Havalar yavaş yavaş ısınmaya başladı. İçimizdeki çayıra çimene yayılma istediği zaptedilemez hale geliyor. Hafta sonu kapalı mekanlarda oturmaktansa kırlara koşmak için bütün şartlar neredeyse tamam gibi. Bizim gibi piknik delileri için oluşturduğumuz bu rehber sizin de işinizi kolaylaştıracak. Mangallar hazırlansın!
Camdan baktığınızda güneşi görüp 'haydin millet' diye ayaklanmadan önce tüm günün hava durumuna internetten bir göz atmanızda fayda var. Rezil rüsva olursunuz, hevesiniz de kursağınızda kalır.
Seçtiğiniz piknik alanında tuvalet, su gibi temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğinizden emin olun. Eğer 'Her çalı arkası benim için tuvalettir' diyenlerdenseniz sorun yok tabi.
Böcek görünce bağırıp, yeşil elma kokulu sıvı sabun olmadan ellerini yıkayamayanlar bu eğlence için yeterince yanlış kişiler. Diyelim ki bi hata edip yanınıza aldınız, hemen ilk sağa çekip kendileriyle vedalaşın. Bye bye...
Yanınızda kredi kartı ya da banka kartı yerine her zaman nakit bulundurun. Sonuçta şehir merkezinden uzaklaşıyorsunuz. En yakın bakkal amca ödeme yapacağınız sırada size kötü kötü bakabilir.
Herkesin bildiği bir şey var ki, eğer bir piknik yerinde ağaçların olmadığı boş bir alan varsa orası top oynama alanıdır. Siz mangal ziyafeti sonrası kestirirken kafanızda bir anda top sekebilir.
Hiç yok demeyin, böyle insanlar da var. Bi kere topuklu ayakkabı ya da kumaş pantolon gibi kıyafetlerle pikniğe gitmek kadar büyük bir hata olmaz, olamaz. Stilinden ödün vermeyen konforundan ödün verir değerli arkadaşlar.
Özellikle pazar günleri herkes aynı aktiviteyi yaptığı için mangalda pişirilecek et bulmak sıkıntı olabiliyor. Ya bir gün önceden satın alın ya da kasaba söyleyin sizin için hazırlasın, giderken alın. Ha 'Ben zaten kuru köfte ve haşlanmış yumurta götüreceğim' derseniz tamam o zaman.
Zaten herkes kendi yeteneğine göre yapabileceği işi sahiplenmiştir, bu öneri onlara değil. Bütün millet deli gibi bir şeylerle uğraşırken fazla oksijen sebebiyle sağa sola aval aval bakanlara bir uyarı mahiyetinde.
Bir pikniğin bel kemiği mangalın başında duran kişidir. O olmazsa hiç bi şeyin anlamı olmaz. Ancak bu kolay gibi görünen işin sorumluluğu oldukça fazladır. Kendinize olan güveninizi ve tecrübenizi bir gözden geçirin, beceremeyecekseniz hiç bulaşmayın.
Bunu yapmanız için ya bulunduğunuz yerde sizden başkası olmayacak ya da herkes sizin çaldığınız şeyleri sevecek. Valla hepsi birden mümkün görünmediğine göre en güzeli efendi gibi kendi duyacağınız şekilde müzik dinlemek.
İnsanımız bilinçsiz. Sanıyor ki sırf karnını doyurmak için yaptığı her şey çok normal. Değil işte değil! Yerde bir sürü kozalak, kuru dal var ya kardeşim, git onları toplasana sen?
'Dijon hardalı yok mu Berkunt?' ya da 'Keşke et dömiglas soslu olsaydı Burçak' gibi anlamsız serzenişleriniz doğada pek geçerli değil, hatırlatalım. Pikniğin amacı zaten ilkelliğimizi hatırlayıp kendimizi salıvermemizdir. Sonra üzülen siz olursunuz.
İşte sizin insanlığınızın değerlendirildiği nokta tam olarak burası. Doğada var olmayan hiç bir şeyi etrafta çöp olarak bırakma lüksümüz yok. Yeterince gülüp eğlendiyseniz hadi bakalım temizliğe!
özellikle son maddeye dikkat denyoluk yapmayın yediğiniz gibi çöplerinizi de toplayın. ateş yaktıysanız da söndürün. sizin ufak şirin mallıklarınız çok büyük sorunlara yol açıyor sonra !
Var ise sheqliniz, Zeytinburnu sahile beqlerizzzz
Piknik delileri için hayatı kolaylaştıran bir tek #6 var. Ben galeriden daha işe yarar bilgi beklerdim.