekmezsiniz.
Firmaların müşteri memnuniyetini Halkla İlişkiler departmanı sağladığı gibi, aynı şekilde firma ve müşteri arasına kurulan bir köprüdür bu. Siz olmazsanız iletişim tek yönlüye düşer; müşteriyle yeterince ilgilenilmediği takdirde de onu kaybedersiniz. Bu firmaların asla istemeyeceği bir olaydır. Kendinize güveniniz sayesinde hem halktan biri olursunuz, hem de profesyonel şekilde işinizi yürütürsünüz. İkisi arasındaki dengeyi kurmayı iyi bilirsiniz.
Halkla İlişkileri geniş bir yelpazede düşünebiliriz. Firma ve müşteri arasına kurulan bir köprü olduğunu düşünürsek aklınıza gelebilecek her sektörde iş imkanınız olduğunun farkındasınızdır. İster ajansta, ister bir şirkette, isterseniz basit bir kuruluşta bile çalışabilirsiniz.
Nerede duysanız kulak kesilirsiniz.
Hayatta hepimizin farklı becerileri var. İletişimi ilgilendiren sektörlerde bile her şey alt kümeye ayrılır. Bir televizyoncudan halkla ilişkilerin işini yapmasını bekleyemeyeceğimiz gibi, tam tersini de bekleyemeyiz. Her işin güzel getirileri vardır. Okul günlerinizi, ilk stajınızı, ilk çalıştığınız şirketi asla unutmazsınız.
halkla ilişkiler okumak kötümü